For safety translate Turkish
2,637 parallel translation
One more for safety.
Yedekte dursun diye bir kez daha.
But for safety's sake, we'll call her girl "Y."
Ama güvenlik sebebiyle, ona "Y" kızı diyelim.
Hey, bear, hey, bear... For safety, the drill is to follow the trails made by bears, and make a lot of noise so you don't surprise any hiding in the bushes.
Güvenlik için ayı izlerini takip ederek, ve çalılardan süpriz çıkmaması için gürültü yaparak ilerliyorlar.
I should know what my partner is up to at all time for... for safety's sake.
Ortağımın her zaman ne yaptığını bilmem lazım. Güvenlik açısından.
For safety?
- Güvenlik?
This is little risky matter, keeping it for safety.
Bu biraz riskli konu, güvenlik için tut bunu.
For more Information, please read the safety Instructions pamphlet. ... available In your seat pocket.
Daha fazla bilgi için, lütfen güvenlik talimatları broşürünü okuyunuz koltugunuzun cebinde bulunmaktadır.
I tried calling Detective Page but I couldn't get through. I thought I should tell you for your own safety. Well, what is it?
Sanırım sana söylemem gerek
It's for your safety.
Bu kendi güvenliğiniz için.
The animals used in this film were filmed under strict supervision with the utmost care for their safety
NaYKi Bu filmin çekimlerde kullanılan hayvanların kendi güvenliği için büyük bir itina gösterilmiş ve gerekli tüm önlemler alınmıştır.
As I promised in my tweets, you're gonna be lucky enough to see me break the law today, but for your own safety, back up a little.
Twitlerimde de söz verdiğim üzere, bugün yasaları çiğneyişimi görme şansına sahip olacaksınız, ama kendi güvenliğiniz için biraz geri çekilin.
But when they leave the safety of the mangroves they must cross that sandy desert and the many hazards waiting for them in the lagoon.
Ama sakızağaçlarının gölgesinden ayrıldıklarında kumlu çölü geçmeleri gerekiyor. Ve bir çok tehlike onları lagünde bekliyor.
See, your disregard for the safety of your charges takes it from a tenant dispute to a criminal action, a fact that I will happily bring to the attention of the district attorney unless repairs are made yesterday.
Gördüğünüz gibi güvenlik konusundaki ihmalkarlığınız bunu basit bir kiracı davasından suç davasına dönüştürür bu tamiratlar dün itibarı ile yapılmadığı için de bunu severek bölge savcısına götürürüm.
Most of this, it's invested in art purchases which they store in safety deposits, to sell for profit at a later date.
Bunun büyük kısmını sanat alışverişine yatırdılar, ki ilerleyen zamanlarda karla satabilmek için güvenli depolarında saklıyorlar.
I really hope that today we can focus on the real issues that face us- - crime, drugs, the need to fix the social safety net, because while talk of the past and the future might make for a great campaign spot,
Geçmiş ve gelecekten konuşmanın harika bir seçim kampanyası olmasına rağmen,... bugün burada gerçekten cinayet, uyuşturucu,... düzeltilmeyi bekleyen aksaklıklar ve sosyal güvenlik gibi sorunlara odaklanmamızı isterdim.
And the other cop... I'm not gonna tell you his name for his own safety.
Onun güvenliği açısından sana onun ismini söylemeyeceğim.
Officer Tang, for the record, was there an orange safety tip on the end of the gun?
Memur Tang, kayıtlara geçmesi açısından şunu sorayım, silahın ucunda turuncu tıpa var mıydı?
It's a, uh, safety protocol for government operatives.
Bu devlet işleri için bir güvenlik protokolüdür.
She needs to be locked up for her safety, and more importantly, for ours.
Kilit altına alınması gerekiyor kendi iyiliği için ve bundan öte, kendi iyiliğimiz için.
For her safety, the engines of the plane are stopped just before she flies.
Güvenliği için uçağın motorları o atlamadan önce durduruluyor.
So Arthur's outside making the call, and the priest- - and I swear to God this is true- - Starts leading the church in a prayer for our nation's safety.
Arthur dışarıda konuşmasını yaparken papaz, yemin ederim ki bu söylediğim doğru, ülkemizin güvenliği konusunda kilisedekilere vaaz vermeye başladı.
It's for your own safety, Ruth.
Kendi güvenliğin için Ruth.
- My mom had a friend who was on the subcommittee for nuclear safety, and I'll reach out to him and tell him to put his ear to the ground.
- Annemin bir arkadaşı vardı nükleer güvenlik bölümünün kurulunda, ona ulaşıp dikkatli olmasını söyleyeceğim.
At some point, you're going to have to alert the public for their own safety.
Bir noktada kamu güvenliği için bunu açıklamak zorunda kalacaksınız.
Federal facility, Indiana, and for your own safety you will be in isolation for the rest of your life.
Federal hapishane, Indiana. Ve kendi can güvenliğin için kalan ömrün boyunca ayrı bir hücrede kalacaksın.
I know, it's for our own safety, and there's no point in complaining.
Biliyorum. Bizim güvenliğimiz için. Şikayet etmenin bir anlamı yok.
Ah, a little Iranian reception party for anybody that comes to collect Atley's file from the safety-deposit box.
Banka kasasından Atley'in dosyasını almaya gelen herhangi biri için küçük bir İran karşılama partisi.
Sara fears for your safety.
İkimizde
You've got to get the sergeant to safety and prep the ship for takeoff.
Sen çavuşun güvenliğini sağla. Gemiye dön ve ayrılmaya hazır ol.
It's not just for your safety.
Bu sizin güvenliğiniz için.
For Angela's safety, we can't let anybody know that Mary and the diamonds didn't make that flight.
Angela'nın güvenliği için kimsenin Mary'nin uçağa binmediğini bilmemesi gerekiyor.
Both for the safety of our village and for the future of our kids
Köyün güvenliği... ve çocuklarımızın geleceği için,
Even though other doctors might not agree, I think, for her safety, we should increase her dosage, or the risk of muscle paralysis is too high.
Diğer doktorlar kabul etmese de onun iyiliği için bence ilaçların dozunu artırmalıyız.
I can't tell you where we are, frankly, for our own safety.
Açıkçası, kendi güvenliğimiz için size yerimizi bildiremiyorum.
For your own safety.
- Kendi güvenliğin için.
we'll visit the shrine to pray for our safety.
Yarın hep birlikte tapınağı ziyaret edip sınıfımızın selameti için dua edeceğiz.
And I'm overwhelmed that Detective Lance is concerned for our safety.
Tabii. Dedektif Lance'in güvenliğimizi düşünmesi beni şaşkına çevirdi.
Yes. They said it was against company policy to reveal information about their employees'whereabouts for their own safety.
Şirket çalışanın yerlerini açık etmelerinin ilkelerine aykırı olduğunu söylediler.
We got a subpoena for your safety deposit box, courtesy of your buddy, judge Leo Silverman.
Sevgili dostun Hakim Leo Silverman sayesinde kiralık kasanı da arama izni aldık.
I was afraid for my family's safety.
Ailemin güvenliğinden endişelenmiştim.
I want everyone in here to know that when it comes to my girls, above anything, I am concerned for your safety.
Herkesin, konu benim kızlarıma gelince, her şeyden önce sizin güvenliğinizi önemsediğimi, bilmesini istiyorum.
- It's for your own safety.
- Güvenliğin için almalısın.
- For public safety!
- Halkın güvenliği için!
Like for traffic safety and such?
Trafik güvenliği veya bunun gibi bir şey.
Are you saying that you will personally take responsibility for the safety of the spectator in the Arena.
Yani Arena'daki izleyicilerin güvenliğinin sorumluluğunu şahsen üzerine aldığını mı söylüyorsun?
You are concerned for his safety, and he called you son.
Sen onun güvenliğinden endişe ediyorsun ve o sana oğlum diyor.
I feared greatly for your safety.
Sizin için çok tasalanmıştım.
To rent a safety deposit box, you have to pay for it.
Özel kasa kiralamak için ödeme yapmak zorundasındır.
I-In any case... it's not that I doubt the Sibyl System, but I wonder if a career at the Public Safety Bureau is really for me.
Şu da var ki, Sibyl Sistemi'nden şüphelenmek gibi düşünmeyin bunu ama Kamu Güvenliği Bürosu'nda yapabilecek miyim ki ben?
To start with, it was indicated that you have an aptitude for jobs at the Ministry of Economy and the Ministry of Technology, and yet, you rejected them all and picked the Public Safety Bureau, right?
Her şeyden önce uygun bulunduğun için sana Ekonomi Bakanlığı ve Teknoloji Bakanlığı'ndan iş teklifinde bulundular ama sen iki teklifi de geri çevirip Kamu Güvenliği Bürosu'nda çalışmayı kendin seçmedin mi?
I'll get Ms. Turing to safety, and I'll come back for you, John.
Bayan Turing'i güvenli bir yere götürürüm, sonra da senin için geleceğim, John.
safety 90
safety first 90
safety in numbers 20
for sure 883
for sale 67
for some reason 579
for starters 644
for school 19
for sex 41
for something 23
safety first 90
safety in numbers 20
for sure 883
for sale 67
for some reason 579
for starters 644
for school 19
for sex 41
for something 23