English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dead or alive

Dead or alive translate Turkish

1,132 parallel translation
Extra, extra, Patricia Kane sought, dead or alive!
Ekstra, Patricia Kane ölü ya da diri aranıyor! Ekstra!
I hope to know if he is dead or alive
Yaşayıp yaşamadığını öğrenmeyi gerçekten istiyorum ama.
Godfather said regardless of if you're dead or alive as long as you return
Usta kararını verdi. Geri döneceksin, ölü ya da diri olarak.
Good, it doesn't matter if he's dead or alive
İyi, ölü ya da diri fark etmez.
Is he dead or alive?
Sağ mı ölü mü?
Who cares if I'm dead or alive
Ölmem yada yaşamam fark etmez
Dead or alive?
Ölü mü diri mi?
Dead or alive, they stink.
Halilanlar hep kokar zaten! Onların ölüleri de, dirileri de hep kokar!
Dead or alive.
Ölü yada diri aranıyon
Our police will track him down and hand him over to you, dead or alive.
Polisimiz onu yakalayıp size teslim eder, ölü veya diri.
Their reaction will tell us whether Shingen is dead or alive.
Verecekleri tepkiden Shingen'in arkalarında olup olmadığı ortaya çıkar.
Sending a token force won't tell us whether Shingen is dead or alive.
Sağa sola sorarak gerçeği öğrenmeye çalışmanın bir faydası yok.
Dead or alive, we've got to find them.
Ölü ya da diri onları bulmalıyız.
Not knowing if the Golden Snake was dead or alive they came back practiced hard the 5-Element Array
Altın Yılanı ellerinden kaçırınca... ona karşı 5 Element formasyonunu geliştirdiler
Regardless that Yujuan be dead or alive... I'll find her Is there another way out?
Yujuan için üzgünüm... ona sonra yardım edeceğim şimdilik başka çıkış yolu var mı?
I want him, dead or alive
Onu istiyorum, ölü... ya da diri. Yılın en büyük 2. turnuvası başlamak üzere.
– I didn't know if you were dead or alive.
- Hayatta olup olmadığını bilmiyordum.
Like nobody cared whether Ron was dead or alive.
Ron'un hayatta olup olmadığı kimsenin umrunda değildi.
Dead or alive!
Abla, üzgünüm!
He couldn't believe it didn't have "Wanted Dead or Alive" underneath it.
"Ölü ya da Diri Aranıyor" yazmadığına inanamamış.
- Dead or alive.
- Ölü ya da diri.
Neither my son nor I want anything from that wicked man, dead or alive.
Ne oğlum ne de ben ölü ya da diri, o kötü ruhlu adamdan hiçbir şey istemiyoruz.
I'm telling you, practically everybody in the state of Northern California... is around this particular mountain waiting to see one Lane Myer... tackle this totally untamed slope, dead or alive.
Sana söylüyorum, Kuzey California Eyaleti'ndeki neredeyse herkes... Lane Myer'in bu el değmemiş parkuru, ölü ya da diri,... geçmesini görmek için, şu anda bu dağda.
She wasn't even told if they're dead or alive.
Yaşayıp yaşamadıklarından bile haberi yok.
Am I dead or alive? Or am I sick?
Ölü müyüm yoksa canlı mı?
Is he alive or dead?
O ölü mü yaşıyor mu?
General Feraud, alive or dead, is not worth a moment's gossip.
General Feraud'un, ölü ya da diri olması o kadar önemli değil.
I'll come back then, alive or dead
Ölü yada diri geleceğim
I'll be ashamed, alive or dead
Utanç içinde yaşarım!
Then I needn't feel ashamed, alive or dead
Artık utanmayacağım
We do not participate in the debate over whether these patients are alive or dead or whether their care should be continued or terminated.
Bu hastaların canlı ya da ölü oldukları konusunda bir tartışmaya iştirak etmiyoruz. Ya da tedavilerinin devam etmesi ya da yok edilmesi konusunda.
If he only knew that Robin doesn't care anymore... doesn't care if his father's alive or dead.
Artık Robin'in önemsemediğini bilmeli. Babasının ölmüş olup olmamasını önemsemediğini.
You alive or dead?
Yüzbaşı!
- Will I be alive or dead?
- Canlı mı, ölü mü olacağım?
So the righteous boxers united together... and chased him to the Hungfa temple waging a dead-or-alive battle against him
Bu yüzden 28 adil savaşçı ona karşı birlik olup... Hungfa Tapınağında onu kıstırdılar bir ölüm-kalım savaşı yaşandı
Is he alive or is he dead?
Esas önemli olan bu!
Neither I nor my father, would care if you're alive or dead now.
Artık ne babam nede ben senin ölü yada diri olmanla ilgiliyiz.
I don't know whether these East European players are alive or dead but you can find that out.
Bu Doğu Avrupalı oyuncuların hayatta veya ölü olup olmadıklarını bilmiyorum ama öğrenebilirsin.
Phil, I'm not gonna leave this country till I find my son, alive or dead.
Onlara, oğlumu bulana kadar bu ülkeyi terketmeyeceğimi söyle. Ölü ya da diri.
Tiny piece of the jigsaw. Somebody who should be dead is alive, or somebody who should be alive is... already dead.
Ölmüş olan birileri belki de yaşıyordur yada yaşıyor olan birileri çoktan ölmüştür.
They have detained $ 25 million in new arms shipments to Somoza at an airfield in Florida, until they find out if Rafael is alive or dead.
Amerika'nın Somoza'ya göndereceği 25 milyon dolarlık silah Rafael'in ölüp ölmediği anlaşılana kadar beklemeye alındı.
I had no means of knowing whether she was alive or dead.
Onun yaşayıp yaşamadığına dair hiç bilgim yoktu.
I can't tell if you're alive or dead.
Ölüp ölmediğini anlayamıyorum.
Are you alive or dead?
Ölü müsün diri mi?
Dead or alive?
Ölü yada diri?
I mean, you never even kept in touch enough to let me know whether you were alive or dead.
Hiçbir zaman öldün mü, kaldın mı bilecek kadar bile haber alamadım senden.
Alive or dead, he's gone, no longer there
Ölü ya da diri, o gitti, yok artık.
Even psychiatrists can tell if patients are alive or dead.
Psikiyatristler bile hastaları sağ mı yoksa ölü mü söyleyebilir.
Whether she's alive or dead doesn't matter.
Şu anda kız ölü ya da diri fark etmez.
Well, is he alive or dead?
Gerçi, zaten yaşamıyor ama...
There's still no word from Her Majesty's government as to the fate of the crew... whether they're alive or dead.
Kraliyet yönetimi mürettebatın ölü ya da diri olduklarına dair suskunluğunu sürdürüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]