Dead ahead translate Turkish
270 parallel translation
Second toll dead ahead.
İkinci paralı geçiş önümüzde.
I can see the opening dead ahead.
Önümüzde dar bir körfez var.
Breakers dead ahead!
Dalgakıran ileride!
Dead ahead on Sambo Key!
- Nerede? - İleride!
He's dead ahead of us now.
Şimdi önümüze geçti.
- Halstuben dead ahead, sir.
- Halstuben tam önümüzde.
Suspect proceeding dead ahead on Arango Blvd.
Şüpheli Arango Bulvarı'nda dümdüz ilerliyor.
Traveling dead ahead on Bakeman, 20 miles an hour.
Bakeman Caddesi'nde saatte 30 kilometre hızla ilerliyor.
C, proceed dead ahead.
C, böyle dümdüz ilerle.
A, proceed dead ahead.
A, dümdüz ilerle.
That's it. Dead ahead.
Aah!
Iceberg, dead ahead!
Buzdağı, tam önümüzde!
Iceberg, dead ahead, sir!
Buzdağı, tam önümüzde, efendim!
Flight from CAG. Target dead ahead.
Uçuş Lideri'nden HGK'ye.
Dead ahead.
Tam önümüzde.
- Iceberg dead ahead, sir.
- Tam önümüzde aysberg, efendim!
Iceberg dead ahead, sir.
Tam önümüzde aysberg, efendim.
Simulated target dead ahead, sir.
Tatbikat hedefi önümüzde tümüyle hareketsiz, efendim.
We're dead ahead of the convoy.
Konvoyun başını vuracağız.
- Dead ahead.
- Tam karşıda.
Dead ahead, there.
Tam karşıda, orada.
Mines, mines! Dead ahead!
Mayınlar tam önümüzde.
- Dead ahead, sailor.
- Dümdüz ileri denizci.
Omaha Beach, dead ahead.
Omaha Plajı, tam karşımızda.
Breakers dead ahead!
Önümüzde kayalıklar var!
Dead ahead.
Tam karşında.
A comet, magnitude 7, dead ahead.
İleride 7 parlaklığında kuyruklu yıldız var.
Weather scan indicated an ion storm dead ahead.
Hava durumu taraması iyon fırtınası çıkacağını gösterdi.
Holding a position dead ahead, sir.
Tam önümüzde mevzilendi.
Marcos Xll dead ahead, sir.
- Marcos XII tam ilerde, efendim.
Planet dead ahead, Captain.
Önümüzde ölü bir gezegen var.
Visual detection of an object dead ahead.
Tam karşımızdı bir nesne belirdi.
We just broke through. There's a beach dead ahead.
Sahil tam karşımızda.
There they are, dead ahead.
Bak orada, tam altımızda.
- Dead ahead.
- Hemen önümüzde.
Dead ahead.
Ölü bölge.
Zero altitude, dead ahead.
Yükseklik sıfır.
- Le Bourget's dead ahead, Paul.
- Le Bourget önümüzde, Paul.
The Alps dead ahead.
Alpler önümüzde.
Patscherkofel dead ahead.
Patscherkofel önümüzde.
No matter if he's in Peru, Peduka or Japan, I go ahead, alive or dead, I always get my man. "
Peru, Japonya, farketmez, emek falan dinlemem ve yakalarım! "
"He goes ahead, alive or dead, he always gets his man."
"Peru, Japonya, emek falan dinlemiyor ve yakalıyor."
Go ahead man, they are dead pidgeons.
Devam et adamım, onlar ölü güvercin.
Go ahead. I'll be dead in a couple of minutes anyway.
Birkaç dakika içinde ölürüm nasılsa.
Dead ahead.
- Tam üstüne.
Fancy vest, go ahead and pull that rifle if you want to, but you better speak to your boss before you use it,'cause he'll be dead before I hit the ground.
Süslü yelekli, dilersen devam et ve o tüfeği çek ama kullanmadan önce patronunla konuşsan iyi olur çünkü ben yere düşmeden ölmüş olacaktır.
There it is again, dead ahead.
- Fare de biziz.
- All ahead, dead slow, both.
- Minimum seyir hızı, iki motor da.
- All ahead, dead slow.
- İki motor da mininum seyir hızında.
Dead-ahead.
Tam önünde.
Most men your age are already dead, so you're ahead of us.
Senin yaşındakilerin çoğu öldü bile, bizden iyi durumdasın.
ahead 153
dead girl 16
dead end 102
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead girl 16
dead end 102
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19
dead guy 19
dead clade walking 20
dead bodies 32
dead is dead 27
dead wife 18
dead serious 25
dead and 19
dead guy 19
dead clade walking 20
dead bodies 32
dead is dead 27
dead wife 18