English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Honestly i

Honestly i translate Turkish

6,770 parallel translation
Honestly, I think his accent's gettin'worse somehow.
Açıkcası bazen aksanı daha da kötü oluyor.
Honestly, I forgot she was here.
Sahiden burada olduğunu unutmuşum.
I honestly don't see the difference.
- Gerçekten fark göremiyorum.
And I honestly can't even tell the two of you apart half the time because I don't go by height or age, I go by amount of pain in my ass, which makes you both identical.
Açıkçası ikinizi çoğu zaman ayırt edemiyorum bile çünkü yaşa ya da boya bakmıyorum, başıma ne kadar belasınız ona bakıyorum.
So, the way I left things with the hotel company is that I need a little more time to decide, but honestly, I think I'm gonna tell'em no.
En son otelden, karar vermek için biraz zaman istemiştim ama açıkçası "hayır" diyeceğim galiba.
Who I honestly think just gave me a hernia.
Ki beni fıtık ettiğini düşünüyorum.
I mean, honestly, it's like kindergarten.
Yani, cidden ana sınıfı gibi.
Honestly, if anything, I'm... I'm guilty of having a bad sense of humor, not sexual harassment.
Dürüst olmak gerekirse eğer bir şeyle suçlanacaksam kötü bir espri anlayışına sahip olduğum için suçlanmalıyım, cinsel tacizden değil.
I mean, honestly, Rachel, who can remember these things?
Açıkçası Rachel, böyle şeyleri kim hatırlayabilir ki?
Honestly, I'm angry.
Aslında öfkeliyim.
Bitch, do you honestly think I would lift a finger to help you with your wedding after what you did?
Yaptıklarından sonra düğününe yardım etmek için kılımı kıpırdatacağıma gerçekten inanıyor musun be kadın?
I don't remember, honestly.
Demediğinizi fark etmedim bile doğrusu.
I can honestly say that I've actually reached down somebody's throat.
Hayatımda ilk kez birinin Boğazına kadar uzandım
Honestly, I don't know.
Dürüst olmak gerekirse, bilmiyorum.
There was a moment during my cross-examination of Cody Cazalas that I thought was extremely important, and, to his credit, he answered honestly.
Cody Cazalas'a yaptığım çapraz sorgu esnasında. oldukça önemli olduğunu düşündüğüm bri an vardı... hakkını vermeliyim ki, dürüstçe yanıtladı.
No, mate, honestly, I've really got to go.
Yok dostum, cidden gitmem gerek.
Honestly, mate, I'm telling you the truth.
Gerçekten dostum, sana gerçeği söylüyorum.
Honestly, I have no idea.
Gerçekten hiçbir fikrim yok.
Do you honestly think I didn't see you take this?
Bunu aldığını görmeyeceğimi mi sandın?
Honestly, Jackson, I am of the mind to keep you here all week.
Seni burada tüm hafta tutmayı düşünüyorum.
If I'm approved, honestly, yeah.
Eğer kabul edilirsem, açıkça evet.
I mean, honestly, for my money, Children is the best in the series... barring the original, of course.
Valla bence Children serinin en iyisi.
I honestly don't even know.
Gerçekten bilmiyorum bile.
I honestly don't remember the last time I danced that much.
En son ne zaman bu kadar dans ettiğimi gerçekten hatırlamıyorum.
But honestly, I didn't think it mattered since you're so immature.
Açıkçası hiç olgunca davranmıyordun ben de önemsemedim.
Honestly, Detective, I think it's a lost cause.
Açıkçası dedektif, boşa çaba olduğunu düşünüyorum.
Honestly, based on what I saw and what you told me about him, I don't think someone whose mind works as differently as O'Connor's could hold it together as a double agent.
Dürüst olmak gerekirse, gördüklerime ve onun hakkında söylediklerine bakacak olursak O'Connor'ınki gibi aklı farklı çalışan birisi ikili ajan gibi davranabilir.
And I honestly believe this is our only shot.
Gerçekten de bunun tek şansımız olduğuna inanıyorum.
Well, I honestly can't imagine why (!
- Dürüst olursam sebebini hayal edemiyorum.
I honestly didn't expect an enthusiastic embrace, but...
Açıkçası coşkulu bir kucaklaşma beklemiyordum ama...
Honestly, I haven't had time to figure that out.
Açıkçası bunu düşünecek vaktim bile olmadı.
Because I honestly don't know how to answer it.
Çünkü cidden ne cevap vereceğimi bilmiyorum.
I know you come to your opinions honestly.
Vardığınız düşüncelerde samimi olduğunuzu biliyorum.
I understand that. I honestly do.
Bunu gerçekten anlıyorum.
Honestly, if I had any idea how incompetent the police were,
Dürüst olma gerekirse, polisin bu kadar beceriksiz olacağını düşünmezdim.
And honestly, I don't care.
Ve dürüst olursam, umurumda da değil.
Look, i honestly don't care
Bak, aslında umurumda değil.
Tyler? I honestly don't know what she thinks.
Dürüst olmak gerekirse ne düşündüğünü bilmiyorum.
If you told me then that I'd be getting my five-year chip now, I'd have thought you were high. Honestly.
Bana eğer beş yıl başarı fişi almayı başaracağımı söyleseydiniz kafanızın yüksek olduğunu düşünürdüm, gerçekten.
Honestly, right now, in my head, I'm just picturing, like, a beanbag chair with a wig on it.
Gerçekten, şu anda, kafamda, üzerinde bir peruk, ile armut koltuk canlandırıyorum.
You honestly believe that I'd waste an ounce of energy on anything other than placing Julian's head on a pike?
Cidden enerjimi Julian'ın kafasını mızrağa takmaktan başka bir şeye heba edeceğimi mi düşünüyorsunuz?
... and, honestly, I was thinking about postponing the whole trip.
-... doğrusu bütün geziyi erteleyeyim diyordum.
Well, honestly, I am clearly the most talented person in this group, and, as such, I am sick and tired of you guys refusing to let me do "Baby Undertaker"!
Gerçek şu ki, bariz olarak grubun en yeteneklisi benim ve bu yüzden, "Bebek Cenazeci" skecini yapmama izin vermemenizden bıktım usandım artık!
Honestly. I don't say you're not, but it doesn't seem quite fair on his lordship, to string it out.
Bulmadığını söylemiyorum ama işi uzatmak Lord Hazretlerine haksızlık.
But I honestly don't think these are the answer to anything.
Ama emin ol bunların çözüm olduğunu düşünmüyorum.
But, honestly, I would have been happy if he'd been a bus driver.
Ama dürüst olayım, otobüs şoförü olsa daha mutlu olurduk.
I mean, is that how you honestly think I do my job?
Demek istediğim işimi cidden böyle yaptığımı mı düşünüyorsun?
You honestly think I'm lonelier than you?
Gerçekten senden daha yalnız olduğumu mu düşünüyorsun?
Do you honestly think I could've talked him out of it?
Sizce onu bundan vazgeçirebilir miydim?
Honestly, I-I don't know.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bilmiyorum.
Honestly, I'm just worried about the well-being of our patient.
Hastamız için endişeleniyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]