Your phone translate Turkish
11,453 parallel translation
Let me see your phone.
Telefonunu ver.
When Goose gets back, I'm gonna get your phone and I'm gonna call Kaylee, and I'm gonna tell her you did not called her a fucking bitch.
Goose döndüğünde, ondan telefonunu geri alacağım ve Kaylee'yi arayacağım ve ona sikik bir orospu lafını senin demediğini söyleyeceğim.
Can I use your phone for a while?
Telefonunu kullanabilir miyim?
I will not trash your phone again OK sorry
Tekrar telefon yok olmaz üzgünüm, Tamam
So I was like, "Why do you need a lock on your phone if you got nothing to hide?"
Bu yüzden dedim ki "Eğer saklayacak bir şey yoksa neden telefonunda kilit var?"
- What's wrong with your phone, man?
- Telefonunun nesi var dostum?
Look at your phone.
Telefonuna bak.
Got anything on your phone?
- Telefonunda bir şey var mı? Var.
- Where's your phone?
- Telefonun nerede?
Where's your phone?
- Telefonun nerede?
And I... wait, wait, why are you taking out your phone?
Bir dakika. Bir dakika. Neden telefonunu çıkardın?
Your phone is blowing up.
Telefonun patlıyor.
Smart move, Gordie, holding on to your phone.
İyi hamle, Gordie, telefonu saklamak.
You know, the first time I saw the name Nina on your phone, I didn't even know who she was. I was 13.
Telefonunda Nina'nın adını ilk gördüğümde kim olduğunu bile bilmiyordum 13 yaşındaydım sadece Polis Meyer olarak tanıyordum.
I... I didn't know what... "inside you" meant at 13, but I knew it needed to be off your phone.
Ve 13 yaşımdayken'içine girmek'ne anlama geliyordu bilmiyordum ama silinmesi gerektiğini biliyordum.
I don't give a shit about what's on your phone!
Telefonunda ne olduğu sikimde değil!
After you're done with your phone call, maybe you can tell me where I could set up.
Telefonla konuştuktan sonra belki nereye yerleşeceğimi söylersin.
Yeah, we got your payment transaction as well as your phone records. Don't we?
Evet, telefon kayıtların gibi ödeme işlemleri kayıtların da var, değil mi?
Elise, your phone.
Elise, telefonun.
I think I found your phone.
Sanırım telefonunu buldum.
" Stay by your phone.
" Telefonunun yanında dur.
Please stay by your phone.
Lütfen telefonunuz yanınızda olsun.
Give me your phone number.
Bana numaranı ver.
Let me see your phone.
Telefonunu görmeme izin ver.
Can I use your phone?
Telefonunu kullanabilir miyim?
Tell you what, why don't I... call some of the contacts in your phone, eh?
Sana şöyle söyleyeyim neden telefonundaki bazı kişileri aramıyorum ki?
Phil, stop looking at your phone.
Phil, telefonuna bakmayı bırak.
Give me your phone!
Telefonunu ver!
- Give me your phone, now!
- Telefonunu ver! - Hayır!
Huh? Your phone.
Telefonun.
Is that why you haven't been picking up your phone?
Bu yüzden mi telefonunu açmadın?
So it's weird enough that we stole this from him in the first place, not to mention the fact that you're carrying around a Zippo from the'90s when you got a flashlight on your phone.
Telefonunda fener varken babandan çaldığın 90'lardan, kalma bir çakmağı taşımayı oldukça garip bulmuyorsun ya.
But it's alright, first let's talk about the message on your phone.
Ama olsun önce telefonunuza gelen şu mesajı konuşalım.
Raquel, your phone's ringing.
Raquel, telefonun çalıyor.
He just sent me a message from your phone.
Şimdi senin cebinden mesaj gönderdi.
Your phone's off.
Telefonun kapalı.
You weren't answering your phone.
- Telefonuna cevap vermiyorsun.
I thought you were on your cell phone.
- Telefonda konuştuğunu sanıyordum.
I'm not going to give you the fucking phone Shut your mouth
Sana lanet telefonu vermeyecektir kapa çeneni
So, in the meantime, keep your hands off your wife's phone.
Yani, bu sırada ellerini eşinin telefonundan uzak tutmalısın.
I need your phone.
Telefonunu versene.
Not your work phone!
İş telefonunu ne yapayım!
Your real phone!
Kişisel telefonun!
I can get you phone calls with your parents, your friends...
Seni ailenle, arkadaşlarınla görüştürebilirim...
If anything, they'll find your fuckin phone and report us to the cops.
Eğer bir şey olursa, lanet olasılarınızı bulacaklardır. Bizi telefonla arayıp polise haber verin.
She was cool enough to call and give your fucking phone back.
Arayıp telefonunu geri verecek kadar havalıydı.
He has your cell phone.
Cep telefonunu ele geçirmiş.
He just sent a message from your cell phone.
Şimdi senin cebinden mesaj gönderdi.
Why the incriminating message on your cell phone?
Cep telefonunuza neden o mesaj gönderildi?
He left the money to frame you, put Laura's cell phone back in the room... and made sure they found your prints on the murder weapon.
Suçu size yıkmak için parayı orada bıraktı Laura'nın cep telefonunu tekrar odaya koydu ve cinayet silahı üzerine sizin parmak izinizi koymayı da ihmal etmedi.
- Answer your bloody phone, would you?
- Şu lanet olası telefonunu cevapla!
your phone is ringing 17
your phone's ringing 34
phone 520
phones 82
phone sex 18
phone ringing 593
phone number 59
phone home 34
phone calls 94
phone rings 688
your phone's ringing 34
phone 520
phones 82
phone sex 18
phone ringing 593
phone number 59
phone home 34
phone calls 94
phone rings 688
phone numbers 40
phone buzzing 56
phone call 92
phone call for you 29
phone for you 24
phone buzzes 47
phone dialing 19
phone chimes 158
phone beeps 230
phone records 62
phone buzzing 56
phone call 92
phone call for you 29
phone for you 24
phone buzzes 47
phone dialing 19
phone chimes 158
phone beeps 230
phone records 62