Glasses clink translate Turkish
58 parallel translation
- Well, good luck. - [Glasses Clink]
Bol şanslar!
Are you nuts? - I distinctly heard the glasses clink.
- Kadehlerin tokuşmasını duydum.
So we might as well say what the hell And let our glasses clink!
Öyleyse cehenneme gitmeden güçlenmeliyiz. Ve bardaklarımızı tokuşturalım.
So we might as well say what the hell And let our glasses clink
Öyleyse cehenneme gitmeden güçlenmeliyiz. Ve bardaklarımızı tokuşturalım..
I'm sure you all have questions for me. ( glasses clink )
Eminim hepinizin bana soracakları vardır.
Joanna, you are not gonna believe what just happened. ( glasses clink )
Joanna, ne olduğuna inanamayacaksın.
I'm sure you all have questions for me. ( glasses clink )
Eminim hepinizin soracak soruları vardır.
( glasses clink ) Do you remember don dixby?
Don Dixby'i anımsıyor musun?
( glasses clink )
( Gözlük clink )
- To us. - [GLASSES CLINK]
- Bize. - ( GÖZLÜK CLINK )
Cheers. [Glasses clink]
Şerefe.
( Drink pouring, glasses clink ) Well, I told him about the situation.
Şartlar hakkında konuştuk.
( sighs ) ( glasses clink ) THANK YOU.
Teşekkürler.
Salud. [Glasses clink]
- Sağlığına.
[Glasses clink]
[Bardak tıkırtısı]
- [Glasses clink ] - [ Laughs]
- Beyler bakın.
( Glasses clink ) 25 years.
25 yıl.
[Glasses clink] Well, I don't really know about that.
Pek sanmıyorum.
[Glasses clink]
[Gözlük clink]
- [glasses clink]
Tamam.
Let's enjoy this - - just you, me, and a sleeping baby. [Glasses clink ] [ Cellphone ringing]
Sadece sen, ben ve uyuyan bir bebek.
Just to clink glasses.
Sadece şerefe kadeh kaldırmak için.
We have to clink our glasses on the coward.
Afedersiniz. Kadehlerimizi korkağın şerefine kaldıralım!
Where the clink of glasses mingles With the murmur of a million mosquitoes Where waterfalls of whisky wash away the worries
Bardak çınlamalarının sinek vızıltılarına karıştığı viski şelalelerinin bezgin kişneme kaygılarını yıkadığı bu yerde?
Let's clink glasses!
Haydi bardakları şıkırtadalım.
Do you know why we clink glasses before drinking?
İçmeden önce niye bardak tokuştururuz, biliyor musun?
Let clink the glasses.
Tokuştur şişeleri.
Let clink the glasses, whatever the outcome.
Tokuştur şişeleri. Boşver olup biteni.
When you clink the glasses.
Şişeleri tokuşturunca
You shouldn't clink glasses, you should just look at each other.
Bardakları tokuşturmayıp, birbirinize bakmanız gerek.
Let us sing a song and clink our glasses...
Bir şarkı tutturup kadehlerimizi tokuşturalım...
- That deserves a clink of the glasses.
Bu şerefe olayını haketti.
GLASSES CLINK
- Biraz buraya bakabilir misiniz, lütfen?
GLASSES CLINK Everybody... Could we have your attention?
Hepinize'Yeni evimize hoş geldiniz'demek istiyoruz.
Man, couples in this state sure like to clink glasses.
Dostum, buradaki çiftler kadeh tokuşturmayı seviyor.
I clink glasses to your health
Vururuz kadehleri sağlığımız şerefine.
- Right, now we can clink glasses.
- Evet, şimdi tokuşturabiliriz.
- Stand there, make a toast... hand over the ring... tongue kiss the maid of honor at the reception when people clink glasses.
- Orada bulun, kadeh kaldır... yüzüğü ver... insanlar resepsiyonda bardaklarını tokuştururken, baş nedimeye Fransız öpücüğü ver.
The impersonal friendship, the exaggerated laughter, the clink of glasses and the sound of gypsy violins.
Umumi arkadaşlıklar, abartılı gülüşler tokuşturulan bardaklar ve çingene kemancının sesi...
I cannot clink glasses with a water glass.
Üzgünüm. Bu su bardağıyla kadeh tokuşturamazsın.
In restaurants, it's all about offering another person dinner, letting yourself be waited on, listening to the trickle of wine and the clink of glasses.
Restoranların bütün özelliği... Servis kalitesi yemeklerin lezzetinden çok daha önemli. Şarabın bardağa konuluş sesi...
No, look into my eyes as we clink glasses.
Hayır, bardakları tokuştururken gözlerimin içine bak.
- I wanted to clink glasses.
- Bardakları tokuşturacaktım.
When you toast and clink glasses, it's crazy bad luck to drink before the glass stops ringing.
Bardak tokuşturup, kadeh kaldırdığınızda bardağın sesi durmadan içmeye başlamak felâket kötü şans getirirmiş.
Clink glasses with me.
Kadeh tokuşturalım.
[Glasses clink] Ah, it's delicious, Otis.
Çok lezzetli, Otis.
It's actually bad luck not to clink glasses.
Aslında kötü şans, bardakları tokuşturmamak.
With whom we gonna clink glasses?
Kiminle kadeh tokuşturuyoruz?
[Glasses clink] Hey.
Selam.
Okay. [glasses clink] Cheers.
Şerefe.
Can we raise our glasses to the air and can we clink it up, bitches.
Kadehlerimizi kaldırıp tokuşturmaya ne dersiniz?
clink 76
clinking 23
glass 254
glasses 220
glass of water 25
glass of wine 27
glass shatters 112
glass breaking 25
glass breaks 25
glass shattering 62
clinking 23
glass 254
glasses 220
glass of water 25
glass of wine 27
glass shatters 112
glass breaking 25
glass breaks 25
glass shattering 62