English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm feeling it

I'm feeling it translate Turkish

1,223 parallel translation
I'm feeling it.
Onu hissediyorum.
I'm feeling it.
Hissediyorum.
It's just that I'm feeling a bit sleepy.
Sadeec biraz uykum var.
How'd you think I was feeling? Well, for the record, I couldn't have done it without you.
Kayıtlara geçsin, sen olmadan başaramazdım.
I'm not feeling it.
Hiçbir şey hissetmedim.
I have not one thought, hope or wish connected with her... unless it be part of the picture I keep in my mind... of one day being able to turn my back upon this accursed place... and never to think of it again with any feeling but loathing and disgust.
Onunla ilişkiye geçmeyi hiç düşünmedim ya da dilemedim... Resmin bir parçası olmadıkça bu lanetli yere bir gün geri dönebilmeyi aklımda tutarım ve iğrenme ve nefret duyguları olmadan asla düşünemem.
It's only been, I would say, the past month that I'm actually starting to feel comfortable going onstage... not having that not-good feeling going up
Ve diyebilirim ki ancak geçen ay gerçekten sahnede kendime güvenmeye başladım... hoş olmayan şeyler hissedip de
As luck would have it, I'm feeling a Stockholm Syndrome thing happening.
Şansa bakın ki, ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum ve...
I have this horrible feeling that something bad is gonna happen or maybe has happened, and I can't remember it.
Kötü birşey olacakmış veya belki hatırlayamadığım birşey olmuş gibi korkunç bir hisse kapılıyorum.
Because it's hard enough trying to fathom all this without having my science officer, a colleague who I trust and rely on, the person who got me to stop feeling sorry for myself, accusing me of being an hallucinating madman.
Çünkü bunları bilim subayım olmadan Çünkü tüm bunları anlamaya çalışmak çok zor. İtimat edip güvendiğim meslektaşım,
I do it right away. Because there is no worse feeling than when you've put something off to the last second.
Hemen yaparım çünkü bir işi son dakikaya bırakmak kadar kötü bir şey yoktur.
and I know it's kinda early. but I'm getting this feeling.
Biliyorum, daha erken ama içimde bir his var.
I'm feeling pretty good about it.
Benim için rahat valla.
But I just wish my head could sit down and have a chat with that gnawing feeling in my gut that's there every time my parents get involved in anything and tell it, it's gonna be okay.
Ama keşke başım bir sakinleşse ailem her ne zaman bir şeye karıştığında ve içimi acıtan şu hislerimi konuşabilsem ve iyi olabileceğini söyleyebilsem.
I'm so sorry Rory isn't feeling well. Is it that flu that's been going around?
Rory'nin hasta olmasına üzüldüm.
I'm begging you, take plenty of pictures at this wedding... because I have a feeling it'll be a classic.
Bu düğünde bolca resim çekmen için sana yalvarıyorum içimde bir klâsik olacağına dair güçlü bir his var.
I'd get this feeling in my gut like a wild animal was burrowing into it, and I'm not getting that.
Anneme gerçekten yalan söylediğimde vahşi hayvanlar karnımı deşiyormuş gibi hissediyorum. Şimdi öyle olmuyor.
Or doing what I want and hiding it and feeling guilty for doing it, and I'm sick of it. I'm sick of it.
Kendi istediklerimi yapmadım, ya da gizli gizli yapıp vicdan azabı çektim.
I'm not feeling it or whatever.
Hissedemiyorum.
Call it wishful thinking, but I couldn't shake this feeling that this was nothing more than a very, very bad dream.
Buna hüsnükuruntu deseler de, işte o zaman bunun çok çok kötü bir rüyadan başka bir şey olmaması düşüncesini hissetmekten kurtulamadım
- I'm feeling it.
- Canım istiyor.
I discovered one of the worst things about selling 3 million books... is constantly feeling like I have to apologize for it, you know?
Şunu anladım ki, 3 milyon kitap satmanın en kötü yanlarından biri... bunun için hep özür dilemek zorundaymışım gibi hissetmek.
I know it's no guarantee but I think it's gonna work. I have a great feeling about it.
Garantisi yok ama sanırım işe yarayacak.
- Yeah, my dad took away my slingshot - - ( TVTheme Music ) so I'm feeling it pretty bad too.
Evet, benim babam da sapanımı almıştı - yani ne kadar kötü olduğunu anlayabiliyorum.
You know, I'm feeling so many things right now it's hard to put them into words
Biliyor musunuz, şu an bir sürü şey hissetiyorum, onları kelimeye dökmek zor.
And speaking of which, back there in Indiana... I couldn't help feeling like it was all a little familiar to you.
Indiana'daki konuşmandan hepsinin sana tanıdık geldiğini düşünmekten kendimi alamadım.
If it can put together a pitcher, it can do anything. I'm feeling scared.
- Kırılmış bir testiyi bir araya getirebiliyorsa her şeyi yapabilir, korkuyorum.
I'm feeling it.
Ben hissediyorum.
Oh, no, listen, it wasn't because of, you know, my worries or whatever, how I'm feeling about Philip right now.
Dur dinle, öyle dememin nedeni Philip için şu anda hissettiklerim ve onun hakkındaki endişelerimden değil.
I'm feeling it.
Bunu hissedebiliyorum.
She's already feeling bad about her moles and then the night before, she got this horse and it busted its leg and I had to shoot it.
zaten benleri yüzünden kötü hissediyordu ve önceki gece, bir atı vardı ve o at düşüp ayağını kırdı ve onu vurmak zorunda kaldım.
No, it's not the worst thing... because since I've been on them, I have to say... I've been feeling very erotic.
Hayır çok kötü bir şey değil çünkü... itiraf etmeliyim ki onları almaya başladığımdan beri.... çok fazla erotik duygular hissetmeye başladım.
I have the feeling I'm close to the nest, because they're getting really wide - the trails - and it's like a highway.
Yuvaya çok yakın olduğumu hissediyorum, zira, gitgide genişliyorlar sanki anayol gibiler.
I'm feeling it, man.
Görüyorum.
I was like you, except I was feeling sorry for myself, and I thought these kids needed a hard dose of reality, so I gave it to them.
Ben de senin gibiydim, tabi kendime acımam hariç, bu çocukların ciddi bir gerçekliğe ihtiyaçları olduğunu düşündüm, ve öyle davrandım.
I don't believe in that. If I shared that feeling it would seem I had reached the end as a leader.
ben ona inanmam eger inansaydım sona bir lider olarak ulaşmışım gibi görünürdü.
Oh, you feel what I'm feeling and tell me how natural it is!
Neler çektiğimi hisset de gör o zaman doğal olan neymiş!
But I also get the feeling that... "since he's meeting her after many days, they'll get cozy" It'll all be settled.
sanırım kavga çıkacak öyle hissediyorum günlerdir görüşmediklerine göre belki sakin olurlar her şey hallolacak, güven bana
I can remember feeling angry with him because he was hurting me, and I was thinking "do it slow", and I also knew that he had to do it this fast.
Ona çok kızdığımı hatırlıyorum çünkü yaralanmıştım, "daha yavaş, daha yavaş" diye söyleniyordum Ama aynı zamanda, bunu yapmak zorunda olduğunu biliyordum.
I smiled weakly at your friend, feeling sad inside, realizing it was too late, knowing we would never be together, never happy together, what a pity!
İçten içe çok üzülerek arkadaşına hâlsizce gülümsedim. Asla beraber olamayacağımızı, asla beraber mutlu olamayacağımızı biliyorum.
The conclusion I've come to is that it would incur some feeling of debt on my part.
Vardığım tek sonuç, bana borçlu olduğunu düşünmendi.
And if it is all he's feeling, I want to know now so I don't get hurt.
O duygu tüm ise Ve, l şimdi ben de zarar alamadım bilmek istiyorum.
Then why am I feeling like it's going to be me who's renting the shoes?
Benimle ilgili değilse neden ayakkabı kiralayan ben olacağım?
Since then I've been feeling real fit as long as I stay regular on it.
O zamandan beri ilaçlarımı aldığım takdirde gerçekten iyi hissediyordum.
Well, it's always an option, but today I'm feeling good.
Olabilir ama bugün iyiliğim üzerimde.
Well, it sounds good... but I can't help but remember the feeling of being stung by bees... as I tumbled around and around.
Vay, Mantıklı gibi ama ben almayım, hatırlıyorumda arılar tarafından sokulma hissi benim etrafta yuvarlanmamı sağlamıştı.
I'm saying maybe it's time to stop feeling sorry for yourself.
Belki de artık kendine acımaktan vazgeçmenin zamanı gelmiştir.
I know, honey, it's just that I'm feeling so many emotions...
Biliyorum, tatlım, sadece şuan birden fazla duyguyu aynı anda yaşıyorum...
After a couple of days, I started feeling really bad about it.
Bir kaç gün sonra ise, kendimi cidden kötü hissetmeye başladım.
i know, but i just... i can't get over the feeling that it should be me on that table, not him.
Biliyorum ama içimde garip bir his var. Orada yatan o değil, ben olmalıymışım gibi.
So, folks, if you've got a pair of sunglasses, I advise putting''em on cos I got a feeling these two are gonna light it up.
Dostlarım, eğer güneş gözlüğünüz varsa, taksanız iyi olur. Çünkü bu ikisi az sonra ortalığı ışıldatacak!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]