Dark eyes translate Turkish
464 parallel translation
Dark hair, dark eyes.
İşe yarar, Phil.
When she's older, we'll find her a nice husband, a Pomeranian with dark eyes like Cary Grant.
Yaşlanınca da iyi bir koca bulacağız... Pomeranya cinsi, siyah gözlü bir Cary Grant.
Dark hair, thin, dark eyes.
Siyah saçlı, zayıf, siyah renk gözleri var.
Such a beautiful baby, with such beautiful dark eyes.
Şirin bir bebek. Ne güzel kara gözleri var.
Black hair, dark eyes, he was full of high spirits.
Siyah saç, koyu gözler, neşe doluydu.
But when she passed by you with her tender dark eyes
# O güzelim kara gözleriyle yanımdan geçerken
I said to the messenger, "Is it true that... " the Major Kitchener has big dark eyes... "like flies in the night?"
"Binbaşı Kitchener'ın geceleyin ateş gibi büyük koyu gözleri olduğu doğru mu?"
He's about 30, dark hair, dark eyes, heavyset pock-marked face regular features.
30 yaşlarında, koyu saçlı, koyu gözlü, irice çilli yüzlü sıradan özelliklerde.
He is 6 foot 3 inches tall, 210 pounds, dark eyes, bald, and may be wearing a Santa claus costume... Taken from a shop in Burley.
1.90 boyunda... 95 kilo, kara gözlü, kel... muhtemelen Burley'de bir dükkandan alınmış... bir Noel Baba kostümü giyiyor olabilir.
e the scared dark eyes e called in them in the small antechamber,
Gözleri karanlıktı. Korkmuşlardı. Bizi küçük antresine çağırdı.
# Honolulu Baby where did you get those eyes # and your dark complexion that I idolise?
# Honolulu Güzeli, nereden aldın şu gözleri? - ( STANLEY KAPIYI TIK-TIKLAR ) - # Senin o esmer tenine, öyle hayranım ki.
I am 22 years old, I have dark hair... I'm a little under six feet... my eyes are brown... and my irresistible virtue is that I love you very much.
22 yaşındayım, koyu renk saçlarım var... 1.80'den biraz kısayım kahverengi gözlerim var ve karşı koyamadığım meziyetim, seni çok ama çok sevmem.
Eddie, open your eyes, stop walking in the dark.
Eddie, aç gözlerini, karanlýkta yürümeyi býrak.
Phil Church, age 37, height 5'11 "... weight 185 pounds, eyes brown... hair dark, gray at the temples.
Phil Church aranıyor. Yaş 37. Boy 1,80 metre.
Slim figure, dark, brown eyes.
Zayıf, koyu kahverengi gözlü.
She's a tall, dark-haired girl with big eyes.
Uzun boylu, koyu renk saçlı ve koca gözleri olan bir kadın.
He has dark brown hair, blue eyes, height about six feet two, no hat, around 25 years old. "
Koyu kahverengi saçlı, mavi gözlü, 1.80 boylarında, yaklaşık 25 yaşlarında. "
I put on dark glasses so people couldn't see my eyes.
İnsanlar gözlerimi görmesin diye koyu camlı gözlükler taktım.
She's got two cats - one Manx, one ordinary - three rabbits in a hutch in the kitchen - they belong to her little boy by rights - and one of those dark-looking dogs with hair over its eyes.
İki kedisi var, biri mankedisi, diğeri sıradan mutfakta kafeste üç tavşan. Onlar küçük oğlunun. Bir de şu tüyleri gözlerine dökülen siyah köpeklerden.
He's very tall and attractive. Dark hair, a rather rugged face and brown eyes and one suitcase.
Çok uzun boylu ve çekici koyu renk saç, sert bir yüz ifadesi...
Height about 5'10 ". Hair dark brown, eyes brown.
Boyu 1,78, koyu kahverengi saçlı, kahverengi gözlü.
The face framed in its dark hair, the brown eyes tenderly dreaming.
Yüzünü çevreleyen siyah saçları ve kahverengi gözleriyle büyüleyiciydi.
She was pale and coughing, and her eyes were big dark holes in her face.
Solgundu ve öksürüyordu, gözleri yüzünde büyük kara delikler gibiydi.
I could sense her eyes on me from behind those dark glasses... defying me not to like what I read. Or maybe begging me in her own proud way to like it.
Gözlüğünün arkasından, okuduğumu beğenmemi istemeyerek veya kendi gururlu havasıyla beğenmem için yalvararak, beni izleyen gözlerini hissediyordum.
Totally dark, eyes closed to the enormity of the disaster.
Tam bir karanlık ; gözler felaketin büyüklüğüne kapalı.
Two eyes shining in the dark.
- Karanlıkta parlayan iki göz
- Kind of dark and real weird eyes.
- Koyu renk ve çok tuhaf gözleri vardır.
How to make your eyes look deep and dark and mysterious.
Gözlerini, derin, karanlık ve gizemli nasıl yapacağını öğkreneceksin.
It's a pair of dark glasses... to keep the sun out of those pretty blue eyes... and the rhinestones to frame them in.
O güzel mavi gözlerini güneş ışınlarından koruyacak sahte elmaslarla süslü bir güneş gözlüğü.
And your eyes are blinded from the dark and from your own sweat.
Gözleriniz karanlıktan ve kendi terinizden kör olacak.
My eyes are now sad and dark,
Gözlerim mahzun ve donuk şimdi,
One day, the eyes of a young girl have the power of creating in a soul this dark flower filled with perfume and poison that one calls love.
Bir gün, bir genç kızın bakışı insan ruhunda parfüm ve zehir dolu karanlık bir çiçek açmasına neden olabilir. Biz buna aşk diyoruz.
If I am in Bagdad at sundown, my eyes will be dark forever.
Günbatımında hala Bağdat'taysam, gözlerim sonsuza dek kararacak.
- Dark hair, blue eyes. - What is this?
- Siyah saçlar, mavi gözler...
I guess it's dark enough I can go outside, it wouldn't hurt my eyes none.
Sanırım dışarısı yeterince karanlık, gözlerimi acıtmaz.
SOMETHING DEEP INSIDE THOSE DARK CAT'S EYES.
O kara, kedi gözlerin derinliklerinde.
Albert's eyes were dark.
Albert'in gözleri koyu renkliydi.
They'll be dark like José, of course, but they'll have bright, green, beautiful eyes.
Elbette José gibi esmer olacaklar, ama hepsinin yemyeşil, çok güzel gözleri olacak.
She shuts her eyes in the dark.
Karanlıkta hemen gözlerini kapatıyor.
Your mother was a local lady, a saucy dark-haired filly with eyes a man could drown in.
Annen bir genelev kadınıydı. Uzun ve gür siyah saçlı iri gözlerinde her erkek boğulabilirdi.
I saw her, dark hair and eyes, about 20.
Siyah saçlar ve gözler... yirmili yaşlarda...
Yeah, you're all dark under the eyes.
Gözlerinin altı mosmor.
Thick, dark eyebrows, nice big eyes, a straight nose, well-shaped lips and the lightest of skin - the very model of the stern and handsome gallant.
Kalın, siyah kaşlar, hoş iri gözler, düz bir burun, şekilli dudaklar ve açık ten... yiğit ve yakışıklı bir beyefendi modeli.
I'm tired, I don't like to feel the sun in my eyes after hours of work in a dark place,
Yorgunum, karanlık bir yerde saatlerce çalıştıktan sonra, güneşin gözlerime ışıması hiç hoşuma gitmiyor.
Dark hair and eyes, about 20.
Gözleri ve saçları koyu renk, 20 yaşlarında.
Blond hair, dark-blue eyes
Sarı saçların, mavi gözlerin.
He had dark hair, green eyes and a moustache.
Siyah saçlı, yeşil gözlü ve bıyıklı.
He had blue eyes and dark hair.
Gözleri maviydi... saçları siyah.
Fat, greasy, curly hair, small cruel eyes piercing through dark glasses.
İri, yağlı, kıvırcık saçlı, küçük, gaddar gözleri ve siyah gözlüğü var.
If you were meant to fly in the dark, you'd have the eyes of an owl.
Karanlıkta uçmak için yaratılmış olsaydın, baykuşun gözlerine sahip olurdun.
It was pitch-dark, of course, and my eyes were closed in terror.
Karanlık olduğundan ve korktuğum için, gözlerimi kapamıştım.
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76
eyes closed 32
eyes on 29
dark hair 228
dark place 18
dark magic 21
dark secret 21
dark one 49
dark matter 28
dark blue 20
eyes closed 32
eyes on 29
dark hair 228
dark place 18
dark magic 21
dark secret 21
dark one 49
dark matter 28
dark blue 20