Catch her translate Turkish
1,727 parallel translation
You think I can catch her?
Sence onu ben yakalayabilr miyim?
Maddy was supposed to fly out to France for the break, but we were so psyched that we wanted to tell her, catch her beforehand.
Yarıfinallere çıktığımızı yeni öğrenmiştik Maddy arada Fransa'ya gitmek istiyordu ama biz bu haberi onu yakalayıp bir an önce vermek istiyorduk
If she does run, you're not gonna catch her.
Koşmaya başlarsa, onu yaklayamazsınız.
I can never give life back to Isabelle, but I can catch her killer.
Isabelle'ye asla yaşamını geri veremeyeceğim. Fakat kâtilini yakalayabilirim en azından.
I never thought he'd catch her this quickly... attached to the masking tape sealing the tapes the Second Kira sent.
Bu kadar çabuk yakalanacağını hiç düşünmemiştim... İkinci Kira video kasetleri Amane'nin odasından yolladığı zaman, pek çok kanıt bıraktı ; saç, giysi parçaları ve zarfları kapamak için kullanılan yapıştırıcı gibi.
He would let her run and catch her.
Tekrar yakalamak için kaçmasına izin vermiş.
She just, You can probably still catch her if you want.
Muhtemelen istersen onu hala yakalayabilirsin.
If she tries to run with the money, Even you could catch her.
Parayı alıp kaçmaya çalışırsa onu sen bile yakalayabilirsin.
You catch her lying? Not yet.
- Onun yalanını mı yakaladınız?
If you go right now, maybe you'll catch her.
Eğer hemen gidecek olursan, belki onu görebilirsin.
Well, when you catch her killer, be sure to thank him for me.
Katilini yakaladığınız zaman benim namıma da teşekkür edin.
Killing's the only thing she knows how to do, and her inability to stop is how we're going to catch her.
Bildiği tek şey öldürmek ve onu yakalamamızı sağlayacak olan da yine kendi hızı.
But to catch her stalker, We have to ask Those questions.
Ama peşindeki adamı yakalamak için bunları sormak zorundayız.
I interviewed 23 girls until I found Heather, but if I ever catch you eyeballing her again, I will fire her tight little butt.
23 kızla görüştüm ve en sonunda Heather'ı buldum, eğer bir daha onu dikizlediğini fark edersem, küçük sıkı kıçını kovarım.
Her life's still in danger until we catch this guy.
O adamı yakalayana kadar, hayatı hala tehlikede.
Right, you see, at first we were doing a "brute force" search in which you cast a net over a river of information and you try to catch everything.
Pekala, ilk başta bilgilerin aktığı bir nehre ağ gerip, her şeyi yakalamaya çalışarak kör gibi arama yapıyorduk.
If they catch you with her, she's dead, you're dead and I'm homeless.
Seni onunla yakalarlarsa, o ölür, sen ölürsün. Ben de evsiz kalırım.
I'll catch up to her.
Yetişip vereyim.
As long as we continue to monitor what these seven say at their meetings, their actions, and whether the people they name die... we'll definitely catch Kira.
Matsuda'nın şahitliği ve toplantının kayıtlarıyla suçlarını kanıtlayamaz mıyız? Bir sorunumuz var. Onları şimdi tutuklarsak, yaptığımız her şey boşa gidecek.
It can catch all.
Her ayrıntıyı yakalayabilir.
Um, if you would just tell her that I was here and I'll catch up with her later.
Geldiğimi ve sonra konuşuruz dediğimi söyler misiniz?
I guess things just catch up with you, you know, you get lonely, you're not happy with what's happening in your life and...
Her şey kötü gitmeye başlar, yalnız kalırsınız, hayatınızın gidişatı... -... sizi mutlu etmemeye başlar...
I wanted to get out of Murphy's life but she need me to help her catch a killer.
Murphy'nin hayatından çıkmak istedim ama bana bir katili yakalaması için ihtiyacı var.
I heard her talking about how she wants someone who barbecues and plays catch.
Ortopedi doktoruna barbekü yapan ve çocukarıyla oynayan birini istediğini söylediğini duydum.
If you want to catch your bird, you have to curb on both sides.
Kuşu yakalamak istiyorsan, Her iki tarafa hakim olacaksın.
Jennifer, we're in a hospital full of eligible doctors, and you're a waitress with no prospects who needs to learn how to use her ass to catch a new guy before I bite the dust!
Jennifer, içi elit doktorlarla dolu bir hastanedeyiz ve sen de ben toprağın dibini boylamadan kıçını kullanarak yeni birini bulmayı öğrenmesi gereken umutsuz bir garsonsun.
I can't catch up with you.
Her şeyi anlatamam.
What started out trying to catch a couple of kids- - pardon the expression- - with their pants down ended up with this young woman falling to her death.
Birkaç çocuk, ifade şeklim için kusura bakmayın, birbirini yatağa atmaya çalışırken ne oldu da genç bir kadın ölümüne atladı.
- Yeah. I didn't catch your name, but anyways...
Adını duyamadım ama her neyse...
I've killed a man who used to be his friend, and now I'm out there every day slowly killing another man... who used to be his friend, in order to catch another guy... who used to be his friend.
Onun eski bir dostunu öldürdüm ve şimdi, eski dostunu yakalayabilmek için her gün başka bir dostunu öldürüyorum.
Our soldiers're placed everywhere, but... we still can't catch him.
Her yere askerlerimizi yerleştirdik, fakat hala onu yakalayamadık.
Let me catch my breath. Let's cover her up a bit.
Üstünü örtelim.
Whatever. Just don't let me catch you in the girls room again.
Her neyse, sakın seni kızlar tuvaletinde görmeyeyim.
If you are not every two minutes your finger in your nose stops, you could probably catch the ball once.
Belki de parmağını her iki dakikada bir burnuna sokmazsan gerçekten de topu tutabilirsin.
It is the ultimate engine, but there is a catch.
Bu olabilecek en iyi motor, fakat bir sorun var. Her zaman bir sorun vardır zaten.
I begged her to stay and say good-bye, But she said that they could still catch the flight.
Kalması ve vedalaşması için yalvardım ama uçağı yakalamaları gerektiğini söyledi.
I gave her back the clown mask, then she hopped in one of the clown cars and chased after them to catch up.
Palyaço maskesini ona geri vermiştim. Sonra o da palyaço arabalarından birine atladı ve onları yakalamak için yola koyuldu.
I mean, if I were to have a nickel for every single time the three of us are together and unexpectedly, accidentally, I catch you looking at him...
Demek istediğim,.. Üçümüz her bir araya geldiğimizde bir kenara 5 cent koyacak olsaydım ve ansızın, kazara seni ona bakarken yakalıyor olurdum. Hayır.
Wait for her, then catch up with me
Onu bekle, sonra bana katılırsınız.
The trap was set, so the pie maker and Chuck returned to her childhood bedroom - - not to catch a thief, but to uncover Dwight Dixon's true intentions.
Tuzak kuruldu. Turtacı ve Chuck, Chuck'ın çocukluk odasına geri döndüler bir hırsızı yakalamak için değil, Dwight Dixon'ın gerçek niyetini ortaya çıkarmak için.
The pie maker's gift of life lasted for one precious minute only, A minute he eagerly shared with the Chuck of his life, To give her but half a minute to catch up on a lifetime with a father long lost.
Turtacı'nın kıymetli yaşam hediyesi ancak bir dakika sürüyordu, hayatının kadını Chuck ile memnuniyetle paylaştığı bu bir dakikanın ; Chuck'ın uzun zaman önce kaybettiği babası ile sohbet edebilmesi için ancak yarısını verebiliyordu.
We will bring her in to help catch the real thief and...
Onu buraya getirerek sorgulayarak gerçek hırsızı...
Try anything, and the cops will catch you immediately!
Her hangi bir şey yaparsan, polis ensene yapışır.
Did they catch the person who shot her?
Onu vuran kişiyi yakaladılar mı?
Always playing catch-up in this war.
Bu savaşta her zaman bilgilendirme oyunu oynarlar.
You gotta catch us up on everything, you know.
Her şeyi yakalamamız lazım, biliyorsunuz.
Someone's been stealing anhydrous ammonia from the co-op tanks and we're gonna catch them.
Biri tanklardan amonyum klorür çalıyormuş. Bu her kimse yakalayacağız.
You don't you want me here to catch you when you fall?
Her düştüğünde seni tutmamı istemiyor musun?
There's lots to catch up on, but work comes first.
Tamamlanacak daha bir sürü şey var, ama iş her şeyden önce gelir.
? influence of Jane Austen, my sister and her friends had time to catch up on their TV.
Jane Austen'in ahlaksız etkisinden uzak olan kız kardeşim ve arkadaşları
Catch the game.Whatever.
Her neyse.
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313