I need it now translate Turkish
1,150 parallel translation
Nope. I need it now.
Olmaz, bana hemen lazım.
I need it now.
- Şu an lazım.
I need it now!
Şimdi ihtiyacım var!
what? I need 200 grand, and I need it now.
- Olmaz mı?
But I can't. I need it now.
Ona şimdi ihtiyacım var.
I need it now!
- Bir saniye içinde.
- Now, I need it now!
- Şimdi ihtiyacım var!
- Yes, I think I need it now
- Evet, sanırım ihtiyacım var.
I don't know if you smoke it or eat it or what, but I need to try it now.
Yenir mi içilir mi bilmiyorum ama hemen denememiz gerek.
I'll wash it all away, so long as there's nothing I need to know now.
Artik sorun kalmadigi icin herseyi unutmak istiyorum.
I want to talk about it now. You need to sleep.
Ben şimdi konuşmak istiyorum.
We sweat for 1 3 hours, we have no food when we get home, but she does, it's warm in her house. Will things change now for the workers? I'll take orders from anyone to be able to keep them, pay them so they can feed the kids, but I need a market.
Gelgelelim, ekonomik küreselleşmeyi destek işinde eğitim sisteminin ve medyanın rolünün bilincinde olan insan sayısının gittikçe arttığını görmek cesaret verici.
Now that my neural clone has reached the information I need, I'll remove it.. as soon as my Command Carrier arrives.
Sinir klonum ihtiyacım olan bilgiye ulaştığına göre, Komuta Gemim varır varmaz derhal onu çıkartacağım.
You wouldn't take my help when you didn't need it so why now? I can't do it.
Bu yapamam.
Now, if you need anything, just holler... but not too loud... and I will get on it.
Bir şeye ihtiyacın olursa, seslen.. .. tabi alçak sesle.. .. hemen geleceğim.
It's just that I've been juggling Ben and Josh for a couple of months now, and I think I need to make a decision.
Bir kaç aydır Josh ve Ben arasında mekik dokuyorum sanırım rtık karar vermeliyim.
About that, I would've told you sooner, but it was strictly on a need-to-know basis. And, well, now you know.
Sana daha önce de söyleyebilirdim ama bunu bilmemiz gerekiyordu.
Now, I badly need it for my sister.
Şimdi kardeşim için lazım.
I don't really need it now and Najaf is in big trouble.
Benim ihtiyacım yok. Ne edeyim ki.. Necef'in sıkıntısı varken.
It's your silence I need now.
Şu an sessizliğine ihtiyacım var.
Listen, I just need to ask you a hypothetical question. - Not now, I'm practicing yoga. - No, it'll just take a second.
Hayır, Cathy'ye soramazsın.
I need to hear you say it right now.
Şu an söylemeni istiyorum.
It's not you I need. I need the money. And your kid now costs two million.
Senin peşinde değilim ben, paranın peşindeyim ve 2 çocuğunun fiyatı şu an 2 milyon ediyor.
I don't think it's important but I need to tell you now.
Önemli birşey olduğunu sanmıyorum ama bunu şimdi söylemeliyim
It's easier to make money off closed source products if you don't need, or you have the huge market share. So, for example, Microsoft does not have a huge incentive to open source their code right now. And it would probably cut into their profits, so I don't think they're gonna do it, or at least not willingly.
Kapalı kod ürünler satarak para kazanmak eğer microsoft gibi büyük bir pazar payınız varsa, daha kolaydır microsoft'un kodlarını açıklayacağını zannetmiyorum, bu onlar için gelir kaybı olur
I need it analyzed. Right now.
Analiz edilmesini istiyorum.
'Cause I really need to hear it right about now.
Şu anda bunu duymaya gerçekten ihtiyacım var.
It's like I don't need a guy right now.
Şu anda bir erkeğe ihtiyacım yok.
That's just it. I don't need you to do anything right now.
Sorun da bu zaten. Şu anda senden hiçbir şey yapmanı beklemiyorum.
- I need it now.
İlkinin otuz dakika sonra ihtiyacı kalmayacakmış.
I'm responsible for this ship now. I need to know you're gonna help me do whatever it takes to protect her.
Şu anda gemi benim sorumluluğumda....... ve bu işte benim yanımda olup olmayacağını....... kesin olarak bilmek istiyorum.
I know you're probably busy... having mind-blowing sex right now... but I feel that you need to know, your good friend, Miranda Hobbes... has just taken a piece of cake out of the garbage... and eaten it.
- Biliyorum, herhalde meşgulsündur. Şu anda aklını uçurtan seks yapıyorsundur. Ama bilmen gerekir diye düşündüm, iyi dostun Miranda Hobbs az önce çöpten bir parça pasta aldı ve onu yedi.
- What are you doin'? - I know how this works now, but you need naqahdah in your blood or you can't make it do anything.
- Artık nasıl olduğunu biliyorum, ancak kanında naqahdah yoksa hiçbir şey yapamazsın.
Now, if you'll excuse me, I need to go find out what it means to be black like me.
Şimdi izninle, benim gibi zenci olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışmam gerek.
I know I don't have to tell you but you need to take it easy now after the procedure.
Size bunu söylememe gerek yok. Yine de prosedürden sonra bir süre dinlenmeniz gerekiyor.
Captain, I need to know now where this bomb came from, or even where it didn't come from or there may not be a tomorrow.
Bombanın nerede yapıldığını hemen öğrenmem lazım, nereden gelmediği de olabilir. Yarın olmayabilir.
I need you to turn it back on right now! 30 minutes, OK?
Her şeyi eski haline getirmeni istiyorum. 30 dakika içinde, oldu mu?
It's not an indictment if you did, but if you did I need to know that and I need to know that now.
Bu bir suçlama değil. Eğer öyleyse bilmem gerekiyor.
It starts from the floor up, and I need you right now No, no.
Zeminden yukarı yükselir, ve sen şimdi bana lazımsın. -
And 6 hours from now, it's in 400 pieces on a freighter to Puerto Rico, OK? Here's what I need you to do :
Altı saat sonra 400 parça halinde bir yük gemisiyle Porto Rico'da olacak.
At first... I just wanted to catch the motherfuckers that shot at me... but now I think I can solve this case... and if I do it before the Miami police do it... that publicity right there'd be everything I need... to get my business off the ground.
İlk başlarda, sadece bana ateş eden alçakları yakalamak istiyordum ama şimdi bu davayı çözebileceğimi düşünüyorum ve eğer bunu Miami polisi yapmadan önce yaparsam oradaki bu tanıtım işimi karaya çıkarmak için ihtiyacım olan her şey sağlar.
Now I know you don't need it, but it's tradition in my family...
Şey... Biliyorum ihtiyacın yok fakat, damada para vermek biz de gelenektir.
At some point, not right now because it would be phony I need you to acknowledge I'm your kid.
Şu an konuşmak için uygun değil fakat çocuğun olduğumu kabul etmeni istiyorum.
Give me- - I need it now! Not later! Now!
Sonra değil, hemen lazım!
We can do it right now, but I need you.
Bunu hemen yapabiliriz ama sana ihtiyacım var.
Now, I don't care how you do it, but I need my wire today.
Nasıl yaparsın bilmem. Ama konuşmaları bugün istiyorum.
And I need to do it now.
Ve bunu hemen yapmam gerekiyor.
Marie needs me. " Now I don't need you any more, you can't handle it!
Marie'nin ihtiyacı var. " Artık sana ihtiyacım yok, bunu kaldıramıyorsun!
I need it right now.
Şimdi ihtiyacım var.
It's just something I need to take care of now.
Sadece şu anda ilgilenmem gereken birşey.
And now it's gone and I feel kinda shaky and like I need it, Buffy.
Şimdi güç gitti. Kötü hissediyorum ve ona ihtiyaç duyuyorum. Buffy?
i need coffee 49
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254