English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Here's your phone

Here's your phone translate Turkish

97 parallel translation
Well, if you won't give me your phone number, here's mine.
Telefon numaranı vermiyorsan işte benimki.
- Here's your phone back.
- İşte telefonun.
- Jack... The shit that's about to go down here, you'll be on the phone with your sister for a month.
Burada olacaklar yüzünden kız kardeşinle bir ay telefonda konuşacaksın.
Well, here's your phone, Doctor.
Telefonun burada, doktor.
The new phone books are here... and your picture's on the cover!
Çocuklar! Yeni telefon rehberi geldi. Ve fotoğrafınız kapakta!
You know, it's funny. I don't see you picking up the phone to sell those contracts, and I'm pretty sure I just heard your daddy come over here and cut off your allowance.
O hisse senetlerini sattığını duymadım ve..
Here's the bottom line sergeant, we can prove that your hearing aid was within inches of Peg Donovan cell phone while she was being attacked.
Meselenin özü şöyle çavuş : Saldırıya uğradığında Peg Donovan'ın cep telefonunun senin işitme cihazının birkaç inç ötesinde olduğunu ispatlayabiliriz.
Here's your phone list and your schedule for tomorrow.
İşte telefon listen ve yarınki programın.
- Here's your phone book.
- İşte telefon defterin.
We'll connect you to him from here... and make it look like it's coming from your cell phone... and, hopefully, he'll pick up.
Onu buradan arayacağız ama senin telefonundan aranıyormuş gibi görünecek ve umarım, o da cevap verir.
Here's your phone back!
İşte telefonun!
But if we hear your phone during the ceremony, members of the special forces here will shoot you on the spot.
Eğer tören sırasında çalan bir telefon duyarsak özel güvenlik güçlerimiz derhal size ateş edecek.
If you are on the road or awaiting instructions... ( phone rings )... here are some items you and your family might need.
Eğer yoldaysanız veya listedeki tahliye sıranız hakkındaki talimatları bekliyorsanız bu yerler, sizin ve ailenizin ihtiyacı olabilecek yerler.
Here's your mom's phone number.
Annenin telefon mumarası.
Here's your phone.
İşte telefonun.
Yeah, well, if you change your mind, here's my cell phone.
Fikrinizi değiştirirseniz bu benim cep telefonu numaram.
Here's what happened - your ad ran with the phone number of the beauty-supply-store ad from the next page.
Bu büyük bir hata. Şöyle oldu. Sizin reklamınız, bir sonraki sayfadaki güzellik malzemeleri dükkânının telefonuyla basılmış.
- Your best friend is a phone, and when your wife was here last time, she looked annoyed as hell that you were still alive.
En iyi arkadaşın telefon. Son gelişinde karın neredeyse hâlâ yaşadığına kızmış görünüyordu.
Your cell phone doesn't work here.
Haklısın, cep telefonları burada çalışmıyor.
Oh, uh, here's your phone, armed and ready.
İşte telefonun, kullanıma hazır.
Here's your phone, kid.
İşte telefonun, çocuk.
Here's a tip- - when your girlfriend starts closing your cell phone around you, it's over.
Sana bir ipucu vereyim. Eğer kız arkadaşın sen yanına gelince telefonunu kapatıyorsa olay bitmiştir.
It's just that I got here and then your phone wasn't working.
Hemen buraya geldim ve telefonun çalışmıyordu.
You realize I can make one phone call and have your parole revoked for coming around here like this?
Buraya gelip durmanı neden göstererek, bir telefonla şartlı tahliyeni iptal ettirebileceğimin farkında mısın?
Oh, before I forget, here's your phone.
Oh, unutmadan, telefonunu al
Here's your dad now, he's wandering, guess the phone woke him up.
Baban da geldi, etrafa bakınıyor. Galiba telefonun sesine uyandı. Kapamalıyım.
If your cell phone's on, they can locate us here.
Ne var? Cep telefonun açıksa burayı tespit edebilirler.
- Here's your phone.
- İşte telefonun.
Your phone is off, but there's been a catastrofuck here.
Tamam. Telefonun kapalı, fakat bir yıkım gerçekleşecek.
Okay, here's your desk and your phone.
Pekala, masan ve telefonun burada.
There's a very modern pay phone here right outside your door in case you get homesick, but it cuts people off, so make the tears quick, all right?
Çok modern ödemeli bir telefon da var. Kapınızı sağ dışarıda, ev hasreti çekmenizi önler. Bu yüzden gözyaşların, hemen kesilir?
You stay here and get on your cell phone And try to get ahold of the sheriff.
Sen burada kalıp cep telefonunla Şerif'e ulaşmaya çalış.
calls us from a mobile to your phone.. far from here.
Buradan uzakta bir yerden cep telefonuyla aramış.
Here's your phone..
İşte telefonun.
Owen, listen put your mother on the phone, I wanna talk to her... she's not here... - Where are you getting this...?
- Bunları nereden çıkarıyorsun?
So, you won't think I'm some sort of idiot, coming all the way back here just to talk to you. So, the way I see it is... if you actually gave me your phone number now...
Benim açımdan en mantıklısı, telefon numaranı şimdi verirsen
Here's your phone, sir.
Telefonunuz, efendim.
Uh, no. Here's your phone.
Hayır, işte telefonun.
I'm George Takei, and if you're name is Kevin, here's a little freebie for your cell phone.
Ben George Takei, ve eğer adın Kevin ise.. .. işte sana telesekreterin için küçük bir iyilik.
Edie's phone records, and your number's in here a lot.
Edie'nin telefon dökümleri, senin numaran da epey çok gözüküyor.
Oh, I tried calling you, but your phone must be turned off for the test. Why are you here?
Seni aramaya çalıştım, ama sınav yüzünden telefonunu kapatmışsın.
You won't even pick up your phone calls, so I came here because there's no other place to meet you.
Telefonunu bile açmıyorsun buraya geldim çünkü seninle görüşeceğim başka bir yer yoktu.
- Here's your phone.
- Telefonun burada.
Here's your phone.
Al telefonunu.
Here's your dry cleaning and your new cell phone.
İşte kuru temizlemeden kıyafetin ve yeni cep telefonun.
And here's your phone number back.
Telefon numaranı geri alabilirsin.
That you have to see your mum, have to find a job... come here more often, phone me when you don't show up...
Anneni görmen gerektiğini, iş bulman gerektiğini... buraya daha sık gelmen gerektiğini, en azından telefon etmen gerektiğini...
Here's your duplicate phone.
İşte telefonunun kopyası.
Here's your cell phone.
Telefonun.
Tell you what, here's 20 percent off on your next phone.
Bak ne diyeceğim, bir dahaki telefonunda % 20 indirim yapacağım.
Oh, it's rather good luck your phone's even working here at all.
Telefonunun bu bölgede çekmesi büyük şans.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]