English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Caught him red

Caught him red translate Turkish

51 parallel translation
- We caught him red-handed.
- Suçüstü yakaladık onu.
I caught him red-handed with my best girlfriend.
Onu en yakın arkadaşımla suçüstü yakaladım.
Caught him red-handed.
Tam suç üstü yakaladık.
- Caught him red-handed.
- Onu suç üstü yakaladık.
If only at the time I could've caught him red-handed! While I was about to charge in
Ancak o zaman... onu yakalayıp gerçeği ortaya çıkarabilirdim ama tam savaşmaya hazırlanırken....
I caught him red-handed!
Ama onu yakaladım!
Nowl understand that he reacted as if I'd caught him red-handed, but at the time I didn't realize that.
Aslında, onu gafil avladığım için böyle tepki vermesi normaldi. Ama o zamanlar bunu anlayamamıştım.
- I've caught him red-handed.
- Onu iş üstünde yakaladım.
And caught him red-handed!
Ve onu suçüstü yakaladın!
You might say you caught him red-handed.
Onu kırmızı ellerle yakaladığınızı söyleyebilirsiniz.
I caught him red-handed.
Onu suçüstü yakaladım
What - Unfortunately, the police were onto the theft, and caught him red-handed.
Maalesef, polis hırsızın peşindeydi ve onu suçüstü yakaladı.
Caught him red-handed.
Suç üstü yakalandı.
Grace caught him red-handed.
Grace, onu suç üstü yakalamış.
Let's just say I caught him red-handed and it wasn't pretty.
Onu suç üstü yakaladım ve iyi olmadı.
My husband caught him red-handed.
Kocam onu suçüstü yakaladı.
Kind of a downer that Steve caught him red-handed though.
Özellikle Steve'in Stan'i suç üstü yakalaması bayağı kötü olmuş.
Caught him red-handed.
Onu suç üstü yakaladım.
Kid's been breaking the law since kindergarten... and you caught him red-handed.
Çocuk, anaokulundan beri kanunları çiğniyor ve sen de onu suçüstü yakaladın.
You caught him red-handed?
Onu yakaladın mı?
I wanna caught him red-handed, understand that too.
Onu suç üstü yakalamak istiyorum, anladın mı.
I caught him red handed kissing another girl!
Onu başka bir kızı öperken suç üstü yakaladım.
With the grace of God, I caught him red handed.
Tanrıya şükür ki onu yakaladım.
.. Had you not caught him red handed.
Onun kırmızı eli yakalanmış olmasaydı.
I've caught him red-handed.
Onu suçüstü yakaladım.
We caught him red handed.
Onu suc ustu yakaladik Gene orman?
But we caught him red-handed, ten pounds of dope.
Ama onu 5 kg uyuşturucu ile birlikte suç üstü yakaladık.
Either Jackson ripped you off and we caught him red-handed...
Biri, Jackson seni yoldu. Onu iş üstünde yakaladık.
I caught him red handed!
Onu suçüstü yakaladım!
I'm going to produce Velayudham before you all who caught him red handed
Bizi koruyacak olan Velayudham suç üstü yakalandı!
Andrew thought I was being a bit harsh, but, seeing as I caught him red-handed, I didn't have much choice.
Andrew fazla sert davrandığımı düşünüyor ama onu suçüstü yakalayınca benim de yapabileceğim fazla bir şey yoktu.
The police caught him red-handed.
Polis onları elleri kanlı yakaladı.
We caught him red-handed, trying to murder that boy, and I just rattled his cage pretty hard.
Onu şu çocuğu öldürmeye çalışırken suçüstü yakaladık ve ben de onu iyice kızdırdım az önce.
I caught him red-handed!
Suçüstü yakaladım!
I caught him red-handed.
Onu suçüstü yakaladım.
Steven Hewlett caught him red-handed
Steven Hewlett onu dükkandan çalarken yakalamış.
we gotta let him walk, right? he defaced nine police vehicles, and you caught him red-handed.
Dokuz polis aracına zarar verdi ve onu suçüstü yakaladın.
so i caught him red-handed doing nothing?
Yani onu hiçbir şey yaparken mi suçüstü yakaladım?
Someone tried to make a mold and I caught him red-handed.
Birisi kalıbını yaptırmaya çalıştı ve ben onu suç üstü yakaladım
Caught him red-handed and bare-bottomed.
- Onu çıplak halde ve suç üstü yakaladım.
We caught him red-handed ripping off a bodega.
onu suçüstü yakaladık kusursuz bir işti.
We've caught him red-handed smuggling arms.
Binbaşılık yaptığınız birimde onu suçüstü yakaladığımızı söylesem ne dersiniz?
Caught him red-handed!
Canını seven peşimden gelsin.
- Caught him red-handed.
Kevin niye şüpheli?
We caught him trying to steal Red.
Onu Red'i çalmaya çalışırken yakaladık.
We want him caught red-handed, with hard evidence, so we can put him away for good.
Güçlü kanıtlarla onu uzun süre içerde tutabiliriz.
No, we need to get him caught red-handed.
Yani onu iş üzerinde yakalamalıyız.
Ed's wing man, the guy in the red shirt. You caught him, right?
Ed'in destekçisi, kırmızı gömlekli adamı, yakaladınız değil mi?
I caught him red-handed.
Vay canına.
But I caught him dealing pot at the red pony, and I banned him.
- Ama Red Pony'de esrarla yakaladım, ve onu kovdum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]