It all started translate Turkish
1,635 parallel translation
It all started with a penny in the door.
# Hepsi, kapıdaki bir peni ile başladı. #
It all started back when me and Joy were married.
Hepsi ben ve Joy evliyken başladı.
It all started when we caught wind of an obit.
Hersey duydugumuz bir haberle basladi.
"It all started when I first heard the rumors and whispers " around campus about a secret society who called themselves " King and Shadows.
" Her şey kampus çevresinde kendilerine Krallar ve Gölgeler adını takmış gizli bir demeğin varlığına ilişkin dedikoduları ve söylentileri duymamla başladı.
It all started when your daughter and her friends went to a party hosted by a woman named Bianca.
Her şey kızınız ve arkadaşlarının Bianca'nın düzenlediği partiye gitmesiyle başladı.
And after that blow to the head, it all started coming back to me.
Ve kafama aldığım o darbeden sonra, her şey geri gelmeye başladı.
WE'RE GONNA GO BACK TO WHERE IT ALL STARTED,
Herşeyin başladığı yere geri döneceğiz
It all started when I received this touchng letter from a brave little boy in Colorado.
Bu olay benim Colorado'lu küçük bir çocuktan bu dokunaklı mektubu almamla başladı.
It all started about two years ago. "
Yaklaşık iki sene önce bu şekilde başladı.
It all started when Holt McLaren sold info to Lucy about Kira being pregnant.
Her şey Holt McLaren'in Lucy'ye Kira'nın hamile olduğu haberini satmasıyla başladı.
Wow, well, I can say I was here when it all started.
Her şey başladığında tam burada olduğumu söyleyebilirim.
When it all started, please.
Bu şeyi başladığı zamana, lütfen.
That's when it all started.
Her şey o zaman başladı.
So it all started with the next "Call of Duty" game.
Her şey yeni Cali of Duty oyunuyla başladı.
It all started with two men.
Herşey iki adamla birlikte başladı.
It all started 30-odd years ago.
Herşey 30 sene önce başladı.
And to think it all started with "Pretty Woman".
Herşey "Pretty Woman" la başlamıştı.
Here is where it all started, you know?
Bütün her şey burada başladı biliyor musun?
Well, it all started when Stan was a little boy and his father left them.
Hepsi Stan küçük bir çocukken başladı ve babası onları terketti.
It all started a few weeks ago.
Bir kaç hafta önce başladı
Where it all started.
Her şeyin başladığı yerde.
I remember when it all started.
Bütün bunların ne zaman başladığını hatırlıyorum.
Look, it all started so long ago.
Bak, bu çok uzun süre önce başladı.
I guess it all started when you let the door hit me in the face.
Sanırım bu durum kapıyı suratıma çarpınca başladı.
And it all started wie kylthplanck - lonely guy with a gut full of moonshine.
Tüm bunlar da ateş suyuyla dolu, yalnız Kyle Planck'la başladı.
It all started one night when I was crying in my truck.
Bir gece başladı. kamyonumda ağlarken.
come on, if you could wish yourself back, you know, before it all started... think about it - - you'd be some big yuppie lawyer with a nice car and a white picket fence.
Hadi ama geçmişte olmayı dileyebilirsin. Yani bunlar başlamadan öncesinde. Düşün bir kere, mutlu bir avukat olmuşsun güzel bir araban ve beyaz çitli bir evin var.
Everything that happened, it all started with the Company.
Başımıza gelen herşey Şirket'le başladı.
It just naturally occurred to me, given your interests, that you might have a theory about how it all started.
Bu doğal olarak benim başıma geldi. Olaya dikkatle eğiliyorsun yangının nasıl başladığına dair bir teorin olması da normal.
Well, let's see, it all started when I was approached with an offer for campaign money.
Her şey kampanyama finansal destek sağlamak için teklif geldiğinde başlamıştı.
It all started when our moms took us to audition for a local backpack catalog.
Her şey, annelerimiz bizi kamp kataloğu için seçmelere götürdüğünde başladı.
In the seventh grade, that name took on a new meaning, but this is where it all started.
7. sınıfa geçtiğimde, bu söz başka mânâlar kazandı ama.. .. aslında olayın özü budur.
It means, Neon, that you have been zero help since this all started, and I don't know what your problem is.
Yani, Neon, bu olaylar başladığından beri bize hiç yardımcı olmadın. Probleminin ne olduğunu da bilmiyorum.
It's funny though, after all we've been through, we are right back where we started.
Çok komik değil mi, onca yaşanandan sonra yine başladığımız yerdeyiz.
It started in his hard drive and then worked its way to all the other circuits.
- Sabit diskinde başlayıp diğer tüm devrelere yayılmış.
All right, let's get it started right now!
Pekala, artık başlıyoruz!
All of a sudden, I well started getting blamed for it.
Herkes bir anda beni şuçlamaya başlamıştı.
Just started recently. If you do all this after I have to remove it.
2 tane yedim.. onlarınkini ayırsaydın ya
But you know when it all first started and when he first got into really serious trouble?
Ama ilk nasıl başladı, biliyorsun... ve ne zaman başına ilk ciddi belayı açtığını da biliyorsun.
At first, I tried to grow the pot. But I ended up losing it all in gambling. Then Cheol-jung started hounding me for it.
İlk başta parayı artırmayı denedim ama sonunda hepsini kumarda kaybettim.
It was that gorgon Springer who started to unravel it all.
Her şey o iğrenç Springer'ın olayı anlamasıyla başladı.
Between all the shoving and confusion yesterday, no one seems sure who started it, so that's the good.
Dünkü bütün olan biten kargaşayı kimin başlattığından emin değiller, bu iyi haberdi.
After all, she had seen in the French Vogue pictures of Nastassia Kinski, who was 15 when she started her affair with Roman Polanski, or Roman started it with her.
Yani, Fransız Vogue dergisinde Nastassia Kinski'nin fotoğraflarını görmüştü o Roman Polanski'yle ilişkiye girdiğinde ya da Roman onunla girdiğinde 15 yaşındaydı.
I don't remember when the ground started shaking, and then I realized it wasn't a building after all.
Yer ne zaman sarsılmaya başladı hatırlamıyorum ve tüm bunlardan sonra onun bir bina olmadığını fark ettim.
- The event that started it all.
- Her şeyi başlatan olay.
I started wanting to this afternoon, but now it's gone the way of all my other dreams.
Bu akşam başlamak istedim ama bu da beni diğer bütün hayallerime götürdü.
No, but ever since all the trouble has started, you've been loving it.
Ama tüm bu sorunlar başladığı andan beri sürekli memnundun.
But it doesn't tell me how this all started.
Fakat bunlar her şeyin nasıl başladığını anlatmıyor.
All right, it's my damn birthday. Let's get this thing started.
Tamam, bugün benim doğum günüm.
This was all glacier once, before it started shrinking 100 feet a year.
Buraları tamamen buzuldu. Senede 30 metre küçülmeden önce.
It used to be all pink and tidy but then feminism happened and we all just started pissing on the floor.
Eskiden pembe ve düzenliydi, sonra feminizm geldi ve hepimiz yerlere işemeye başladık.