He is here translate Turkish
8,749 parallel translation
- Is he here yet?
- Henüz gelmedi mi?
What is he doing here?
Burada ne arıyorsun?
And I am here to tell you... Whether you believe it or not... He is coming for us all.
Şu sözüme kulak verin inansanız da inanmasanız da hepimizi yok etmek için geliyor.
Is he here?
Burada mı?
What the hell is he doing here?
Bunun burada ne işi var?
If Strauss is here, he's not getting away.
Strauss buradaysa, hiçbir yere gidemez.
Hey, hey, hey! Here he is!
İşte burada!
Oh, look, Liam from One Direction is out here, and he's looking for somebody to kiss.
Bak, One Direction'dan Liam gelmiş öpecek birilerini arıyor.
He's not here for you. " what in me is dark
İçimdeki karanlık...
She's never here, and my dad- - I don't know where he is.
Hiç burada olmuyor, babamın da nerede olduğunu hiç bilmiyorum.
This place is all he knows. He's still here.
Buradan başka bir yeri bilmiyor.
Tell me what building he's working, and this ends here.
Çalıştığı binayı söyle, bu iş burada bitsin.
What is he doing in here?
- Burada ne işi var?
- He's not here, is he?
O burada değil, değil mi? Hayır.
He figures that you figure his money is heading to Lexington, which means if you're gonna hit it, you're gonna hit it right here.
Parasının Lexington'a gideceğini düşündüğünü düşünüyor ki bu da eğer soyacaksan, tam burada soyman gerektiği anlamına geliyor.
Why did you call us in here, Vasquez? - Where is he?
- Bizi neden buraya çağırdın Vasquez?
This is Clark's address, but it doesn't look like he lives here.
Bu Clark'ın adresi, ama gibi görünmüyor o burada yaşıyor.
How is he gonna be able to find us all the way out here?
Bizi orada nasıl bulacak ki?
All I can figure is, he must have done it before they got here.
Tek anladığım... Onlar buraya gelmeden işini halletmiş olmalı.
Is he still here?
Hâlâ burada mı?
Well, you didn't answer your phone so I called Elliot, he said that you were here, and that your middle name is Xander, with an "X," aka JXK.
Telefonun cevap vermedi, ben de Elliot'u aradım, burada olduğunu söyledi ve diğer adın Xander, bu da JXK'deki X anlamına geliyor.
- Here he is all grown up.
- Evet - Bu da büyümüş hali.
All right, here he is.
Pekâlâ, işte geldi.
- Is he back here, then?
- Burada mı?
Why is he lying here?
Niye burada yatıyor?
- Why is he here?
- O niye burada?
- Here he is. Con!
- İşte geldi, Con!
Is... is he here?
Burada mı?
Hey, hey, hey, here he is!
İşte orada!
Here he is!
İşte orada!
- He has cheated me since the moment that we got here! Is that not what those books of yours say?
Defter de aynı şeyi söylemiyor mu?
- Is he here?
O burada mı?
Here he is.
İşte geldi.
The weird thing is, he called here right around the time he was last seen.
Garip olansa, tam da son görüldüğü sırada burayı aradı. Ben konuştum.
The bad news is he's gonna come looking for me or the police will, so I gotta get outta here.
Ama benim peşime gelecek, ya da polisi arayacak. Buradan gitmem gerek yani.
Is he here?
O burada mı?
Eric, is he still here, this inspector, whoever he is?
Eric, şu müfettiş hâlâ burada mı?
So here he is, the thug that's been terrorizing the city.
Yani karşınızda, şehri dehşete düşüren azılı suçlu.
Then what the fuck is he doing here?
- O zaman burada işi ne amına koyayım?
Virginia, it- - is there any, uh... particular reason you're insisting he stay here?
Virginia onun burada kalması konusunda ısrarcı olmanın özel bir sebebi var mı?
Is there any particular reason you're insisting he stay here?
Burada kalmasında ısrarcı olmanın özel bir sebebi var mı?
What is he doing here now?
Burada ne arıyor bu şimdi?
He's not still here, is he?
Hala burada değil, değil mi?
Here he is before he was taken and here he is the day SRU released him in exchange for 2 million cash.
Bu kaçırılmadan önceki hali ve bu da YÖC'nin onu 2 milyon dolar nakit karşılığında bıraktığı hali.
- Denisov here is so blinded by anger he thinks this problem started when he became aware of it.
Denisov'un öfkeden gözü dönmüş problemin, kendisi farkına vardığında ortaya çıktığını düşünüyor.
My friend here is still making the bed he'll have to lie in for the rest of his life.
Bu arkadaşım, hala hayatının kalanı boyunca yaşayacağı yatağı yapıyor.
Guys, we're asking you to please, please come back here or call in if you find anything, no matter how small it is, that might indicate what direction he went in.
Millet sizden onun ne yöne gittiğine dair herhangi birşey, ne kadar küçük olduğu hiç farketmeksizin buraya gelip söyleminizi yada aramanızı istiyorum.
Here he is.
İşte o.
But he is, in here.
- Hayır, işte tam burada.
The thing that brought you here, where is he?
Sizi buraya getiren şey, nerede?
He is in charge, he says yes or no, so me begging and bargaining here with you is a waste of my breath.
Yetkili olan O, evet yada hayır diyecek olan O. Bu yüzden burada yalvarıp pazarlık yapmaya çalışmam tamamen boşa nefes tüketmek olur.
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he isn't 329
he is my friend 35
he is fine 24
he is 2605
he is not 130
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he isn't 329
he is my friend 35
he is fine 24
he is 2605
he is not 130
he is lying 27
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is dead 154
he is cute 35
he is my husband 34
he is sick 32
he is gay 17
he is innocent 28
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is dead 154
he is cute 35
he is my husband 34
he is sick 32
he is gay 17
he is innocent 28