English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Free and clear

Free and clear translate Turkish

297 parallel translation
Are we all free and clear?
Tüm işler bitti mi?
Whatever's foul between you and Manuel you will have to free and clear yourself.
Manuel'le aranızda ne olduysa... kendi başına çözmelisin.
Now the show will be all yours again, free and clear.
Artık gösteri yine bize ait olacak, özgür ve borçsuz.
Free and clear.
Tertemiz ve tümüyle.
Sell cattle enough now to pay off Old Anaheim, every acre free and clear.
İhtiyar Anaheim'a ödeme yapmak için sürüyü sat şimdi. Arazinin her dönümü temiz ve boş.
At least, free and clear, only you do it my way.
En az. Ama benim yöntemimle yapılacak.
Every man's entitled to 640 acres, free and clear.
İsteyen herkese 250 dönüm toprağı bedava veriyorlar.
It's all free and clear up here, Heinrich.
Buradakilerin tümü düzgün bir şekilde gevşetilmiş, Heinrich.
We'll be free and clear.
- Özgür ve fıstık gibi olacağız.
You get your 15 % free and clear.
- Sen temiz % 15'ini alıyorsun.
You're free and clear You won, Doc
Tamamen serbestsin. Kazandın, Doktor.
Ten feet down, 50 feet out, and we're free and clear on the other side of the wall.
3 metre derine, 15 metre dışarıya ve duvarın öbür tarafında özgürüz.
Free and clear!
Tamamen güvende.
He owns the place free and clear.
Yerini temiz ve boş tutuyor.
The man before you was already far away... free and clear... when, like Paul on the road to Damascus... he was struck by God's Heavenly light.
Adam sizden önce çok uzaklardaydı... özgür ve temiz... Paul gibi Şam yolu üzerinde... Allah'ın göğe ait ışığıyla donakaldı.
Told us we was free and clear.
Borcumuzun silindiğini söyledi.
You're free and clear.
Rahatça ilerleyebilirsin.
Free and clear, hero.
Kesinlikle kahraman.
First time in just about 35 years we were almost free and clear.
35 yıldır ilk defa refaha çıktık.
We're free and clear.
Artık borcumuz kalmadı.
You're free and clear.
Özgür ve temizsin.
I'm free and clear.
Kuş gibi özgürüm artık.
And we'd be free and clear in less than a year.
Ve bir yıl içinde borcumuz bitmiş olacak.
He said that bank would be unguarded. It'd be free and clear. He forced us across two and a half days of rough terrain to this unguarded bank where we were ambushed.
Eğer bankayı soymak için 2,5 gün plan düşünmeseydi orası çok daha savunmasız ve rahat olurdu ve tuzağa düşmezdik.
- which stands free and clear... thanks to me, thanks to my efforts.
Bütün borç, benim çabalarım sayesinde ödendi. Benim gayretlerimle.
You want me to take out a loan on something I owned free and clear just 24 hours ago?
24 saat önce benim olan bir şey için kredi almamı mı bekliyorsun?
For one little second... you think you're going to get away free and clear.
Bir bakarsınız... her şey yolunda gibidir.
I want her free and clear, whatever it takes.
O özgür ve temiz kalacak, ne pahasına olursa olsun.
I was free and clear.
Özgür ve rahattım.
He's free and clear.
O da serbest kalmış.
He told me he had information... information I could use to break away from Draim free and clear.
Elinde bilgi olduğunu söylemişti... Draim'den kurtulmak için kullanabileceğim bir bilgi.
With you caught red-handed we were free and clear.
Seni suç haIinde yakaIayarak biz özgür ve temiz oIacaktık.
I had seen her at Free And Clear, my blood parasites group, Thursdays.
Onu perşembeleri kan parazitleri grubum Özgür ve Temiz'de görüyordum.
We're free and clear.
Şu anda hastamız yok.
You're free and clear.
Rahatsınız.
- lt is paid for, free and clear.
- Evinizin hiç borcu yok.
If Donna's not jealous, I mean, it means, basically, you're in the free and clear.
Donna kıskanç değilse, bu demek oluyor ki sen özgür ve masumsun.
That's $ 15,000 a week for you, my friend... in your pocket, free and clear.
Bu da senin için haftada cebinde temizinden 15,000 dolar demek, dostum.
I wanna own this place free and clear.
Buranın sahibi olmak istiyorum boş ve temiz.
They'd have found me dressed like this and everything would have been clear and you'd have been free.
Beni böyle giyinmiş bulacaklardı ve her şey ortaya çıkmış olacaktı ve sende özgür olacaktın.
Free, clear and safe.
Özgür, lekesiz ve güvende olacağız.
Afterwards, if you manage to keep it... You can go home free, and clear the blame.
Sonra, eğer hâlâ yaşıyorsanız evinize dönebilirsiniz, özgür olarak.
Clear and free.
Açık ve serbest.
We are clear and free to navigate.
Yörüngeden çıktık. Rota belirleyebiliriz.
I'm free and clear.
Artık özgürüm.
The soil's free of pollutants and the groundwater's clear of contamination.
Toprakta kirletici madde yok ve yer altı suları da mikropsuz.
You're free and clear.
Artık gidebilirsiniz.
It is this ruthless course of action and the clear design to extend it to the remaining free nations of Europe that have brought about the critical situation in Europe today.
Bu eylem acımasızders ve açık tasarım Avrupada kalan özgür ulusu çoğaltmak için beraberinde getiren Avrupada bugun çok kritik bir durumdur.
Well, you know women, always trying to turn you into someone else... that's why every now and then I have to make it very clear... that I will continue to ehh... give free rein... to the rest of my desires
Kadınları bilirsin. Sürekli erkekleri değiştirmeye çalışırlar. İşte bu yüzden birine bağlanamıyorum.
As if there lay before me clear skies and I wanted to fly like a free bird
Özgür kuş gibi uçmayı istedim.
We just gotta clear the counselor building and we're free.
Danışman binasını da geçince özgürüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]