He is a doctor translate Turkish
294 parallel translation
He is a doctor, you know.
Bir doktor, biliyorsun.
He is a doctor but still a human being.
Kendisi doktor ama hâlâ insan.
He is a doctor.
O doktor.
"Leonard identifies with me... " and is convinced that he is a doctor.
" Leonard kendini bana adapte ediyor ve doktor olduğuna inanmış.
" Leonard continues to insist he is a doctor...
" Leonard doktor olduğunda ısrarını sürdürüyor...
He is a doctor by profession, a skilled one.
Branşında sayılı doktorlardan biridir, en yeteneklilerinden biri.
My brother is not much sensitive on this, since own he is a doctor.
Erkek kardeşim bu konularda çok hassas. Oysa kendisi de bir tıp adamı.
- He is a doctor.
- O da bir doktor.
Well, hon, he is a doctor.
- Şet tatlım, o bir doktor.
He is a doctor with a bad reputation, if you know what that means.
O işinde usta bir doktor, ne kastettiğimi anlıyorsan tabi.
"A nice harness"! What is he, a horse doctor?
"Güzel bir koşum takımı!" Ne o, at doktoru mu?
- Is he a good doctor?
- İyi bir doktor mudur?
He doesn't know ill she is. - We must get a doctor.
Saskia'nın ne kadar hasta olduğunu bilmiyor.
If this man is a medicine doctor and he touches Maria Candelaria, I won't be responsible for her salvation, and the Virgin will punish you.
Bu doktor denilen adam Maria Candelaria'ya dokunursa sonundan ben sorumlu olmayacağım ve Meryem Ana seni cezalandıracak.
we have a storm. The doctor says he is better.
Doktoru gördüm daha iyi olduğunu söyledi.
The doctor is a friend of mine and he told me that... he had the impression that the fall was voluntary.
Hastanedeki doktor, ki kendisi arkadaşlarımdan biridir... Michel'in kendisini merdivenlerden... bile bile yuvarladığını düşünüyor.
But I've found that he is only a small neighborhood doctor.
Ama öğrendim ki, basit bir mahalle doktoruymuş.
What he needs most at a time like that is someone like himself, another doctor, a professional man.
Böyle anlarda en çok ihtiyaç duyduğu kişi... onun gibi olan biridir ; başka bir doktor, bir profesyoneldir.
He is going to be a minister, and Viktor a doctor.
O bir rahip olacak, Viktor da bir doktor.
I suppose you know as well as I do, Mr. Robeson, that when a doctor is called to treat a gunshot wound, he's obliged to notify the police.
Benim kadar sen de biliyorsun ki, Bay Robeson, bir mermi yarasını tedavi etmek için bir doktor çağırıldığında, polise bildirmek zorunda.
There is a growing suspicion that he is not a doctor at all.
Onun doktor olduğundan bile şüphe ediliyor artık.
The doctor, he says to me, he says, that my brain is a little mixed up, you know like, I don't know, scrambled eggs.
Doktor, bana, beynimin biraz karışık, bilmiyorum, çırpılmış yumurta gibi olduğunu söylüyor. Yani...
He's shy. A doctor is like a confessor.
Haydi, doktor peder gibidir, günahlarını affeder.
- Hilio, he is the first friend of the Menoptra ever to leave the Carsinome. We must trust the Doctor.
Doktor'a güvenmeliyiz.
He is not an M.D. He's a doctor of philosophy.
MD değil, felsefe Doktoru.
Our only hope is that a doctor can shoot him full of something so he can go on the air tonight.
Tek umudumuz bir doktorun ona birşeyler verebilecek olması böylece bu gece yayına çıkabilir.
If I don't get you a doctor, you'll be deader than he is.
Sana bir doktor bulamazsam, onun gibi ölmüş olacaksın.
He's a better doctor than he is a painter.
Boyacı olmasından doktor olması daha iyi.
Then a doctor is what he needs.
- Doktor çağırsanız daha iyi değil mi?
My brother says that he is a great doctor. Once it saved the life.
Kardeşim harika bir doktor olduğunuzu söylüyor.
In fact, this witch doctor is already in his 80s, but he looks like a young man.
Mesela, bu cadı doktoru 80 yaşında, ama sanki genç adam gibi görünüyor
Before Zhang Danian died, he mentioned that Kang Cong is a black magic witch doctor.
Zhang Danian ölmeden önce, Kang Cong adında bir kara büyü cadı doktorundan bahsetti
He is still breathing immediately get a doctor to detoxify the poison
nefes alıyor! Hemen doktoru çağırın!
I've met a Doctor Johnson, is he here now?
Doktor Johnson ile görüştüm. Geldi mi bugün?
And just as he turns around and is about to look into her mouth she blurts out, "Oh, doctor, I'm so afraid of dentists I think I'd rather have a baby than have a tooth drilled."
Dişçi tam dönüp ağzına bakacakken kız birdenbire "Doktor, ben dişçilerden çok korkarım diş çektirmektense bebek doğurmayı tercih ederim" demiş.
The funny thing is is that he is a real doctor.
Tuhaf olan şeyse gerçekte doktor olması.
- He is seeing a doctor, isn't he?
- Doktora göründü, değil mi?
When a doctor goes wrong, he is the first of criminals.
Eğer bir doktor yanlış bir şey yaparsa suçluların en suçlusu olur.
- All I know is that he's a doctor.
- Tek bildiğim bir doktor olduğu.
My daughter is finally dating a doctor... he turns out to be a scuzz bucket!
Kızım sonunda bir doktorla çıkıyor ama herifin pislik olduğu ortaya çıkıyor!
What a loss he is Doctor.
Ne acı kayıp Doktor.
Is he a doctor?
Doktor mu?
All it takes is a doctor you know He did not know what he was doing
Tek gereken, ne yaptığını bilmeyen bir doktor.
His name is Doctor Andrew Christian and he runs a private clinic near Dover.
Bu Doktor Andrew Christian, Dover'a yakın bir kliniği var.
A doctor who lacks doubt, is not a doctor, he's an executioner.
Şüpheleri olmayan bir doktor, doktor değildir. Bir cellattır.
Yes, only because your husband is a doctor, and he agrees to take full responsibility.
Evet, ama sadece kocanız hekim olduğu ve... tüm mesuliyeti aldığı için.
Poirot wants to say the fact is that the doctor who treated me he saw that I had had a baby when it was studying here.
Bay Poirot'un demek istediği şu : Beni muayene eden doktor, bir çocuk doğurmuş olduğumu anladı. Burada öğrenciyken.
I have an application for employment... from a doctor who said he did his residency with you... from 1975 to 1978.
Elimde 1975'ten 1978'e kadar sizinle görev yaptığını söyleyen bir doktorun iş başvurusu var.
He's a foot doctor, pain is your body's way to tell you something's wrong Your toe's trying to tell you not to marry Dwayne
Parmağın sana Dwayne'le evlenmemeni söylüyor.
What is he, like a doctor?
Ne iş yapıyor, doktor mu?
This man is a doctor where he comes from.
Bu adam geldiği yerde doktor.
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he isn't 329
he is my friend 35
he is fine 24
he is 2605
he is not 130
he is lying 27
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he isn't 329
he is my friend 35
he is fine 24
he is 2605
he is not 130
he is lying 27
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is cute 35
he is my husband 34
he is sick 32
he is gay 17
he is innocent 28
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is cute 35
he is my husband 34
he is sick 32
he is gay 17
he is innocent 28