H translate Turkish
144,247 parallel translation
You're smart. You're ambitious...
Akıllısın, hırslısın...
Elevating my blood sugar levels might help me work faster.
Kan şeker seviyemi yükseltmek daha hızlı çalışmama yardımcı olabilir.
- Stroll faster.
- Hızlı geziniyoruz.
- You can't stroll faster.
- Hızlı gezinilmez.
Did some time for burglary.
Hırsızlıktan bir süre içeri girmiş.
Because I trust ambition.
Çünkü hırsa güvenirim.
That man was a thief, Lord. Sinful to the bone.
- Adam günaha bulanmış bir hırsızdı lordum.
He is to deal with the rogue Danes at Beamfleot and swiftly.
Beamfleot'daki serseri Danlarla hızla anlaşmak üzere.
If you could emphasise swiftly.
- Hızla üzerinde durursanız.
Emphasise swiftly.
- Hızla üzerinde dururum.
Swiftly, Father.
- Hızla Peder.
A thief, Lord.
- Bir hırsız Lordum.
I'm sorry, but a thief twice over deserves to die.
Özür dilerim ama iki kere hırsızlık yapan biri ölmeyi hak eder.
Do not doubt, for one moment, Uhtred Ragnarson has ambition.
Kuşkusuz, Uhtred Ragnarson'un bir anlığına hırsı vardır.
The river runs fast at Ludd Gate, making it impossible to land men safely.
Nehir, Ludd Gate'de hızla ilerliyor, Insanları güvenli bir şekilde aramak imkansız hale getirir.
Aethelflaed, let go of my hand!
Hızla attı, elimi bırak!
Thank you for being so quick to take up my invitation, Mr. Clios.
Davetime bu kadar hızlı icabet ettiğiniz için sağ olun Bay Clios.
Yeah, we're, like, thick as thieves.
Tabii ya! Hırsızlar kadar yakın arkadaşız.
Go on, get over here, you thieving bastard.
Hadi gel buraya, seni hırsız puşt!
If I do not return safely from this conclave, my butterflies have orders that they will carry out with swift certainty.
Bu toplantıdan sağ salim dönmezsem kelebeklerim aldıkları emirleri muhakkak hızla yerine getirecektir.
We need fuel. And the fastest route to the wall's checkpoint.
Yakıta ve duvarın kontrol noktasına giden en hızlı güzergâha ihtiyacımız var.
Having to say those words, while he panted like a dog on top of me.
Üzerimde bir köpek gibi hızlı hızlı solurken o kelimeleri söylemekti.
You thieving little shit.
Hırsızlık yapıyorsun demek küçük pislik!
Drive faster.
Daha hızlı sür.
Only to be pushed from that pinnacle by her own ambition.
O zirveden inmesinin sebebi yalnızca kendi hırsıymış.
Not by my ambition. By your blade.
Hırsım değil, senin kılıcın.
Speed up production.
Üretimi hızlandırın.
Uh-huh.
HI-hı.
Looks like the Stavros family has a lengthy criminal past of felonies, assaults, battery, thefts, DUIs.
Stavros ailesinin uzun bir sabıka geçmişi var. Cinayet, saldırı, darp, hırsızlık, alkollü araç kullanma.
He was also a thief.
Aynı zamanda hırsızdı.
A thief who didn't bear the mark of sangedakru.
Sangedakru işareti taşımayan bir hırsız.
The clock is ticking, and it has been since we landed on this terrible... Beautiful planet.
Zaman hızla geçiyor, bu berbat... güzel gezegene indiğimizden beri.
your drive, your ambition.
Hırsını, arzunu.
I was the ambitious one.
Hırslı olan bendim, o değil.
- Recovering rapidly.
- Hızla iyileşiyor.
I mean, this guy is service over ambition, integrity above expedience.
Hizmeti hırstan, dürüstlüğü çıkardan önde tutuyor.
- Where's Langdon? - H-He took off.
Langdon nerede?
Highly.
- Hem de ne hırslı.
I'm surprised and elated to see you out and around so quickly.
Bu kadar hızlı göreve dönmenize şaşırdım ve bir o kadar da sevindim.
He's trying to jack his national profile - as fast as he can.
Hızlıca ulusal imajını güçlendirme peşinde.
I know you've got a Senate vote coming up fast, so I won't take much of your time.
Hızla yaklaşan bir Senato oylamanız var, o yüzden çok vaktinizi almayacağım.
That was fast.
Hızlı davrandılar.
Sir, my approach will get you a speedy confirmation.
Benim yaklaşımım, size hızlı bir tasdik süreci sağlar.
In the meantime, I will need permission to open any backdoor communication with the French and a few of our other NATO partners, and we'll have to act fast.
Fransa ve diğer NATO müttefiklerimizle gizli görüşme iznine ihtiyacım var. Hızlı hareket etmeliyiz.
So, I was hoping that maybe we could find a way to fast-track it... Tack it on to something else.
Hızlandırmanın bir yolunu bulabilmeyi umuyordum, belki başka bir taslağa ekleriz.
Do you have her or not?
Onu buldunuz mu, bulamadınız mı? İlgili koordinatlara H-65 helikopteriyle yardım botu gönderdik ama sonuç alamadık. Bulamadık.
"For extreme fast-acting pain relief."
"Aşırı hızlı etkili ağrı kesici"
Yes, Lord.
- Hızla.
Fast!
Hızlı olun!
Ambitious.
- Hırslıymış.
In response to the mayday, we scrambled an H-65 helicopter and a response boat to the coordinates, but the results were negative. Okay. So where does this leave us?
Durumumuz ne yani?
helene 171
hello 77580
here 35434
hola 526
hermes 98
honey 25805
hotel 156
happy birthday to me 40
hare 36
hold on 13161
hello 77580
here 35434
hola 526
hermes 98
honey 25805
hotel 156
happy birthday to me 40
hare 36
hold on 13161
help 8877
how are you 11198
host 92
happy anniversary 255
here we go 9033
happy mother's day 31
happy to be here 18
hours 6338
hell 5313
harry 5295
how are you 11198
host 92
happy anniversary 255
here we go 9033
happy mother's day 31
happy to be here 18
hours 6338
hell 5313
harry 5295
how are you doing today 43
hate 216
henry 5569
hey dude 28
happy halloween 164
hermano 85
hector 794
hernandez 57
hale 251
hospital 221
hate 216
henry 5569
hey dude 28
happy halloween 164
hermano 85
hector 794
hernandez 57
hale 251
hospital 221