Half a million dollars translate Turkish
436 parallel translation
While this happened at # 1 Melchior Street, at # 7 Melchior Street, Mr. Alonso Canez de Valparaiso arrived at the Hotel Carlton with $ 10,000 dollars in his pocket, and a firm intention to make half a million dollars in three weeks.
Bu olaylarla aynı zamanda Melchior Sokağı 7 numarada Bay Alonso Canez de Valparaiso Carlton Oteli'ne varmıştı. Cebindeki 10 bin doları göstereceği büyük azimle üç haftada yarım milyon dolar yapmak istiyordu.
Half a million dollars.
Yarım milyon Dolar.
They released me on a half a million dollars'bail.
Yarım milyon Dolar kefalet karşılığında beni serbest bıraktılar.
Half a million dollars!
Yarım milyon dolar!
- Half a million dollars, my goodness...
- Yarım milyon dolar, Tanrım...
The fire in the Stewart Aircraft Works where one man was killed and many injured, and half a million dollars worth of damage caused, has been definitely set down to sabotage. "
Stewart Uçak Fabrikası'nda yangın çıktı. Yangında bir kişi öldürüldü, çok sayıda yaralı var. Hasar yarım milyon dolar civarında.
There's half a million dollars of rare spices aboard this ship!
Gemide yarım milyon dolarlık nadir bulunan baharatlar var!
Half a million dollars.
Yarım milyon dolar.
With a half a million dollars worth of coffee?
Gaz mı? Yarım milyon dolar değerindeki kahveyle birlikte mi?
A half a million dollars, huh?
Yarım milyon dolar, ha?
Each one of those six boxes contains half a million dollars in gold.
Bu kutuların her birinin içinde yarım milyon dolarlık altın var.
Well, John, there goes half a million dollars of railroad equipment.
Evet, John, yarım milyon dolarlık demir yolu malzemesi gitti.
I would have had to go out into the street to beg even that amount, let alone a half a million dollars.
Daha sonra da beş bin dolar. O paraları bulmak için bile sokağa çıkıp dilenmem gerekirdi. Nerede kaldı yarım milyon dolar.
Here at the bank at El Paso we have half a million dollars in reserve on hand.
Bu El Paso'daki bu bankada yarım milyon dolarımız var.
There's a train due to arrive in Esperanza... with half a million dollars on board.
500 bin dolar taşıyan bir tren Esperanza'ya varmak üzere.
They've about half a million dollars... onboard in one of the cars.
Vagonlardan birinde 500 bin dolar varmış.
A half a million dollars.
Yarım milyon.
A moment worth half a million dollars.
Birkaç saniyenin bedeli yarım milyon dolar.
Half a million dollars?
Yarım milyon dolar mı?
You don't sound like a man who would pass up half a million dollars.
Yarım milyon doları kaçıracak bir adama benzemiyorsun.
You say my cut is half a million dollars?
Benim payımın yarım milyon dolar olacağını mı söylüyorsun?
I said you could make half a million dollars.
Dediğim gibi yarım milyon dolar kazanabilirsin.
A deal for half a million dollars?
Yarım milyon dolarlık bir anlaşma mı?
All the trouble you've caused in this company, not to mention the half a million dollars you cost us by fooling around in something you called "research".
Bize yarım milyon dolara patlayan şu senin "Araştırma" dediğin şey dahil.
Over half a million dollars.
Yarım milyon dolardan fazla.
Roughly there's around half a million dollars.
Kabaca etrafında yarım milyon dolar var.
Half a million dollars will buy us a lot of tortillas in Mexico.
Yarım milyon dolar bize Meksika'da ekmeği çok satın alacak.
I'm putting half a million dollars on Lucky Dan to win... third race at Riverside.
Riverside'da üçüncü yarışta yarım milyon doları Lucky Dan'e yatırıyorum.
Half a million dollars to win.
Yarım milyon doları birincilik için.
There's a half a million dollars in there!
İçeride yarım milyon dolar var!
Half a million dollars worth.
Yarım milyon dolar değerinde.
Half a million dollars don't disappear.
Yarım milyon dolar öylece gözden kaybolamaz.
If I want to spend a half a million dollars, that's for me to decide.
Yarım milyon harcamak istersem, karar vermek bana kalmış.
Half a million dollars is not a drop in the bucket to anyone, with the possible exception of a Shah of Iran and Howard Hughes.
Yarım milyon dolar kimse için devede kulak değildir. İran Şahını ve Howard Hughes'u bir yana burakırsak.
- Where is this half a million dollars'worth?
- Şu yarım milyon dolarlık şey nerede?
If you confess to Antoinette's murder the day that you are released from the institution you will receive half a million dollars.
Antoinette'i öldürdüğünü söylersen akıl hastanesinden çıktığın gün yarım milyon dolar alacaksın.
We have got half a million dollars invested in this picture, right?
Biz bu filme yarım milyon dolar yatırdık, iyi mi?
Over a half a million dollars.
Yarım milyon dolardan fazla parayla.
Half a million dollars, folks!
500.000 dolar millet!
Half a million dollars, folks.
500.000 dolar millet.
It's got half a million dollars of diamonds in it.
İçeride yarım milyon dolarlık elmas var.
- I won a half a million dollars.
- Yarım milyon dolar kazanmıştım.
Anywhere from a half a million to three-quarters of a million dollars.
Yarım milyonla 7 50 bin dolar arası.
These two happen to be worth over a half million dollars. ( Whistles )
Bu ikisinin değeri yarım milyon doların üstüdedir... ( Islık çalar )
A million and a half dollars.
Bir buçuk milyon dolara.
It's a half million dollars and our hides against theirs.
Bir buçuk milyon dolar ve onların karşı gizler olduğunu.
He just bet a half million dollars on Lucky Dan.
Lucky Dan'e az önce yarım milyon yatırdı.
Three and a half million dollars!
3.5 milyon dolar.
Two and a half million dollars, Mr. Unger.
İki buçuk milyon dolar, Bay Unger.
Mr. Schuyler... you didn't really give those women a half million dollars in gifts now, did you?
Bay Schuyler... Bu kadınlara hediye olarak yarım milyon dolar vermediniz, değil mi?
You gotta be back here in less than two and a half fucking days. A half million dollars of my money!
İki buçuk günden kısa bir sürede buraya dönmen lazım yoksa yarım milyon dolarım...
half an hour 183
half a million 39
half and half 23
half an hour later 22
half an hour ago 51
half a dozen 19
half a mile 17
half a day 18
a million dollars 83
million dollars 237
half a million 39
half and half 23
half an hour later 22
half an hour ago 51
half a dozen 19
half a mile 17
half a day 18
a million dollars 83
million dollars 237
half past 23
half human 17
half of it 18
half man 32
half hour 41
half the time 61
half price 22
half now 31
half brother 16
half human 17
half of it 18
half man 32
half hour 41
half the time 61
half price 22
half now 31
half brother 16