English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Everyone knows

Everyone knows translate Turkish

3,336 parallel translation
So you know the Rozens. Everyone knows them.
Yani Rozenler'i biliyorsun Herkes onları bilir.
Everyone knows Lucy gave that away long ago.
Lucy'nin onu zaten çoktan kaybettiğini herkes biliyor.
The two of them must've met when I was behind the operating table, probably giving someone a new nose, maybe some new breasts, or those fake cheekbones that everyone knows they're fake!
O ikisi ben ameliyat masasının arkasındayken tanışmış olmalılar. O sırada ben ya birine yeni bir burun, belki yeni göğüsler, ya da belki herkesin sahte olduğunu bildiği şu elmacık kemiklerinden yapıyordum.
- Everyone knows rebecca duvall would sleep With a follow spot operator if it meant More light on her downstage.
Sahne önünde kendisine daha çok ışık tutacağı anlamına geliyorsa Rebecca Duvall'ın ışıkçı ile bile yatacağını herkes bilir.
Everyone knows everyone's business around here.
Burada herkes herkesin işine karışıyor.
I mean, it is bad enough that everyone knows you've been unfaithful.
Yani, yeterince kötü, herkes biliyor ki sen vefasızsın.
Dude, everyone knows they travel in packs, man.
Dostum herkes onların sürü halinde dolaştığını biliyor.
And at school, that's how everyone knows me.
Ama okulda, herkes beni bununla biliyor.
- Everyone knows that!
- Herkes bilir onu!
Everyone knows about your fallout with Team Lisa.
Herkes Lisa Ekibinden çıkarıldığını biliyor.
Eusebio loves Giordano, everyone knows.
Herkesin bildiği gibi Eusebio, Giordano'yı seviyor.
Everyone knows what you and your family has been through -... so we've decided to help and build a new church together.
Herkes senin ve ailenin yaşadıklarını biliyor bu yüzden yardım etmeye ve birlikte yeni bir kilise inşa etmeye karar verdik.
Because, now everyone knows there's something called a fake CBl.
Çünkü artık herkes sahte bir CBI ekibi olduğunu biliyor.
I'm a cartoonist. Everyone knows that.
Ben karikatür çizerim.
Everyone knows fuck-face doesn't have any friends.
Herkes bu sik suratlının arkadaşı olamayacağını bilir.
'Everyone knows he's holed up in Karachi.'
'Herkes onun Karachi'de saklandığını biliyor.'
'And, everyone knows about the Hyderabad blasts..' '.. that left 17 dead and 1 19 injured..' '.. has shocked the entire youth of the nation.'
'Ve herkes Haydarabad'taki patlamaları biliyor...''... 17 ölü ve 119 yaralı var...''... bu olay tüm genç nesli şok etti.'
Everyone knows he's in Karachi.
Herkes onun Karachi de olduğunu bilir.
Everyone knows everything.
Herkes her şeyi biliyor.
It's brilliant. Especially since everyone knows that marriage is one of convenience.
Sonuçta herkes bu evliliğin çıkar için olduğunu biliyor.
Everyone knows.
Herkes biliyor.
Now, everyone knows the only reason Hummel got in is'cause he's Carmen's pet turtle-face.
Ya o kıyafetleri? Okula girme sebebinin Carmen'in kaplumbağa suratlı favorisi olduğunu herkes biliyor.
Well, that is crazy, because you have my hair, which is amazing, and everyone knows it.
Bu çok aptalca. Senin saçın da benimki gibi harika. Herkes de bunun farkında.
Maya, you were fired. Everyone knows you were in Morocco.
Maya, milleti kandırdığını sandın ama herkes Fas'ta tatile gittiğini biliyor.
Everyone knows some, or all, but they're all bound.
Herkes bir kısmını, veya tümünü biliyor, ama hepsinin eli bağlı durumda.
Everyone knows about it.
Bunu herkes biliyor.
Everyone knows me.
Beni herkes tanır.
Everyone knows the tables up to 10.
Herkes çarpım 10 a kadar sayabilir.
Everyone knows I haven't got a hope in hell of winning this thing with you up here, but if I can stop you and Dad from killing each other, then it'll all be worthwhile.
Herkes biliyor ki, siz varken benim yarışmayı kazanmam mümkün değil ama eğer sizinle babamın birbirinizi öldürmesini durdurabilirsem, bu herşeye değer.
Everyone knows that.
Herkes bunu biliyor.
Everyone knows that rich people are better than poor people!
Herkes bilir bunu, zengin insanlar fakir insanlardan daha iyidir.
Everyone knows that. I thought that morning sickness was a first trimester thing, but I still get sick every morning.
Sabah bulantısının ilk üç ay olacağını düşünüyordum, ama her sabah oluyor.
Everyone knows him.
Herkes onu tanır.
Everyone knows what she was.
Herkes onun ne olduğunu biliyordu.
Everyone knows there's only one way out of Briarcliff, and it ain't the front door.
Herkes Briarcliff'ten kurtulmanın tek bir yolu olduğunu bilir o da ön kapı değildir.
Okay, so everyone knows how to play, right?
Pekâlâ, herkes nasıl oynanacağını biliyor, değil mi?
Everyone knows you're a two-timing traitor!
Senin ikili oynayan bir hain olduğunu bilmeyen yok!
And now that everyone knows what you're doing to Santa you can you can kiss your problem goodbye.
Şimdi herkes Noel Baba'ya ne yaptığınızı bildiğine göre programınıza veda edin!
Now everyone knows the truth.
Artık herkes gerçeği biliyor.
Everyone knows that.
Herkes biliyor.
Everyone knows you have a thing for him.
Herkes ona karşı birşeyler hissettiğini biliyor.
Everyone knows that.
Bunu herkes bilir.
Maybe he knows, like everyone else knows, You don't have the capital yet To take bombshell to broadway.
Herkes gibi belki o da, Bomba'yı Broadway'e taşıyacak sermayeye daha sahip olmadığını biliyordur.
Everyone knows everything.
Herkes her şeyi bilir.
Everyone in the county knows.
İlçedeki herkes biliyor.
Everyone in London knows me as an important impresario.
Londra'daki herkes benim önemli bir menajer olduğumu bilir
God knows, even a patient missing half his head still managed to flip me off, to everyone's great delight and entertainment.
Kafasının yarısı olmayan bir hasta bile benimle eğlensinler diye hareket çekiyor.
Knows everyone who is anyone in London.
- Londra'daki herkes onu tanır.
She knows everyone in Stamford.
Stamford daki herkesi tanıyor.
Everyone here knows of you.
Buradaki herkes seni tanıyor.
Well, as everyone in the city knows... It was you, Mr Shelby.
- Şehirdeki herkesin de bildiği gibi, siz ettiniz Bay Shelby.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]