English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / How's business

How's business translate Turkish

951 parallel translation
How's the business?
İşler nasıl gidiryor?
- How's business?
- İşler nasıl?
How's business?
İşler nasıl?
- How's business? More orders?
Siparişleri arttırdın mı?
Now, how can the shipping business go on if the owner's tie isn't straight?
Şirketin sahibi kravatını düzgün bağlamazsa gemicilik işi nasıl devam etsin?
How's business, my friends?
İşler nasıl, dostlarım?
How's business, Omocha?
İşler nasıl, Omocha?
Well, how's business, Ziggy?
İşler nasıl Ziggy?
- How's business, Jack?
- İşler nasıl, Jack?
How's business?
İşler nasıl gidiyor?
How's business at the Blue Parrot?
Mavi Papağan'da işler nasıl?
- How's the jewelry business?
- Mücevher işi nasıl gidiyor?
- How's business in New York?
- New York'da işler nasıl?
How's his business sense?
Piskoposla iş mi yapılır?
- Well, how's business?
İşler nasıl?
- How's business, Colonel?
- İşler nasıl albay?
- How's business?
- İş nasıldı?
It's none of your business how I'm going to do it!
Nasıl yapacağım seni ilgilendirmez!
How's the law-breaking business?
Kanun kaçakları seni yoruyor mu?
I'm sorry, Pop. I didn't mean that, but I... lt's this business of nickels and dimes and spending all your life trying to figure out how to save three cents on a length of pipe.
Özür dilerim baba, öyle demek istemedim. Bu küçük paraların ve ve boru başına birkaç sent kurtarma işi.
How's business, Mr. Quinn?
İşler nasıl Bay Quinn?
- Tell me, how's business?
- Söylesene, işlerin nasıl?
Hi, how's business?
Merhaba, işler nasıl?
How's the adjutant business?
Yaverlik nasıl gidiyor?
How could I miss? My uncle's got a big business in El Paso.
- Amcamın El Paso'da büyük bir işi var.
♪ How do you do and shake hands, state your name and business ♪
"Nasılsınız?" ve el sıkışılır ve adın ile işini söylersin.
How's business tonight, General?
Bu gece işler nasıl General?
And that's how it is in this business too, wise guy.
Ve bu işlerde genelde böyle olur zeki herif.
- How's smuggling... uh, business?
- Kaçakçılık ne alemde... ah işler?
It's no longer my business how many women you go out with.
Kaç kadınla birlikte olduğun artık benim meselem değil.
It's none of my business, but how'd you ever pick this dump?
Beni ilgilendirmez ama bu çöplükte ne arıyorsun?
- Hi, JP, how's business?
- Merhaba JP, işler nasıl?
- How's the business?
- İşler nasıl?
How's the teaching business coming along?
Öğretmenlik nasıl gidiyor?
How's the lost dog business? Aach! Soon as they see me hanging around, people start locking'up their mutts.
Beni görür görmez, itlerini bir yerlere kapatıyorlar.
How's the business?
İşler nasıl?
Since you've always taken such great interest in my business let's see how good a detective you are.
Bugüne kadar işimle bu kadar ilgilendiğine göre..... ne kadar iyi bir dedektifsin görelim.
Well, how's business?
Şey, işler nasıl?
That's how they used to exorcise them, put them out of business.
Onları böyle kovarlardı, cadılıktan men ederlerdi.
Chef, how's business?
- Bay Letellier işler nasıl?
- How's our business going?
- İşlerin nasıl?
How's business?
- İşler nasıl?
It's a strange business, but that's how it looks to me.
Mesele biraz garip, ama bence durum bu.
- How's the business going?
- İşler nasıl gidiyor?
How can you talk business in this heat?
Bu sıcakta nasıl iş konuşabiliyorsunuz?
HOW'S THE, UH, JOURNALISM BUSINESS, HUH?
Gazetecilik işi nasıl gidiyor?
- How's business?
- İşler nasıI?
How's that my business?
Beni ne ilgilendirir?
How's business, casket man?
İşler nasıl, cenazeci?
Ofcourse. - How's business?
- Ticaret nasıl gidiyor?
- Tell me, how's the contracting business?
Söyle bakalım, kilise işin nasıl gidiyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]