English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Half now

Half now translate Turkish

1,610 parallel translation
Half now, half when it's done.
Yarısı şimdi, yarısı iş bitince.
Ryan, the assumed street thug, has been living with us for a year and a half now.
Sokaktaki serseri dediğin Ryan, 1,5 yıldır bizimle yaşıyor.
Give me my half now. You can ration yourself.
Çok istiyorsan kendininkini pay edersin.
It's all here as agreed, half now... the rest when you bring her to me.
Her şey anlaştığımız gibi. Yarısı şimdi... yarısı onu bana getirdiğinde.
Half now and half when the job's done.
Yarısı şimdi, yarısı iş bitince.
And now back to Two and a Half Men.
Tekrar Two and a HaIf Men'deyiz.
List of lifelong dreams, you're now half as long.
Yaşam boyunca yapılacaklar listesi yarı yarıya kısaldı.
If I hadn't slept with your half sister and got a weird back rub from your mom, I would strangle you right now.
Biliyormusun, Eğer bende senin üvey kızkardeşinle yatmamış ve annenden garip bir sırt masajı almamış olsaydım, Seni şu anda boğardım!
Okay. Now, when he beams down on a new planet and he meets a half-fish green girl, does he say, "Oh, this doesn't feel right"?
O yeni bir gezegene ışınlanıp yarı balık, yeşil bir kız görünce "Bu bana doğru gelmiyor." diyor mu?
Now this half!
Ya bu yarısı ne diyor?
The truth is, you, me and half the guys in there'd be dead right now if it wasn't for me- - if I hadn't had the guts to do what had to be done.
Gerçek eğer benim bunu yapmaya ve bitirmeye cesaretim olmasaydı, sen, ben ve buradaki adamların yarısı şimdi ölmüş olabilirdik.
You know, I can just see it now. I'm going to be buying cowboy stuff for the next year and a half. Not us.
Bir buçuk yıl boyunca kovboy kitapları alacağımı şimdiden görebiliyorum.
Now, I have a wonderful doctor back home who knows me inside and out, and in a day and a half, when you let me out of this bed,
Evde, içimi dışımı bilen harika bir doktorum var. Bir-iki güne yataktan çıkmama izin verdiğinde Teksas'a uçacağım.
He told me not to waste my time trying to be so clean now that AAA took away our half a star.
Onun fikriydi. Temiz olmaya o kadar da zaman ayırma dedi. Tabi belediye yıldızın birini geri aldı.
Now, he executed a federal informant about a year and a half ago which was witnessed by a woman who testified against him, so I would say her safety is our immediate concern.
Bir buçuk yıl kadar önce federal bir muhbiri katletti, bunu bir kadın gördü ve aleyhinde tanıklık yaptı, bu yüzden onun güvenliği bizim acil önceliğimiz.
I made an adult film in the'80s with an ex-boyfriend who's now threatening to release it on the Internet unless I pay him half a million dollars.
80'lerde eski bir sevgilimle porno film çevirmiştim. Şimdi ona yarım milyon dolar ödemezsem internette yayınlamakla tehdit ediyor.
We're roommates now. I'll go half.
Yarı yarıya paylaşırız.
It's bad enough he owns half the state of Kansas... now he wants to tell us what to do with our lives.
Kansas'ın yarısına sahip olması yetmiyormuş gibi, şimdi de bize yaşamlarımızla ne yapmamız gerektiğini söyleyecek.
Now, it's located just outside the town, and about a... a mile and a half from where our dead Jaffa turned up.
Şehrin hemen dışında bulunuyor, ölü Jaffa'mızın bulunduğu yerden 2 km uzakta.
Now, half of those people came in direct physical contact with SG-6 after they came back.
Yarısı SG-6'yla geri döndüklerinde temasta bulunmuş.
They live in Paris for half the year So they're on their way home now for the trial.
Yılın yarısını Paris'te geçirirler şimdi dava için buraya dönüyorlar.
Now, I know it doesn't look like much, but my uncle's already sunk a million and a half into this baby. Ah, come on.
Belli etmese de amcam bu bebeğe 1.5 milyon yatırdı.
Yeah, you're about a half an hour late, so I decided to come down and see what was keeping you. And now I know.
Evet, bir buçuk saat geç kaldınız bu yüzden neden gelmediğinizi görmek istedim ve şimdi biliyorum.
Indeed. But only half of the time now.
Aslında bu sadece vazifemizin yarısı.
Half the US citizens right now wouldn't care if we tore up our passports and closed our borders.
Pasaportlarını yırtıp sınırları kapatsak Amerikalılar'ın yarısı buna karşı çıkmaz.
Half this stuff I don't even use anymore now that I've gone digital.
Dijitaller işimi gördüğünden, bu malzemelerin yarısından fazlasını kullanmıyorum.
I hope I've killed half his fuckin customers by now I
Umarım o itin müşterilerinin yarısını öldürebilmişimdir.
Now, I've got the key, I've got the key to a half a million pound house for Matt and Sam, our winners, winning fair and square.
Elimde yarım milyon sterlinlik evin anahtarı var, adil bir şekilde kazanan Matt ve Sam için.
Now the peace conference Poland, Romania, half of Europe, a windfall.
Şuan barış konferansı Polonya, Romanya, Avrupa'nın yarısı, beklenmedik bir servet.
I pointed this thing at her just now, and she responded to it from four and a half days ago.
Üzerine lazer tuttum ve kız buna, dört gün altı saat önce tepki verdi.
Now there's thousands of us, with one half trying to kill the other half.
Şimdi ise binlercesi var bir yarımız öteki yarımızı öldürmeye çalışıyor.
I have half a portfolio and no time to finish it, and now... Well, now I have to get another job so that we can pay our rent.
Yarım kalan bir portfolyom var ama bitirecek zamanım yok ve şimdi de kiramızı ödeyebilmek için başka bir iş daha yapmak zorundayım.
No, two and a half year ago now.
Hayır. 2.5 yıl önce.
I would have ploughed my way through half of SoHo by now.
Yerinde olsaydım, şimdiye kadar çoktan atı alıp Üsküdar'ı geçmiştim.
Now, I'm a registered nurse and this was my bath not a half hour ago.
Tamam, şimdi sakin ol Burası benim banyom ve şimdi duşa giriyorsun
Finally, after four and a half long years of struggle, John Lennon got his card, a green card, saying that he is now a permanent resident of the United States.
4,5 yıllık mücadeleden sonra, John Lennon yeşil kartını aldı ve artık Birleşik Devletler'de kalıcı oturma izninin olduğunu söyledi.
Now your new waiting room is never less than half full.
- Şimdi bekleme salonunuzun yarısı bile boş olmuyor.
Now, if I had been a night watchman... at the Metropolitan Museum of Art for ten years... instead of a curator and director for eighteen and a half... then you might say that my expertise is not so good.
Metropolitan Sanat Müzesi'nde 18,5 yıl küratörlük ve yöneticilik değil de gece bekçiliği yapmış olsaydım uzmanlığımın pek de iyi olmadığını söyleyebilirdiniz.
Now, I'm in my 50s, and it's already gone to almost six and a half billion.
Şu an 50'li yaşlarımdayım ve dünya nüfusu 6.5 milyara ulaşmış durumda.
So... From now on I get half.
Yani... bundan böyle... kazancın yarısını alırım.
Now, you cannot take the stage half-cocked.
Sahneye yarım yamalak çıkılmaz.
Well, only now we have the other half
şey, notun diğer yarısını bulmadan önce öyleydi.
I've got a half-dozen cruisers on their way up the hill right now.
Tepeye varmak üzere yarım düzine araç yolda.
Well, I used this month's phone bill to pay half of last mont's electric bill, and now I don't have enough for the gas bill.
Bu ayın telefon faturası parasıyla geçen ayın elektrik faturasının yarısını ödedim. Doğalgaza para kalmadı.
Now, look, we're gonna be there in a half an hour and we might have a lead on the location, right?
Bak, yarım saat içinde oradayız. Ve yer konusunda bazın ipuçlarımız var.
Now there's an answer that warrants a half-sincere pat on the shoulder.
Omuza yarı samimi bir dokunuşu garantileyen bir cevaptı.
I'm telling you right now, those guys would've thrown us off that balcony, if they'd half a chance.
Sana şunu söyleyeyim, eğer bir yolunu bulsalardı bizi balkondan aşağı atarlardı.
And now the town is looking for investors to build on the other half.
Kasaba da toprakların diğer yarısı için yeni yatırımcılar arıyor.
Well, word got out about Jess'tonight, and now half of USC is here.
Jess'in partisinin lafı dışarı taştı, şimdi okulun yarısı burada.
Now if you'll excuse me, I'm going to go kiss my lady on my new half-acre.
Biz satın aldık. Şimdi izin verirsen sevgilimi öpmeye gidiyorum yeni yarım dönüm arazimizde. Çeviri senkron :
Before I got together with Liam, he slept with half the Upper East Side, and now he's loyal as a dog.
Bu arada bilgin olsun, ben Liam'la bir araya gelmeden önce kuzey doğu sahilinin yarısıyla yatmıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]