How was the funeral translate Turkish

- How was the funeral?

- Cenaze nasıldı?

How was the funeral, Coach?

Cenaze nasıl geçti, Koç?

How was the funeral?

Cenaze nasıldı?

So how was the funeral?

Ee, cenaze nasıldı?

- So how was the funeral?

- Cenaze nasıldı?

How was the funeral?

Cenaze töreni nasıldı?

- How was the funeral?

- Cenaze töreni nasıldı?

Hey, how was the funeral?

Merhaba. Cenaze töreni nasıldı?

Anyways... how was the funeral?

Her neyse, cenaze nasıldı?

WOMAN : So, how was the funeral?

- Cenaze nasıldı?

How was the funeral?

Cenaze nasıldı? - Üzücüydü.

So how was the funeral?

Cenaze nasıldı?

How was the funeral, Ari?

Cenaze nasıldı, Ari?

So how was the funeral your brother?

Ağabeyinin cenazesi nasıldı?

How was the funeral, Gary?

Cenaze nasıldı Gary?

How was the funeral?

Nasıl Cenaze oldu?

How was the funeral?

- Cenaze nasıldı?

Mr. Manning, how was the funeral?

Bay Manning, cenaze töreni nasıl geçti?

- Oh, by the way, how was my funeral?

- Bu arada, cenazem nasıldı?

When Arthur was having his little affair, every time he got on a plane I would imagine the plane crash, the funeral, what I would wear at the funeral, flirting at the funeral, how soon I could start dating after the funeral.

Arthur kendi kaçamağını yaşarken, uçağa her binişinde uçağın düştüğünü hayal ederdim, cenaze törenini, cenazede ne giyeceğimi, cenazede flört etmeyi, cenazeden ne kadar sonra flörte başlayacağımı.

I asked him how far he Was at the funeral.

Cenazede ne kadar ilerlediğini sordum.

- You weren't even able to go to your father's funeral, and if something in here was to cast doubt on the kind of man he was - I just know how it would affect me.

- Babanın cenazesine gidemedin,... burada bulduklarımız onun nasıl biri olduğu yönündeki şüpheleri arttırırsa inan bu beni çok üzer.

So, Dad, how was the funeral?

Öyleyse, Baba cenaze nasıldı?

How was the funeral?

Ama bizi boş verin.

I never realized how much money there was to be made in the funeral business.

Cenaze işinde bu kadar para olduğundan haberim yoktu.

I saw how Buck was looking at David at the funeral.

Buck'ın cenazede David'e nasıl baktığını gördüm.

Tell to me, if you please how was Madame Gallaccio when she returned from the funeral?

Lütfen söyler misiniz? Bayan Gallaccio cenaze töreninden döndüğünde nasıldı?

There's no Rock'n'roll at the funeral, no party afterwards where everyone gets drunk and remembers how it was for us.

Buradaki cenazelerde Rock'n'Roll çalmaz, sonrasında herkesin içip eskiyi yâd edeceği partiler yapılmaz.

How was he at the funeral?

Cenazede nasıldı?

Sorry I missed the funeral, how was it?

Kusura bakma cenazeye yetişemedim, nasıldı?

When my mom died... at the funeral, I heard my cousins talking about how sad it was that she couldn't get pregnant.

Annem öldüğünde cenazede kuzenlerimin, annemin hamile kalamamasından bahsettiğini duydum.

It was pretty fucking weird how we had a birthday cake for you on the day of your aunty's funeral.

Çok sikik bir tuhaflık oldu senin doğum günü pastasını kestiğimiz gün teyzenin cenazesinin olduğu gün olması.

She once told me that if I speak at her funeral, to make sure everyone here remember her how she was before the sick.

Bir keresinde bana, eğer cenazesinde konuşursam herkesin onu hasta olmadan önceki haliyle hatırladığından emin olmamı istediğini söyledi.

After his father's funeral, I realized just how unequipped James was to deal with the real world.

Babasının cenazesinden sonra, James'in gerçek dünyayla baş etmesinin ne kadar güç olacağını fark ettim.

Hey, I was just calling to see how the funeral went.

Cenazenin nasıl gittiğini görmek için aramıştım.

If he was in your hospital, then how can he be at the funeral?

o zaman nasıl olurda bir cenaze de yer alır?

Dad, I was thinking about the Pig Moon funeral tonight and how important Lily was to you.

Baba, bu akşamki Domuz Ayı cenazesini ve Lily'nin senin için ne kadar önemli olduğunu düşünüyordum.