English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Outside now

Outside now translate Turkish

1,340 parallel translation
Get outside now!
Dışarı gelin, hemen!
Take him outside now.
Hemen defet.
Take it outside now.
Dışarı, şimdi.
She could be outside now!
Şu anda dışarda olabilir!
So me and you are going outside now.
Seninle şimdi dışarı çıkıyoruz.
I had been inside but I'm outside now
Artık bir içim... bir de dışım vardı.
I think you'd better go back outside now, Ramon.
Sanırım artık dışarı çıksan iyi olacak Ramon.
Yeah, we're definitely outside the box now, huh?
Evet, şimdi kesinlikle dışarıdan bakıyoruz, ha?
is not to play trick arrive the outside to go to now is a work time if do you also go to together?
Ciddiyim. Ara veremez misin? Hayır yapamam.
Kopetsky is trying to hold him off now. Weaving back and forth to the inside. Williams trying to go outside, now trying to cut inside.
İçeriden geçmeye çalıştı ama Kapinsky kapattı.
Show me outside the lab from the window break till now.
Cam kirildigindan buyana olan odanin dis goruntulerini goster.
Now, y'all get that animal outside... and skin him. Go ahead.
O hayvanı çıkarıp, derisini yüzün.
So, what do you do to protect yourself against outside eavesdroppers especially now when you are going public?
Yapmanız gereken, dışarıdaki hırsızlardan kendinizi korumak. Özellikle de şimdiki gibi... neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmediğiniz anlarda.
I bet Kimo's outside right now.
Eminim Kimo dışarıdadır şu an.
Now, every single cell in the body... - has these receptors on the outside.
Bedendeki her bir hücre şu alıcılarla kaplıdır.
Now one cell can have thousands of receptors... studding its surface, kind of opening up to the outside world.
Bir hücre, yüzeyinde binlerce alıcıya sahip olabilir. Dış dünyaya açılmak gibi bir şeydir bu.
You think now's the time to strut your stuff outside?
Zımbırtınla ortalıkta hindi gibi gezinme zamanı mı şimdi?
You got here at one ten, and outside, look what's happening now.
Pekala o zaman bu ne? Dışarıda ne olduğuna bakın.
He was outside the gate when I arrived, sir, and it's four now.
Baba, sana söylemem gereken bir şey var.
What for? - Because after office hours... when I go home and shut the doors and windows to catch a wink... the kids around assemble outside my house and scream together... The matinee show begins now
- Çünkü çalışma saatlerinden sonra eve gidip, kapı ve pencereleri kapandıktan sonra çocuklar bir raya gelip, evimin dışında çığlıklar atıyorlar ve şov başlıyor.
They're demonstrating right now outside.
Şu anda hemen dışarıda bir gösteri var.
Come outside. Right now!
Dışarı çık, hemen şimdi!
Now call your men and tell them to be at the village outside the mine.
Adamlarını ara ve maden ocağının dışındaki kasabada olmalarını söyle.
If we have to abort this, I wanna know now. I'll be outside.
Eğer yapmayacaksan, hemen söyle.
Outside, now!
Dışarı, hemen!
Now, can I show you the outside storage?
Şimdi, size dış depoyu göstereyim mi?
But I'm not going to give it to you unless you promise me to go outside right now and practice throwing it for 20 minutes, okay? You promise?
Bunu size vereceğim ama dışarı çıkıp yirmi dakika egzersiz yapacağınıza söz verirseniz.
Now, outside, we just passed the women's table, which was designed by Maya Lin.
Dışarıda az önce yanından geçtiğimiz Maya Lin'in tasarımı olan Kadın Masası.
I'm going to pay now and wait outside, if you don't mind.
Sakıncası yoksa parasını vereyim ve dışarıda bekleyeyim. - Yok.
Right now, my companion is disposing of your partner outside.
Ortağım dışarıda senin arkadaşını öldürüyor şuanda.
Go outside and wait for your parents. Now.
Dışarı gidip anne-babanızı bekleyin.
Now, we'll talk about it outside. You and I.
Şimdi, bunu dışarıda konuşacağız.
Now bring her outside and shoot her, or I will.
Şimdi onu dışarı çıkar ve vur yoksa ben yapacağım.
And now, in a fit of karma... you're as ugly on the outside as you are on the inside.
Ve artık, "Karma" ya uyan bir şekilde dışın da için kadar çirkin olmuş.
I just... for me, I have just a lot of obligations right now outside of the Bait Shop, so...
Ben sadece... kendim için, Bait Shop dışında yapmam gereken işlerim var, yani...
Now, all evidence suggests that the door was extricated from outside the aircraft... by manual force.
Tüm kanıtlar kapının uçağın dışından elle açıldığına işaret ediyor.
You're gonna go outside and you're gonna play, right now!
Hemen şimdi dışarı çıkıp oyun oynayacaksın!
It is possible to find happiness outside the "knowledge circle", or whatever it is they call it now.
"Bilgi Çemberi" nin, ya da şimdi ne diyorlarsa, onun dışında da mutluluğu bulmak mümkün.
No-one outside this room knows what we're about to tell you now.
Bu odanın dışındaki hiç kimse sana anlatacaklarımızı bilmiyor.
I can call the person sitting outside right now.
Dışarıda bekleyen kişiyi hemen arayabilirim.
Okay, I was gonna ask you the best way to end this but I realize now that breakups may be outside your area of expertise.
Sana bu işi bitirmenin en iyi yolunu soracaktım. Ama galiba ayrılıklar senin uzmanlık alanına girmiyor.
Frank, Marie, it's time for you to leave. Now that Ally is at a point where she can do more around the house, we won't be needing as much... outside help.
Artık Ally daha çok ev işi yapacak yaşa geldiğine göre dışarıdan yardıma pek ihtiyacımız olmayacak.
I'll take my part now. Outside.
Şimdi kendi payımı alacağım.
Or let's you and me go outside right now.
Ya da şimdi sen ve ben dışarı çıkalım.
- You were outside my house and now you're outside my office.
Sen evimin oradaydın ve şimdide ofisimdesin.
"Move along the outside, Now Springsfur is pushing up,"
Dışarıdan atağa geçti. Springsfur şimdi zorluyor.
We're in Millbrook, just outside the home of American hero Tom Stall, who's just now returning from the hospital with his family.
Şu anda Millbrook'da, ailesiyle birlikte hastaneden dönmekte olan Amerikan kahramanı Tom Stall'ın evinin önündeyiz.
And Sonador's now on the move on the outside.
Ve şimdi Sonador dış taraftan hareketlendi.
Well, we're outside right now.
Ver onu bana. Şimdi dışarıdayız.
There are Interahamwe outside both gates now.
Interahamwe, şu anda her iki kapıyı da sarmış durumda.
By now my guy is probably back in his silver Beemer, parked outside 9321 Blossom Palms Lane.
Adamım 9321 Blossom Palms Yolu'na park etmiş metalik gri rengindeki BMW'sine çoktan binmiştir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]