English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I thought you

I thought you translate Turkish

73,521 parallel translation
- I thought you said you hadn't had any guests?
Misafiriniz olmadığını söylemiştin sanıyordum.
I thought you'd want to be the one to tell your wife.
Eşinize haber veren olmak istersiniz dedim.
I thought you were going to shower.
Duş alacağını sanıyordum.
I thought you were getting some snacks.
- Açlığını yatıştırdığını sanıyordum.
Hey, I thought you were, uh...
Hey, sanmıştım, ah...
I thought you were my best friend.
En iyi arkadaşım olduğunu sanmıştım.
I thought you might pick this spot.
Burada kalmayı ayarlarsam geleceğini biliyordum.
I thought you were tailing me.
Beni 24 saat izlediğini sanıyordum.
I thought you should know that...
Şunu bilmeniz gerektiğini düşündüm,
I thought you were a nurse.
Hemşire sandım.
Sorry, ma'am, but I thought you should know about this.
Üzgünüm hanımefendi, ancak bunu bilmeniz gerektiğini düşündüm.
I thought you found out about Anjali and Zoya and you're leaving me. Thank God...
Tanrıya şükür..
I thought you said you were in London.
Londra'da olduğunuzu söylediniz sanırım.
- I thought you were done with us.
- Bizimle işiniz bitti sanmıştım.
I thought you said one ambulance?
Bir ambulans var dememiş miydin?
I thought you said just one guy tried to kill your boss.
Patronunu bir adam öldürmeye çalıştı demiştin.
I thought you were the Three-Eyed Raven.
- Hani Üç Gözlü Kuzgun sendin?
I thought you'd be heading for Winterfell.
Ben Kıştepesi'ne gidersin sanıyordum.
I thought you might go to King's Landing.
Kralın Şehri'ne gidersin diye düşünüyordum.
I am the bravest I thought you were a man.
Ben de gördüğüm en cesur adam olduğunu düşünmüştüm.
I don't know, I thought you might want to... they might let you do something else.
Ne bileyim, sen istersin belki dedim. Başka bir şey yapmanı sağlayabilirler.
I thought you were heading for the hills.
Tepelere çıkacağını sanıyordum.
I thought you were watching him.
Ona göz kulak olduğunu sanıyordum.
But I thought you said we were having dinner.
- Akşam yemeği yiyeceğiz sanıyordum.
I thought you seemed pretty tough, too.
Ben de çok sert gibi davrandığını düşünmüştüm.
- I thought you were happy.
- Mutlu olduğunu düşündüm.
I-I just thought you should know.
Bilmeniz gerekir diye düşündüm.
I thought... you'd wanna be the one to tell your wife.
Hani eşinize haber veren siz olmak istersiniz dedim.
And I just... I thought that you should finally know.
Artık anlaman gerektiğini düşündüm.
Thought I'd find you here.
Seni burada bulacağımı biliyordum.
In fact, and... and correct me if I am wrong, but, um... you didn't report this originally because you thought they wouldn't believe you, and yet...
Ama yanılıyorsam da beni düzelt, fakat... Bunu ilk başta rapor etmedin... Çünkü sana inanmayacaklarını düşündün, ve düşüncemiz buyken suçlu kararı aldık.
You're so kind and smart, and just the thought that I might have ruined all that for you is...
O kadar nazik ve akıllısın ki ve düşünce her şeyini mahvedebilirdim...
I thought she wanted to sleep with you, okay?
Seninle yatmak istediğini sanmıştım, tamam mı?
I thought Jules was into you, okay?
Jules'un sana abayı yaktığını sanmıştım, tamam mı?
I'm just... I'm making sure that you've thought this through.
Sadece iyice düşünüp öyle karar verdiğinden emin olmak istiyorum.
Oh, well, you know what? Before you say anything, yes, I've already thought about Luke, which is why I'm only riding once a week.
Sen bir şey söylemeden önce, evet Luke'u düşündüm.
I'm sorry that I might have disappointed you today and that I'm not the doctor that you thought I was or maybe that I even let you down.
Olduğumu düşündüğün doktor olmadığım ve seni yüz üstü bıraktığım için de.
I kind of thought you'd just text me.
Mesaj attın sanmıştım.
Listen, I thought I made it pretty clear what would happen - the next time you came near my family.
Dinle, bir daha aileme yaklaşırsan ne olacağını açıkça belirttim sanıyordum.
I just- - I thought maybe if I spoke with you directly- -
Sadece, düşündüm ki doğrudan seninle konuşursam,
I thought, maybe you won't make a scene here.
Burada böyle bir sahne yapmayacağını düşünmüştüm.
I need you to understand... I... I would've never done any of this if I thought it would hurt you.
Şunu bilmeni istiyorum, sana zarar vereceğini bilsem bunların hiçbirini yapmazdım.
I thought I'd surprise you by hitting Casterly Rock, but you were three steps ahead of me.
Casterly Kayası'na saldırarak seni şaşırtırım sanmıştım ama benden üç adım öndeydin.
Here I just thought you wanted to get my shirt off.
Ben de burda, sadece üstümü çıkarmak istediğini sandım.
Dad, thought I'd let you know I'm...
Baba, düşündümde şunu bilmeni isterim ki...
I thought I'd lost you forever.
Seni sonsuza dek kaybettim sandım.
[laughs] You thought I was gonna say that?
[Gülüşmeler] Bunu söyleyeceğimi mi sandın?
Selfishly, I... could hardly wait to meet you, but I thought I'd let you rest.
Bencil bir şekilde... Tanışmak için sabırsızlanıyordum, ama dinlenmen gerek diye düşündüm.
Maybe you're not quite as ill-suited for this job as I thought.
Belki de düşündüğüm kadar, bu iş için zayıf değilsindir.
I can't believe you actually thought he was gonna show up.
Aslında geleceğine inandığına inanamıyorum.
I know you thought you found a diamond in the rough that you were just gonna polish and shape and place on your dainty fingers and...
O sertliğin içinde bir elmas bulduğunu... ... düşündüğünü biliyorum. Onu cilalayıp şekle sokacaktın ve sonra zarif parmaklarına takacaktın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]