Everybody outside translate Turkish
182 parallel translation
Everybody outside for some grog.
İçki içmeye dışarı.
Everybody outside, please.
Herkes dışarı, lütfen.
Everybody outside!
Herkes dışarı!
Alright, everybody outside.
Pekâlâ, herkes dışarı beyler.
Come on, everybody outside!
Tamam, ama kaçmaya çalışanı vur.
Nice fresh air out here, men. Everybody outside.
Biraz taze hava alın, çıkın dışarı.
And make sure you get enough for everybody outside.
- Evet, evet. Dışarıdaki herkese yetecek kadar aldığından da emin ol.
- Everybody outside!
- Herkes dışarı!
All right, everybody outside now.
Herkes dışarı! Hadi!
I need to get everybody outside.
Samantha yardım edebilir misin? Herkesi dışarı çıkartmam gerek.
Everybody must wait outside.
Herkes dışarıda bekleyecek.
Outside everybody.
Herkes dışarı çıksın.
Now, outside everybody!
Haydi herkes dışarıya.
You've got at the outside 30 minutes to get everybody out.
Herkesi dışarıya çıkarmak için 30 dakikanız var.
You want it in front of everybody, or you want to come outside?
Herkesin önünde mi dövülmek istersin, yoksa dışarı mı gelirsin?
All right, everybody, outside.
Pekâlâ millet, dışarı.
All right, outside, everybody.
Pekala, herkes dışarı.
Outside, everybody!
Dışarı, herkes!
Everybody must remain outside the limits of the city, near the towns of Lebiaji Proudy and...
Herkes şehir sınırlarının dışında, Lebiaji Proudy kasabasının yakınlarında olmalıdır.
Take a break outside, everybody.
Herkes dışarı, ara veriyoruz.
- Everybody who lives outside.
- Dışarıda yaşayan herkes.
All right, everybody outside, let's go.
Gelin haydi.
I'm gonna go outside and show everybody this and we'll see what they do.
Dışarı çıkıp bunu herkese göstereceğim bakalım ne yapacaklar.
Everybody, outside!
Herkes, dışarı!
All right, everybody, I think we're expected outside.
Hadi, millet, galiba dışarıda bekleniyoruz.
Hey, everybody, I think they found something outside!
Hey millet, sanırım dışarıda birşey buldular!
You want us to keep everybody on the inside so you can stay on the outside!
Bizden, herkesi içeride tutmamızı istersiniz. Sizler dışarıda kalabilesiniz diye!
Damn near everybody here has got a mother or father hanging around outside.
Buradaki hemen hemen herkesin o kapı civarında dolaşan bir anne ve babası var.
Outside, everybody else goes on with their lives.
Dışarıda, herkesin hayatı devam ediyor.
Everybody, let's gather outside, let's meet outside.
Hadi millet, dışarda toplanalım.
Just so we show it to everybody, I'm gonna keep my hands outside.
Herkes senin yaptığını görsün diye ellerimi dışarıda tutacağım.
I hope you reminded him that there is minus 30 centigrades outside and radiation that can finish everybody off in a few hours?
Umarım ona dışarısının eksi 30 derece olduğunu hatırlatmışsındır ve herkesi birkaç saat içinde bitirebilecek radyasyonu!
You wait outside like everybody else.
Herkes gibi git dışarıda bekle.
Everybody's outside.
Herkes dışarıda.
I think you been in prison too long, because everybody on the outside conks.
Dostum, hapiste çok fazla kalınca dışarıyı unutmuşsun. Dışarıda çok moda. Neden?
Why does everybody on the outside conk?
Neden herkes böyle yapıyor?
I remember when I was about six, I guess, first grade, there was the standard fat kid who everybody made fun of, and I remember in the school yard, he was on a... you know, standing right outside the school classroom,
- Evet, kullandığım dil... Onu bir liberal ya da görüşleri bulgular ve sonuçlarla yücelecek biri olarak tanımlamak bir yargıdır hem de onun kullanımı için olumlu bir yargı. - Gerçeklerle devam edebilir miyim?
You said he looked like everybody else on the outside.
Dışarıdan bakınca başkalarından farklı olmadığını söylemiştin.
Everybody stay outside.
Kimse içeri girmesin.
Everybody was singing and thinking that outside the fascists of World War II were still at reign.
Herkes şarkı söylüyor ve dışarıda II.Dünya Savaşının Nazilerinin hüküm sürdüğünü düşünüyordu.
Listen... when everybody is drunk, we will attack from the outside.
Dinleyin... herkes sarhoş olduğunda, dışardan saldıracağız.
Everybody stand outside and cry.
Herkes dışarıda durur ve ağlar.
Everybody should work every day outside, with their hands.
Herkes, hergün dışarıda elleriyle çalışmalı.
There are buses outside. Everybody, follow me!
Dışarıda otobüsler bizi bekliyor.
Everybody goes outside. Everybody goes.
Herkes dışarı, herkes.
Everybody goes! Everybody goes outside!
Herkes dışarı, herkes!
- Everybody goes outside!
- Herkes çıksın!
Everybody goes outside! Everybody goes outside!
Herkes dışarı, herkes dışarı!
- Outside, everybody!
- Dışarı, herkes!
Everybody goes outside!
Herkes dışarı!
We're gonna ask everybody to step outside right now...
Buraya kısaca bir göz atarken...
outside 883
outsiders 26
outside of work 17
outside now 21
outside the government 18
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
outsiders 26
outside of work 17
outside now 21
outside the government 18
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everyday 85
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482