Glass breaks translate Turkish
57 parallel translation
[Brakes squeak, glass breaks]
[Fren sesi, cam kırılır]
[Bean] When you're out there in this little command module, you see the risk you're taking because you realize... that, if the glass breaks or the computers quit working... or the electrical system quits working, you're not gonna get back.
O küçük modülün içindeyken,... aldığınız riski görüyorsunuz çünkü eğer cam kırılır, bilgisayar çalışmayı bırakır ya da elektrik sisteminde sorun olursa geri dönemeyeceğinizin farkındasınız.
[GLASS BREAKS]
- Simon. Geri zekâlı.
Drill through that, the glass breaks and those bolts spring into place.
Camı matkapla del, cam kırılsın sonra civatalar yerine oturur.
If a guy's driving along at night with his lights on, gets in a wreck glass breaks fuses to the filament Crim 101.
- En temel kuraldır.
( glass breaks )
Patrick?
[GLASS BREAKS]
[CAM KIRILMA SESLERİ]
[GLASS BREAKS] SORRY.
Özür dilerim.
- ( glass breaks ) )
Voov!
( glass breaks ) It's in the house?
O evde mi?
Glass breaks all the time.
Cam kırıkları hep vardı.
Glass breaks easier than hearts, bones or graham crackers.
Cam'ın kalp, kemik ve krakerlerden daha kolay kırıldığını unutmayın.
Marcy... ( Screams, glass breaks )
Marcy, ben... Marcy...
If somebody, me say, drills through the door from the inside, the glass breaks. Presto, alarm goes off. Whole other mess of locks are released.
Eğer biri kapının içine doğru delik açarsa cam kırılır alarm anında çalışır ve bütün geri kalan kilitler salınır.
[Glass Breaks]
Aynen.
Opening the Dagger while it's inside the glass breaks the seal...
Kum saatine saplıyken hançer çalışırsa mühür bozulur.
( Glass breaks )
( Cam kırılma sesi )
( Glass breaks )
( Kırılan cam sesi )
[Glass Breaks]
( Cam Breaks )
Every time the glass breaks, it feels like... something.
Camları her kırdığımda içimde bir şeyler hissediyorum.
Me too. [Glass breaks ] [ Laughs]
Bende.
[Laughs ] [ Glass breaks]
Tamam, başka ne var?
( glass breaks ) You know, I live in warm places To get away from this stuff.
Biliyor musun, bu şeyden uzaklaşmak için sıcak yerlerde yaşıyorum.
[Glass breaks]
[Cam kırılır]
We're all damned if the glass breaks.
Cam kırılırsa yandığımızın resmidir.
Give him milk, he breaks the glass.
Süt veriyorsun, bardağı kırıyor.
With the magnifying glass, you can actually see the projection on the end of the bird's beak with which he breaks out of the egg.
Büyüteçle bakarsanız kuşun yumurtaları kırdığı gaga ucunu görebilirsiniz.
This will detect if anybody breaks the glass.
Birisi camı kırarsa bu algılayacak.
[GLASS BREAKS] OH, GOD.
Of, tanrım.
( grunts as glass breaks loudly )
Bekle, bekle orada.
[GLASS BREAKS ] [ GROANS]
.
Then he became the Glass Man, if he falls he breaks.
Sonra Cam Adam oldu, düşerse kırılırdı.
GLASS BREAKS Wait here.
Burada bekle.
He, or, uh, she... breaks the glass, reaches in, throws the lock, opens the door.
Erkek yada kadın camı kıran. Kapı tutacağına erişiyor ve oradan kapıyı açıyor.
It's an ersatz skeleton made from glass and reinforced nylon which breaks exactly like human bones.
- Kukla değil. Yapay bir iskelet. Camdan ve sağlamlaştırılmış naylondan yapılmış tamamen insan kemiği gibi kırılan bir iskelet.
He breaks the glass, he opens the door, he comes in, strangles her with this.
İçeri girmiş. Bununla kadını boğmuş.
If this glass breaks, we killed.
Bunu buraya bırakırsam saniyede havaya uçarız.
A metal sheet goes flying out, breaks the window glass of the hair salon across the street, and chops off an entire row of freshly bobbed heads.
Levhalardan biri fırlamış ve yolun karşısındaki kuaförün camını kırıp saçlarını yaptırmakta olan grubu doğramış.
( tapping on glass ) No coffee breaks right now, my man.
Şu anda kahve arası olmaz adamım.
When someone attempts to drill the door, a glass plate inside the safe breaks, activating additional locking bolts, which render the safe practically impervious.
Birisi zor kullanarak açmaya kalktığında, cam kırılıyor ve ek emniyet devreye giriyor. Böylece kasa, su bile sızdırmayacak şekilde kendi kendini kilitliyor.
And, hello, as she breaks through the glass ceiling, we can all look up her skirt. "
O yükseklerde bulunabilecek bir kişi. Bu sayede biz de onun eteğinin altına bakabiliriz. "
Nate wonders why it has to be a glass, and eric usually Breaks the glass by putting his feet up on the table.
Nate bardağı sorgularken Eric bardağı kırmakla yetiniyor.
Round goes through her and breaks the glass.
Mermi delip geçiyor ve camı kırıyor.
GLASS BREAKS Oh, sorry.
Üzgünüm.
I break the glass, I breaks the beam, it triggers immediately.
Eğer cam kabin çatlarsa ya da kırılırsa anında patlar.
It breaks glass.
Köprüden uçarsak, boğulmayız.
Like, if the nanny breaks a glass, that's minus $ 7 from her paycheck.
Eğer dadı bardak kırarsa çekinden 7 dolar düşmek gibi.
It also breaks glass.
Cam da kırıyor.
♪ A clock ticks till it breaks your glass ♪
* Bardağını kırana kadar saat işler *
As you can see glass made by older technology breaks easily.
Gördüğünüz üzere eski teknolojiyle yapılan cam kolayca kırılıyor.
[glass breaks ] [ screams ] [ monkey squawks] At least fury admits That norman osborn knows his tech-talk.
En azından Fury Norman Osborn'un teknolojisinden anladığını kabul ediyor.
breaks 18
breaks my heart 16
glass 254
glasses 220
glass of water 25
glass of wine 27
glass shatters 112
glass breaking 25
glasses clink 30
glass shattering 62
breaks my heart 16
glass 254
glasses 220
glass of water 25
glass of wine 27
glass shatters 112
glass breaking 25
glasses clink 30
glass shattering 62