It is beautiful translate Turkish
1,844 parallel translation
It is beautiful, Meg.
Meg, bu çok güzel.
Rochel was telling how it is beautiful, as it had said.
bende tam rochelin aynen senin gibi ne kadar guzel oldugundan bahsediyordum
Yes, it is beautiful.
Evet, çok güzel.
It is beautiful, isn't it? You're right.
Çok güzel değil mi?
- It is beautiful.
- Burası güzel bir yer.
It is beautiful.
Çok güzel.
It is... it is exonerating it is so beautiful.
Çok güzel, sanki küçük bir, çok güzelsin
Oh, look how beautiful it is on you!
Bak üzerinde ne kadar güzel durdu!
It is the most beautiful creation of God, After the Cossacks.
Tanrının en iyi yarattığı şey, Kazaktan sonra.
It is such a beautiful day.
Çok güzel bir gün.
It is so beautiful.
Ne kadar güzel.
It's me who is really sorry to let your beautiful face be scared
Bunu nasıl yaptım? Böyle güzel bir yüze nasıl yaptım?
It's because you think that Teacher is beautiful That is why you take care of her
Onu burada bırakıp gelemezsin.
It is very beautiful.
oh cok yakislikli.
It is a beautiful name.
guzel isim.
- It really is beautiful here, isn't it?
- Gerçekten burası çok güzel, değil mi?
It is a beautiful city.
Güzel şehir.
It is so beautiful.
Çok güzel bir yer.
Just follow this path, It is a beautiful lake.
Bu patikanın hemen ilerisinde. Göletin hemen kıyısında.
It is... beautiful.
Evet... Çok güzel.
If she is so beautiful It's a waste to leave her with me
Dediğin kadar güzelse onu bana bırakman yazık olur.
- It is, in fact, rather beautiful.
- Aslında çok güzel bir yer.
It is very beautiful, Inspector, if you should...
Çok güzel yerdir, Müfettiş. Eğer bir gün yolunuz- -
This is beautiful, isn't it?
Ne kadar görkemli, değil mi? Evet.
See how beautiful it is. No one else has it.
Başka kimsede yok.
Your job is to tell me that it's good, everything will be fine, that I'll go away on beautiful trip...
Senin işin bana, işlerin yolunda olduğunu, her şeyin düzeleceğini güzel bir tatile çıkacağımı falan filan söylemek... kendimi iyi hissettirmek...
What I'm saying is that it's so beautiful.
Yani demek istediğim o kadar güzel ki...
Just wanted to start things off and say let's just keep this clean and let's just play this, this beautiful game, in the spirit that it is meant to be played in.
Bu işi başlatmak ve temiz bir şekilde, oyunu, bu güzel oyunu oynamanızı söylemek istedim. Oyunun ruhuna uygun bir şekilde oynayalım.
The thing is... it was the most beautiful thing I've ever seen.
Gördüğüm o şey hayatım boyunca gördüğüm en güzel şeydi.
Roku, the setting sun sure is beautiful, isn't it?
Roku, güneşin batışı çok güzel, değil mi?
It is absolutely beautiful, Lori.
Çok güzel Lori.
- Of course it is, it's also beautiful here.
- Elbette değil, burası çok güzel!
You don't realize how beautiful a sunset is till it's the last one you'll ever see.
İnsan gün batımının güzelliğini, son kez gördüğünü fark edince kavrıyor.
Oh, it is beautiful.
... her zaman beni etkilemiştir. - Çok güzel. Evet.
WOW. IT IS SO BEAUTIFUL.
Bu çok güzel
It is absolutely beautiful!
Çok güzelmiş.
But it's New Year's Eve... and your girlfriend, your beautiful, beautiful girlfriend, is out with me.
Ama bugün Yılbaşı ve kız arkadaşın, güzel hem de çok güzel kız olan arkadaşın benimle yemekte.
This ring is beautiful, it suits you
Yüzük güzel, size yakıştı.
Lady anne is so beautiful it is the duty of every man to love her.
Leydi Anne çok güzel bir kadın. Onu gören herkes aşık olur.
Well, today is not about him. It's about beautiful baby Rose.
Bugünü onu değil ; güzel bebeğiniz Rose'yi konuşarak geçirmeliyiz.
- okay. - Beautiful as it is.
Tamam.
No, I think it's a beautiful thing that you get to do!
Hayır, bence bu yapman gereken çok güzel bir iş!
is it possible to become too beautiful?
Abartılı güzel olmak mümkün mü?
The ayahuasca is beautiful you must not fear it.
Ayahuska çok güzeldir. Korkmanıza gerek yok.
It is not only beautiful, but also prankster.
Sadece güzel değil, aynı zamanda espri de yapıyor.
It is very beautiful.
Çok güzel biri.
Well, you don't get it, because Stanley is a beautiful, sassy, powerful black man, and you're you.
Sen anlamazsın çünkü Stanley güzel bir insan. Karizmatik ve güçlü bir siyahi. Sen de tipik bir sensin.
It is a beautiful thing.
Bence güzel.
Is it beautiful, right on the sea, City of artists.
Ne güzel işte, deniz kıyısı, sanatçı şehri.
It is no longer about who the most beautiful or the best or the most successful.
Artık kimin güzel, kimin en iyi ya da en başarılı olduğu önemli değil.
Bob, with weather this beautiful, it's kind of like Mother Nature is saying...
Bob, havanın bu kadar güzel olması, sanki Doğa Ana'nın bize...
it is 11007
it is good 116
it is me 119
it is done 137
it is not okay 24
it is what it is 220
it is mine 58
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is good 116
it is me 119
it is done 137
it is not okay 24
it is what it is 220
it is mine 58
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27