English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Clean it

Clean it translate Turkish

6,631 parallel translation
I just need to clean it up. Yup.
Temizlememiz lazım.
- Clean it up.
- Temiz oldu.
I'll clean it up.
Ben temizlerim.
I'll dry-clean it.
Yıkar kuruturum.
I took it apart to clean it like I always do, but when it came time to put it back together,
Her zaman yaptığım gibi, toparlanmak için mesafe koydum.
Clean it up a little.
Azıcık edepli konuş edepli.
Clean it up, and start snapping.
Hemen temizliğini yapın, çekmeye başlayın.
It's not bad, but I'd like to take you home where we can clean it up and bandage it.
Kötü değil, ama seni eve götürmek istiyorum seni temizleyip yarana bandajlamak için.
If I can clean it up again maybe we can get Clarence to take a look and work out who is so desperate to make this disappear and why.
Ama yeniden toparlayabilirsem, belki de Clarence'ı bakması için getirebiliriz aklı fikri bunun kaybolmasında olan kişiyi ve nedenini bulabiliriz.
I would like to clean it up.
Ben de temizlemek istiyorum.
Looks like somebody tried to clean it up.
Biri temizlemeye çalışmış.
I'll just clean it.
Hemen temizleyeceğim.
He offered to clean it for me.
Benim için temizlemeyi teklif etti.
- Well, that's a clean town, man ; it's gonna be hard to shake out information.
Ama orası temiz bir kasaba, bilgi edinmek zor olacak.
It's kind of expensive to clean.
Temizlemesi biraz pahalıda.
It needed a good clean.
- İyi bir düzene ihtiyacı vardı.
Clean it up.
Temizleyecegiz.
Well..... it is, I think, perhaps TOO clean.
Aslında... Kanımca, belki de çok temiz.
It was a clean kill.
Haklı sebeptendi.
It's like... like brackish and clean.
Bu... tuzlu su ve tertemiz.
It's not like your job depends on whether Miss Thing pees clean.
İşin Bayan Şey'in çişinin temiz olup olmamasına bağlı değil.
Oh, not the bed. It was so clean.
Yatak olmasın, çok temizdi!
It was a clean kill.
Temiz bir ölüm oldu.
It was Hutch's job to clean up.
Fantezi yeri mi?
McQuaid came clean about it.
McQuaid her şeyi anlattı.
It's a superficial town where you can worry about stupid shit like keeping your pool clean, and what artisanal nuts to put on your salad.
Orası en ufak bir şeyden endişeleneceğin üstünkörü bir şehir. Havuzum temiz olacak mı? Salataya hangi çerezden koysam gibi.
Goddamn it, Todd, clean up your shit.
Yeter artık Todd! Şu pisliklerini temizle.
is coming on Monday, and it... the place is a mess, I need to clean and restock, and I can't do any of that if I have to go to Montauk.
Güzelce bir temizleyip stokları da yenilemem lâzım ama Montauk'a da gitmek zorundayım.
Keep it clean.
Sadeleştir.
It's clean and airy.
Pırıl pırıl, ferah ferah.
I'm clean now, John, and it's gonna stay that way, I swear.
Artık temizim John ve böyle kalacağım, yemin ederim.
After the wax hardened, the killer used this lovely nail file to chip it up and clean up the mess.
Mum sertleştikten sonra katil parmak izi kalmasın diye, törpü ile temizledi.
It was wiped clean.
Temizlenmiş.
Man's profile is so clean, I should have known it was a cover.
Adamın sabıkası o kadar temiz ki, ARGUS'un temizlediğini anlamam gerekirdi.
I think the fact that we go up against metahumans made it all kind of clean.
Meta-insanlarla savaştığımız için çok da haksız sayılmazdık.
Make it clean, fast.
- Temiz, hızlı yap.
You can erase it clean with Joy.
Domestos'la temizleyebilirsiniz.
Midnite said make it clean.
Midnite temiz olsun dedi.
'Cause if it was, now's the time to come clean.
- Eğer sen isen, şimdi ortaya çıkmanın tam vakti.
Make sure it's clean.
Tertemiz yap.
I looked it over myself. That investigation was clean.
Kendim baktım o soruşturma temiz.
And it's time to come clean...
- Ve yaptığımı... - Baba!
It's a good reminder you were smart to keep your nose clean.
Burnunu temiz tutmak için gayet iyi bir ders.
The reason why men don't talk about how much they love to clean is because they're afraid to admit it.
Erkeklerin temizliği ne kadar sevdikleri hakkında konuşmamalarının sebebi bunu kabul etmekten korkmaları.
It is so clean.
Tertemiz.
- It was clean.
- Çok barizdi.
It was clean!
Çok barizdi!
It was too clean. Durant set Sanderson up as the fall guy.
Durant, Sanderson'ı günah keçisi yaptı.
Does it look like they clean, Bones?
Temizlik yapar gibi bir halleri var mı?
- My shaman thinks it's really important for me to just come clean about all my lies.
- Şamanım yalanlarımdan arınmanın benim için çok önemli olduğunu düşünüyor.
It's all clean and there's enough stalls for everyone.
Her yer çok temiz var yeteri kadar yer var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]