Is ready translate Turkish
8,161 parallel translation
When it is ready.
- Hazır olduğunda.
Pizza is ready.
Pizza hazır!
My firm is ready to go as soon as you say the word.
Onay verdiğin anda şirketim kolları sıvamaya hazır.
Jeremy, everything is ready.
Jeremy, her şey hazır.
I mean, every single thing is ready.
Demek istediğim, her bir şey hazır.
My Princess is ready.
Prensesim hazır.
Sir the shot is ready...
Efendim sahne hazır.
Mr. Rather, the panel is ready for you.
Bay Rather, heyet sizi bekliyor.
Your grilled cheese is ready.
Tostun hazır.
Hope, your grilled cheese is ready!
Hope, tostun hazır!
Table six is ready to order.
Altıncı masa sipariş vermeye hazır.
Memsahib, baby is ready.
Hanımefendi bebek hazır.
But she is ready to become someone else.
Ama başka biri olmaya hazır.
And the priest is ready to accommodate.
Ve rahip ayak uydurmaya hazır.
Your motorcade is ready, Mr. President.
- Konvoyunuz hazır Sayın Başkan.
Go ahead to these gates and make sure the carriage is ready.
Kapıya gidip aracın hazır olduğundan emin ol.
The commander is ready to talk.
Kumandan konuşmaya hazır.
Hey, is the City Hall ready?
- Belediye binası işi hazır mı?
~ Eh... ~ I'd better get ready for work.
İş için hazırlanmam lazım benim.
Sometimes, when a person is making a big step, trying something a little difficult, well, sometimes they're not ready to share with other people.
Bazen birisi büyük bir adım atacağı zaman biraz zor bir şeylerle uğraştığı zaman diğer insanlarla bunu paylaşmaya hazır olmayabilir.
And as groom and bride prepared for this ceremony, they reflected on what it is that brought them here today, ready to commit their lives to one another.
Ve gelin ile damat seremoniye hazırlanırken onları buraya getiren şeyleri düşündüler. Hayatlarını birbirlerine adamaya hazır halde.
All we can do is hope we are ready too.
Tek yapabileceğimiz geldiğinde hazır olmayı ummak.
Well, Jon is her husband's best friend, and Megan is a drama queen and super judgy, just like my mom, so I hope you're ready for that.
Jon, kocasının en yakın arkadaşı. Megan da olay haline getirmeye bayılır ve çok yargılayıcıdır. Tıpkı annem gibi, o yüzden umarım buna hazırsındır.
If Joong-Ki is not here, that means Bak is not ready to...
Joong-Ki'nin burada olmaması demek, Bak'ın hazır olmaması anlamına...
Sheldon, we know this is a sensitive subject, and Leonard's not gonna move out until you're ready.
Hassas bir konu olduğunu biliyoruz Sheldon ve sen hazır oluncaya dek Leonard taşınmayacak.
- Okay, is everybody ready?
- Pekâlâ, herkes hazır mı?
My courier is in the camp as we speak and he'll be ready to set sail tonight.
Konuştuğumuz gibi kuryem kampta ve bu gece yelken açmaya hazır olacak.
The last murdering savage who had that job went rogue on me, so I need a new one. Someone who can bridle these men and ready them for a special mission I'm planning.
Vahşice işlenen cinayetten sonra iş bana kaldı bu yüzden bu adamları dizginleyip planladığım özel görev için onları hazırlayacak yeni birine ihtiyacım var.
The burro is ready for blocking.
Eşek de çekime hazır.
I know, I was ready to fuss... like, what is she doing getting in my underwear?
Yaygara çıkarmaya hazırdım, biliyorum... yani iç çamaşırımla ne yapıyorsun?
Is that hamburger ready yet?
Hamburgerden haber ver. - Neredeyse hazır.
- Wade. Dinner is about ready.
Wade, yemek biraz sonra hazır olur.
A girl is not ready.
- Kız hazır değil.
Is a girl ready?
Kız hazır mı?
A girl is not ready to become no one.
Kız, hiç kimse olmaya hazır değil.
Is a girl ready?
Bu kiz hazir mi?
Is the girl ready to become no one.
Kiz hiç kimse olmaya hazir mi?
Don't you have to get ready for work?
İş için hazırlanman gerekmiyor mu?
Franz will be ready to start tomorrow morning at eight o'clock.
Franz yarın sabah saat sekizde iş başı yapabilir.
- My queen, he is not yet ready... for the weight of the crown.
- Ve? Kraliçem, tacın sorumluluğunu yerine getirmeye henüz hazır değil.
It's a classic, okay? The only reason I'm giving her up is'cause I'm ready to turn a page.
Onu sana vermemin tek sebebi, yeni bir başlangıç yapmak istemem.
And there is no better way to say I'm ready, okay, than some hard nipples just staring at you.
Hazır olduğumu bundan daha iyi gösteremem. O kalkık meme uçları yeterli.
Oh, look, he is basically ready.
Bak, hazırmış bile.
Right, who's ready for some work?
Pekala kimler iş yapmaya hazır bakalım?
This baby is a month and a half early, but it knows that we are ready, right?
Bu bebek bir buçuk aylık ama bizim hazır olduğumuzu biliyor, değil mi?
The refinery is nearly ready.
Rafineri neredeyse hazır.
This box is ready.
- Çanta hazır.
Is everything ready for our guests?
- Misafirlerimiz için her şey hazır mı?
Is Jinny ready?
- Jinny hazır mı?
- Is this because of the maze? "I'm not ready to be vulnerable for you"?
Labirentle mi ilgili? "Savunmasız bırakmaya hazır değilim" konusu mu?
COMDEX is closer than we think. We gotta be ready.
- Comdex sandığımızdan daha yakın.