From the translate Turkish
279,807 parallel translation
From the moment I was born, I always thought that I was being punished.
Doğduğum andan itibaren her daim cezalandırılıyormuş gibi hissettim.
Even after he returns, he wants to step back from the workforce.
Döndükten sonra da işlere karışmama arzusu güdüyor.
From the start to the end, everything.
Başından beri.
Just... since you were an unusual person from the start I thought that's how you were.
Başından beri alışılmadık bir insan olduğun için bunu kişiliğine yordum.
On the first night of wedding day, the man runs away from the bridal room.
Evliliklerinin ilk gecesinde adam gerdek odasından kaçmış.
You would be a big sis whether you look at it from the ageor whatever else...
Yaş olsun başka özellikler olsun ablam olacak yaştasınız.
After seeing that, the people who felt bad for her built that lighthouse so that Heracles would follow the light from the lighthouse.
İnsanlar ona çok üzüldükleri için işte bu feneri inşa etmişler.
But Lou's already bleeding out from the gut wound and, he's not gonna make it, hospital or no.
Ama Lou'nun kurşun yarası çoktan kanamaya başlamıştı hastaneye kadar dayanamayacaktı.
There's no way Leon would steal from the church.
Leon'un onları kiliseden çalmasının imkanı yok.
Nicky, could you get us some beers from the refrigerator, please?
Nick, dolaptan bize bira getirebilir misin lütfen?
The checks from the church were found in Leon's car.
Kilisenin çekleri Leon'un arabasında bulundu.
From the BKA... they found it on one of the attackers.
BKA'dan... bunu saldırganların birinin üstünde buldular.
Chained from the outside.
Dışardan zincirlenmiş. Yasadışı.
Some folks from the meeting sent it to congratulate you.
Toplantıdan bazıları seni tebrik etmek için göndermiş.
IRT just received a request from the U.S. Embassy in Bogotá.
UMT Bogota'daki Amerikan Elçiliği'nden çağrı aldı.
Also, Tim just emptied his bank account from the same bank, nearly $ 10,000.
Tim de aynı bankadan 10.000 dolar çekip hesabını boşaltmış.
But I'd already been cut from the team that afternoon.
Takımdan elendiğim öğlenden belliydi.
A special investigator from the NTSB will meet you there.
UUGK'dan bir müfettiş orada sizinle buluşacak.
Everything about this unsub is one degree of separation from the destruction.
Şüpheliyle ilgili her şey yıkımdan bir adım uzakta.
I just heard from Jack Garrett from the I.R.T.
UMT'den Jack Garrett aradı.
Early this morning Reid was moved from the police precinct to the Millburn Correctional Facility.
- Reid bu sabah karakoldan Millburn Cezaevi'ne nakledilmiş.
The victim from the surveillance video, Colton Davis, moved to Philadelphia last year to attend medical school at Temple.
Güvenlik görüntüsündeki kurban Colton Davis Philadelphia'ya geçen yıl taşınmış.
I would've given you the news, but, I don't know, you kind of made it clear that you didn't wanna hear from me, so...
Sana haber verecektim ama benden haber almak istemediğini açıkça belirtmiştin, o yüzden... Her neyse.
If you stop right here and send her back to where she had originally come from, wouldn't you be able to avoid the tragic ending?
Hemen şimdi her şeyi sonlandırıp onu ait olduğu yere gönderirsen bu trajik sondan kurtulmuş olmaz mısın?
At that rate, if Kang Seo Hee's son receives all the inheritance, only the strangers are benefiting from his household.
Miras, Kang Seo Hee'nin oğluna kalırsa tüm parayı yabancılar yemiş olacak.
The pearl from last time...
Geçen seferki inciyi diyorum.
like how in the fairy tales... it changed from your tears?
Masallardaki gibi gözyaşından mı oluşuyor?
That you were the one who saved me from drowning and also the mermaid who erased my memory.
Beni boğulmaktan kurtardığını ve anılarımı silen bir denizkızı olduğunu hatırladım.
But then... I know it's from my greed but I keep wanting not to hear the reasons why I should send her back.
Ama yine açgözlülük yapıp onu neden göndermemem gerektiğini düşünüyorum.
From a person who only tells the truth.
Ben sadece hakikati söyleyen biriyim.
I kept wondering where the hell I kept seeing her high school name, but it was from during the time that I looked for your mother.
Lise adını nereden hatırlıyorum deyip duruyordum. Anneni ararken görmüştüm. Aynı liseye gitmişler.
From now on don't take the initiative in doing anything.
Bundan böyle herhangi bir girişimde bulunmayacaksın.
From that point on, we'll have an hour before the janitor gets downstairs.
Bu andan itibaren hademe aşağıya inene kadar bir saatimiz var.
They brought up my shoplifting charge from when I was 19, my duis, my kid, as if I had something to do with stealing the mission drive money. Hey, they know that you didn't.
Sanki parayı ben çalmışım gibi 19 yaşında yaptığım hırsızlığı kafam güzelken araba kullanmamı, çocuğumu önüme getirdiler.
Not only are you on the run from Javi, now you're on the run from me.
Artık sadece Javi'den kaçmıyorsun, benden de kaçıyorsun.
Look, you took 25 from the house.
Bak, evden 25 bin almışsın zaten.
Man, you've come a long way from crying yourself to sleep and pissing the bed, man.
Ağlayarak uyumanın ve yatağını pisletmenin üzerine epey yol katettin.
I used to think I was so different from my family'cause of all the shit that I was hiding.
Ailemden farklı olduğumu düşünürdüm. O sakladığım şeyler yüzünden.
Doc Campbell, from all the men of the 8113 and the countless Marines you've helped, our sincerest thank you.
8113'ün tüm adamları arasında Doktor Campbell, yardım ettiğiniz sayısız asker için... size samimi teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Doc Campbell, from all the men of the 8113 and the countless Marines you've helped, our sincerest thank you.
Doktor Campbell, 8113'teki onca adam... yardım ettiğiniz tüm askerlerden ötürü... size en derin teşekkürlerini sunuyor.
Based on the height of that window, the shot had to come from down that street.
O pencerenin yüksekliğine bakarsak... mermi sokaktan gelmiş gibi.
Nothing else wrong with him apart from that, so he decided to donate himself - every organ - and he told me to keep tabs on all the people he helped, and to, erm, gather them together.
Bunun haricinde hiçbir sorunu yoktu. Bu yüzden kendisini bağışladı. Her organını.
Well, the artist behind this extraordinary sculpture, who's seemingly come from nowhere to take the art world by storm, joins me now.
Bu sıradışı heykelin ardındaki artist ise görünüşe göre sanatı hiç yoktan getiren kişi bana katılıyor.
Registered at a hotel right down the street from our first victim, Drew.
İlk kurbanın hemen aşağısında bir otelde kalıyor.
Right around the corner from your current location.
Bulunduğunuz yerden hemen köşeyi dönünce.
Uh, I decided to take a walk from my hotel down to the marketplace.
Otelden pazara doğru yürümeye karar verdim.
Someone else is pulling the strings, giving information from afar.
Uzaktan emir verip onları yöneten başka biri var.
We need to stop Danny from wrestling without telling him the truth.
Danny'nin güreşmesine engel olmalıyız. Ona doğruyu söylemeden.
Well, if the unsub likes to watch, the question is, where is he watching from?
Şüpheli izlemeyi seviyorsa nereden izlemiş olabilir?
He needs to be a part of it, and he wants to experience the moment of impact, even if it means he doesn't walk away from it.
Kazanın bir parçası olmalı ve çarpma anını da deneyimlemek istiyor, kurtulamayacak olsa bile.
Simon is still hospitalized, but Harley died from inhaling the toxic fumes.
Simon hala hastanede, ama Harley zehirli gaz soluduğu için ölmüş.
from the bottom of my heart 69
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the hospital 23
from the store 18
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the hospital 23
from the store 18