Get away from her translate Turkish
1,038 parallel translation
Oh, get away from her.
Ondan uzak dur.
- Get away from her.
- Uzak dur ondan.
- Get away from her!
- Uzak dur ondan!
Get away from her!
Ondan uzak dur!
I must get away from her.
Ondan kurtulmalıyım.
- Get away from her, kid.
Ondan uzak dur evlat.
Get away from her, kid.
Ondan uzak dur evlat.
Get away from her.
Uzaklaş ondan.
Get away from her, Dave.
Ondan uzak dur Dave.
I should have gone to camp this summer just to get away from her.
Keşke sırf şu kızdan uzak kalmak için bu yaz kampa gitseymişim.
I had to get away from her before I got burnt.
Tamamen yanmadan önce ondan kurtulmalıydım.
Get away from her.
Uzak dur ondan.
Get away from her.
Uzak dur.
- Get away from her!
- Ondan uzak dur!
You. Get away from her.
Sen. Ondan uzak dur.
When Tashi can get away from her chores she and Olivia hide in my hut.
Tashi ev işlerinden kaçabildiği zamanlarda... o ve Olivia benim kulübeme saklanıyorlar.
Get away from her, you bitch!
Ondan uzak dur, seni alçak!
You get away from her!
Bırak onu!
Get away from her, Paul.
Uzaklaş ondan, Paul.
Get away from her, you little!
Ondan uzak dur, seni küçük şeytan!
Get away from her.
Uzak dur ondan!
Get away from her!
- Uzak dur ondan!
- Eric, get away from her.
- Eric, çekil onun yanından.
You get away from her.
- Uzak dur ondan.
- Get away from her.
- Ondan uzak dur.
Get away from her!
Ondan uzaklaş!
He wanted to get away from her.
Ondan kurtulmak istiyordu. O yüzden.
No attempt to get away from her?
Ondan uzaklaşmaya çalıştınız mı?
Let's get away from it all for a while.
Bir süreliğine her şeyden uzaklaşalım.
- Get that gun away from her.
- Alın onun elinden şu silahı.
He needs to get away from it all.
Her şeyden uzaklaşmalı.
This is a crucial moment, because they have to swim across open water to get to a safe hiding place so she dare not let his attention wander away from her.
Bu hayati bir andır, çünkü güvenli bir yere saklanabilmek için uzun bir mesafeyi yüzmek zorundadırlar bu yüzden sırtlanın dikkatinin ondan uzaklaşmasına izin veremez.
I mean, if you wanted to get her car away from the front of the house... why go to all the hassle of taking it down to the station?
Demek istediğim, arabasını evin önünden çekmek istiyorsan onu istasyona götürmek için niye bu kadar uğraşıyorsun ki?
Get her away from me. I don't think I can take too much more of her.
Gidelim buradan daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum.
To get her away from this place.
Buradan gitmesi gerekiyordu. Ama, bunu yapmadı.
How am I supposed to protect you if you keep running away from me... every chance you get?
Bulduğun her fırsatta benden uzaklaşırsan, seni nasıl koruyabilirim?
- I'm gonna get her away from those lunatics.
- Onu, o akıl hastalarının elinden almaya.
Don't let her get away from you this time, Striker.
Bu sefer senin elinden kurtulmasına izin verme Striker.
That makes it possible for her... to get away from a well-nigh inescapable place
Buda ona fazla güven verdi... ve en zor yerde buluşma ayarladı
I had to get her away from that.
Onu, oradan uzaklaştırmak zorunda kaldım.
She had every chance in the world to get away from him, but they left together with her driving.
Ondan kurtulma şansı vardı, ama birlikte gittiler, arabayı kız kullanıyordu.
It took me a really long time to get her away from that way of thinking, It took me many years, and that`s why it was very hard for me to go into her room and find these books under her bed, knowing you had gotten them.
Onu öyle düşünmekten vazgeçirmem gerçekten çok zamanımı aldı senelerimi aldı, ve bu yüzdendir ki onun odasında, yatağının altında senin ona temin ettiğin bu kitapları bulmak benim çok zoruma gidiyor
- I just wanted to get away from things.
- Her şeyden uzak olmak istedim.
Get her away from him.
Onu o adamdan uzaklaştır.
And when you get tired of Linda you're gonna walk away from her too, just like with school.
- Ve Linda'dan sıkıldığında onu da bırakıp gideceksin. tıpkı okulu bıraktığın gibi.
The best thing for me to do right now is to get 3,000 miles away from Kevin my house, this town and everything, and just start out fresh.
Şu an benim için yapılacak en iyi şey, Kevin'den, evimden, bu kasabadan ve her şeyden 4800 kilometre uzaklaşmak, ve hayata yeniden başlamak.
You know how crazy we get at certain times of the month and with the full moon and being so far away from home.
Bilirsiniz biz kadınlar her ay belli zamanlarda biraz asabi oluruz... ve dolunayda ve de evden uzaklardayken.
Now, Sam, uh, why don't you get Miz Melny right now, put her in the car and drive away from here?
Sam, neden şimdi, Bayan Melny'yi arabaya götürüp buradan gitmiyorsun?
Ephus wasn't there, but Aunt Innie said if you get her a blueprint of the courthouse, he'll pull his half-ton under the window and you're just a manure ride away from freedom.
Ephus yoktu ama Inny teyze, mahkemenin planını bulabilirsen, Ephus amca'nın kamyonunu, pencerenin altına çekeceğini ve senin gübreli bir firarla özgürlüğüne kavuşabileceğini söyledi.
Get her away from him before he hurts her.
Onu incitmesine izin verme. Onu incitmeden, ondan uzaklaştır.
- Get her away from me!
- Onu benden uzak tut!
get away from here 67
get away 981
get away from me 879
get away from it 24
get away from the window 54
get away from us 29
get away from the car 26
get away from there 103
get away from that 18
get away from him 161
get away 981
get away from me 879
get away from it 24
get away from the window 54
get away from us 29
get away from the car 26
get away from there 103
get away from that 18
get away from him 161
get away from the door 47
away from here 45
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
from her 41
get a room 162
get a life 77
get a job 140
away from here 45
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
from her 41
get a room 162
get a life 77
get a job 140