English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Guys laugh

Guys laugh translate Turkish

103 parallel translation
- Well, do you guys laugh a lot?
- Çok fazla güler misiniz?
All right, you guys laugh.
Tamam gülün bakalım.
- You guys laugh.
- Gülün bakalım.
And you guys laugh.
Ve siz gülüyorsunuz.
He always made the guys laugh.
Her zaman güldürürdü.
If you guys laugh I will never...
- Ama gülerseniz asla...
I farted real loud on purpose to make the guys laugh, and I swear to God it was so heinous Susie Johnson ralphed up her Salisbury steak.
Tanrı şahidim olsun Susie Johnson bifteğinin üstüne kustu.
Yeah, you guys laugh it up, but this happens to be a collectors'item, cost me 70 bucks on eBay.
Bu koleksiyonu yapılan bir şey. Tam 70 papele eBay'den aldım. - Buna 70 dolar mı verdin?
You guys laugh, but spandex is poised for a major comeback.
Siz gülüyorsunuz, ama tayt büyük bir dönüş yapacak.
You guys laugh so much.
Siz çok gülüyorsunuz yav.
The laugh is on the guys who are paying the freight.
Gülünecek olan kişiler taşıma ücretini ödeyenler.
Don't laugh, guys.
Bu bir tekerleme!
You know, some of you guys make me laugh.
Bilirsin, senin gibilerden bazıları beni güldürür.
Miss Martin, "Papa" owes me $ 20,000, and a lot more to some guys who don't laugh so easy.
Bu yüzden bu işletme hakkının hiçbir değeri yok. - Bayan Martin, babanızın bana yirmi bin dolar borcu vardı. Ve, kolay kolay gülmeyen bazı adamlara da daha fazla borçluydu.
You guys are really making me laugh.
Beyler beni gerçekten güldürüyorsunuz.
You forget when you were a punk and those guys used to laugh at you.
Serseri olduğun ve insanların sana güldükleri günleri unuttun.
The guys'II laugh.
Diğerleri bana güler.
What a laugh the guys got.
Çocuklar da çok gülmüştü.
These guys I told him about- - [Forced Laugh] They're dangerous.
Bu ele verdiğim herifler... Bunlar çok tehlikeli.
Fly by night, Fly by night, laugh and say, laugh and say, beating up bad guys makes my day.
Gece uçan. - Gece uçan. - Kahkaha ve söz,
You guys make me laugh.
Beni güldürüyorsunuz.
Guys are always patting my bald head for luck... pinching'my belly to hear my girlish laugh.
Şans için hep kelime vuruyorlar... ve de kız gibi gülüşümü duymak için gıdıklıyorlar.
All those guys who used to give me wedgies in gym class... all the girls who used to laugh at the way I walked... they're all gone.
Spor salonunda beni itip kakan çocuklar... yürüyüşümle dalga geçen kızlar... hepsi öldü.
You guys shouldn't laugh at him.
Ona gülmemelisiniz.
Go ahead, laugh, But all cool guys have hairy chests :
Devam edin, gülün ama tüm karizma adamların göğüs kılları var.
But then, while you're eating, you guys talk, you smile, you laugh.
Ama yemekte konuşur, gülümser, kahkaha atarsınız.
Laugh it up, you guys.
Hep birlikte gulun.
You know, some people actually laugh at those guys.
Bazı insanlar, bu insanlara gülüyor.
There's a really good reason for all of this, and one day you guys are gonna sit down at a nice seafood dinner and laugh about this, but until then, you really need to trust her.
Tüm bunlar için gerçekten iyi bir sebebi var, bir gün siz ikiniz bir deniz restoranına oturacaksınız ve bunları hatırlayıp güleceksiniz, fakat o zamana kadar ona gerçekten güvenmelisin.
- Guys are stupid. What? You strip your gears, you ride your breaks, and if we don't laugh after we make a joke, you think we're serious.
Şanzımanı, frenleri haşat edersiniz ve bir şaka yaptıktan sonra gülmezsek bizi ciddi sanırsınız.
- You say something funny, I laugh, you laugh, and we look like two guys out for a stroll around the neighbourhood.
Sen komik bir şey söylersin, ben gülerim, sen gülersin böylece mahalleyi dolaşan iki adam gibi görünürüz.
Are you guys ready to laugh?
Gülmeye hazır mısınız?
- Jaime and Joachim. I can't count the number of times you guys made me laugh...
- Sence bunun tıbbi yardıma ihtiyacı var mı?
You guys wanna go laugh at the narcoleptic guy?
Narkolepsi hastasına gülmek ister misiniz?
Look, he knows full well what he's doing. And he's just waiting for us to buy into it, and then he'll laugh and point in our faces and say, " I got you guys to believe me!
Ne yaptığını çok iyi biliyor, sadece bizim de sazan gibi atlamamızı bekliyor, böylece gülüp suratımıza
You guys can go back to playing Laundromat owners if you want, but I'm not gonna give those kids playing the FBI a chance to laugh at us.
Siz kuru temizlemecilik oynamaya devam edebilirsiniz, fakat... O FBIcı çocukların bize bir daha gülmesine izin vermeyeceğim.
What have I said for you guys to laugh so much?
Onun kardeşi yaşam ile ölüm arasında çabalıyor
You guys can laugh, but studies show that 85 percent of all women will experience some form of stalking in their lifetime.
İstediğiniz kadar gülün, istatistiklere göre, kadınların yüzde 85'i hayatlarında en az bir kere takip ediliyorlarmış.
It was so insensitive of those guys to laugh too.
O çocukların gülmesi de çok duyarsızcaydı yani.
You guys really made me laugh in there.
Beni çok güldürdünüz.
I BET YOU GUYS ARE GONNA HAVE A GOOD LAUGH ABOUT THIS ONE, HUH?
Bahse varım buna çok güleceksiniz, değil mi?
I have to tell you guys something, but you have to promise not to laugh, okay?
Size bir şey söylemek zorundayım ama gülmeyeceğinize söz vermenizi istiyorum, tamam mı?
In fact, I'm sure you guys will have a good laugh about it on your honeymoon at the Four Seasons Maui.
Aslında, eminim Four Season Mauri'deki balayınızda buna bol bol gülersiniz.
If I Tell You Guys Something, Do You Promise Not To Laugh...
Size birşey söyleyeceğim ama gülmeyeceğinize söz vereceksiniz tamam mı?
You guys go ahead and laugh.
Siz ikiniz gülün bakalım.
If you guys could not laugh at anything I say, that'd really.... I'm trying to get my self-esteem to go to, like, seven percent.
Dediğim hiçbir şeye gülemiyorsanız özsaygımı yüzde yediye çıkarmaya çalışırım.
THE JOB IS GOOD. THE GUYS MAKE ME LAUGH.
Mesleğim güzel, dostlarım beni mutlu ediyor.
You guys, don't laugh.
Arkadaşlar, gülmeyin.
Guys might laugh, Will.
Millet gülebilir, Will.
Okay, laugh, you guys.
Tamam, gülün, beyler.
Boy, that creative thing you guys do... Writing jokes for a living, making the world laugh.
Vay be, sizin yaptığınız bu yaratıcı şey, yaşamanızı kazanmak için şaka yazmak, dünyanın gülmesini sağlamak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]