If i were you translate Turkish
12,216 parallel translation
I would start holding my breath if I were you.
Yerinde olsam nefesimi tutmaya başlardım.
And if I were you, I wouldn't shoot a federal agent.
Yerinde olsaydım bir federal ajanı vurmazdım ayrıca.
I'd watch out if I were you, Detective Brown.
Senin yerinde olsam dikkat ederdim, Detective Brown.
I'd keep my distance if I were you.
Ben olsam mesafemi korurdum.
You know, if I were you girls,
Sizin yerinizde olsam,
So, if I were you, I would, um... well, I'd tell the truth.
Yerinde olsaydım doğruları söylerdim.
Then I'd be real worried if I were you, because you just sold that list to the same people you stole it from.
O zaman sizin yerinizde olsam endişelenmeye başlardım çünkü listeyi çaldığınız adama tekrar listeyi sattınız.
If I were you, I'd take a walk to the other end of the bar.
Yerinde olsam, barın öteki ucuna doğru yürürdüm.
I wouldn't do that if I were you.
Ben olsaydım bunu yapmazdım.
Hodgins and I were wondering if you wanted to join us for dinner tomorrow night?
Hodgins ve ben yarın akşam yemekte bize katılmak ister misin diye merak ediyorduk.
So, uh, Andie and I were wondering if you wanted to join us for a movie tonight.
Andie ve ben bu akşam sinemada bize katılmak ister misin diye merak ediyorduk.
So I'm gonna take the goat back, and if you were ever truly my friend, you'll understand.
Keçiyi geri götüreceğim ve gerçekten arkadaşımsanız beni anlarsınız.
I was just thinking, if those duck eggs were still viable... Mm? Maybe we should find out if you've got one or two fighters left in there, too.
Diyordum ki o yumurtalar yaşayabildiyse biz de burada birkaç savaşçı daha kalmış mı diye bakabiliriz.
If you were to offer a different diagnosis, I know that I could save my marriage.
Başka bir teşhis koymuş olsaydınız evliliğimi kurtarabileceğimi biliyorum.
I was wondering if you were available for work.
İş için uygun olup olmadığınızı merak ediyorum.
Candace and I were talking about getting Roscoe the new Xbox, but we won't if you think it might make you look bad.
Candace ile Roscoe'ya yeni bir Xbox almayı düşünüyoruz ama bu seni kötü gösterecekse almayacağız.
You know, my father left us on my sixth birthday, and I always thought, "If I were only prettier or smarter, he would've come back."
Biliyorsun, babam bizi ben altıncı yaşgünümdeyken terketti... ve hep düşünüyordum : "Keşke biraz daha şirin veya akıllı olsaydım, belki geri dönerdi."
Hell, if I didn't know any better, I'd think you were the real deal.
Hayır bilmesem seni gerçek Muphy zannedeceğim.
I'm saying that could be your defense, if you were trying to make GHB.
Bu senin savunman olabilir diyorum, eğer GHB yapmaya çalıştığını söylersen.
I mean, I guess what I'm asking is, if it were you, if I kissed you... wait.
Asıl sormak istediğim şey, sen olsaydın, seni öpseydim- -
I don't... uh, we were talking... you realize if he goes into renal failure, this will undo everything we did in the O.R. today.
Bilmiyorum. Konuşuyorduk. Böbrek yetmezliği başlarsa bugün yaptığımız her şeyin boşa gideceğinin farkında mısın?
I mean, I'd be okay if you were into books and stuff, instead. Oh! I read the Diane Von Furstenberg biography.
Diane Von Furstenberg'un biyografisini okudum.
And then I wondered if you knew a young girl called Rowenna when you were Canon at Salisbury.
Sonra Rowenna isimli genç kızı nereden tanıdığını merak ettim. Salisbury'de rahipken tanışmışsın.
If found out you were pregnant, I don't think I could have handled it.
Hamile olduğunu öğrenseydim, kaldırabileceğimden emin değilim.
If I didn't know you any better, I'd say you were profiling.
Seni tanımasam insanları fişlediğini düşüneceğim. - Ben mi fişliyorum?
Wow, I'd believe it if you said you were a model.
Manken olduğunu söylesen inanırdım.
Yeah, and if that were working, that would be great, but in the meantime, I need you to kick it up a notch.
Evet, bu işe yararsa harika olur ama bu sırada işleri karıştırmanız lazım.
If I'm not mistaken, when we first met you, you were stealing from us.
Eğer yanlışım yoksa, ilk tanıştığımızda sen de bizden bir şeyler çalıyordun.
Well, if you think that I told him who you were...
- Sizi benim söylediğimi düşünüyorsan...
If I'd known you were gonna take as long to do your hair... I'd have had another goblet of wine.
Saçını yapmanın bu kadar uzun süreceğini bilseydim bir kadeh şarap daha içerdim.
If you thought that Scotland could rely on me, on France, you were wrong, because I am nothing now!
İskoçya'nın Fransa'ya, bana güvenebileceğini düşündüysen yanıldın çünkü artık ben bir hiçim!
If ever you were to fall - THUD THUD! Babe, I'll be waiting to catch you
Eğer düşecek olursan Bebeğim, seni yakalamak için orada olacağım
If you were really smarter than me, I'd be the one unconscious right now.
Eğer benden daha zeki olsaydın, şu anda baygın olan ben olurdum.
I-I didn't know if you were gonna be here.
Geleceğini bilmiyordum.
You know, uh, Miranda and I were talking, and she... well, both of us, we were wondering if tonight you might, uh...
Miranda'yla konuşuyorduk ve o, yani ikimiz merak ediyorduk acaba bu gece- -
I told you if we were patient, he'd figure it out for himself.
Biraz sabırlı olsak kendi kendine anlar demiştim.
I don't doubt it, Mr Wegg, and I don't wish to tax you more than I must, but, if I were to say to you that Bill Sikes left here just before eight o'clock,
Şüphesiz, Bay Wegg, sizi sorularımla bunaltmak isteğini taşımıyorum. ... ama Bill Sikes'ın saat 8'den önce ayrıIığımı söylersem o zamandan ne kadar sonra Bay Scrooge ve Bay Fagin'in ne zaman ayrıIığını söyleyebilir misin?
If I was ever stupid enough to imply, for one second, that you were not bad boy enough for me, I couldn't possibly think that right now.
Bir anlığına da olsa benim için yeteri kadar haşin olmadığını ima edecek kadar salaklaştıysam bile şu an bunu düşünmem mümkün değil.
If we were the same age, maybe you and me could... I don't know... actually be together.
Eğer aynı yaşta olsaydık belki de sen ve ben... bilmem... gerçekten beraber olabilirdik.
I wouldn't be at all surprised if I were to walk out of these woods alive and I sincerely doubt you'll be as lucky.
Ben hiç sürpriz olmaz Ben hayatta bu ormanda yürümek olsaydı ve ben içtenlikle kadar şanslı olacak şüphesiz.
May I ask if you were born in this neighborhood?
Bu civarda mı doğdun diye sorabilir miyim?
It was when you were in the city dealing with Martin, and I know that doesn't make it okay, but... I didn't know if you were ever gonna come back, and Yvonne and Robert didn't want me there, so I-I came back to Montauk.
Sen şehirde Martin ile ilgilenirken, biliyorum bahane değil ama... dönüp dönmeyeciğini bilmiyordum, ve Yvonne ile Robert çalışmamı istemedi, ben de Montauk'a döndüm.
But, you know... If things were different - - I know.
Ama şunu bil ki durum farklı olsaydı...
Uh, actually, I was, I was wondering if, uh... you were okay.
Aslına bakarsan, senin iyi olup olmadığını merak ediyordum.
I think that I gave my all to this company and that if you were gonna hand over the reins to somebody, it should be me and not some hump from Chicago!
- Bu şirkete her şeyimi verdiğimi düşünüyorum. Koltuğunu birine devredeceksen, o kişi ben olmalıydım Chicagolu bir zırto değil.
You're right, if I knew that my best friend and oldest gal pal were going to get together, I would have brought the gospel choir you and I sing with every weekend.
Haklısın, en yakın arkadaşım ve en eski kız arkadaşımın birlikte olacağını bilseydim kutlama için seninle her hafta sonu birlikte ilahi söylediğimiz gospel korosunu getirirdim.
Instead I spent week after week wondering what had happened to you, if you were still alive...
Haftalarca başına ne geldiğini merak ederek geçereceğime hâlâ hayattaysan...
Christ, Dan, I wouldn't have said anything if I'd known you were here!
Tanrım, Dan. Burada olduğunu bilseydim hiçbir şey söylemezdim!
If I'd known you were here, I wouldn't have said a thing.
Burada olduğunu bilseydim tek kelime etmezdim.
Well, I'd be praying too if you were my doctor.
Doktorum sen olsan ben de dua ederdim.
If I were to ask you something about Bic that you and I haven't discussed, what would you say, Doug?
Sana Bic hakkında önceden konuşmadığımız bir şey sorsaydım ne derdin, Doug?
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if it wasn't for you 99
if it is 191
if i may ask 88
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i didn't know better 127
if it wasn't for you 99
if it is 191
if i may ask 88
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it's okay with you 83
if i'm not mistaken 223
if it were up to me 123
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it's okay with you 83
if i'm not mistaken 223
if it were up to me 123
if it's all right 48
if it's a boy 49
if i did 272
if i do say so myself 43
if i win 152
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if i don't 193
if it's a boy 49
if i did 272
if i do say so myself 43
if i win 152
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if i don't 193