It looks really good translate Turkish
116 parallel translation
It looks really good.
Lezzetliye benziyor.
I mean, it needs a woman's touch, but I think it looks really good. You know...
Ama kadın eli değmesi lazım ama yinede çok iyi görünüyor.
So I did, you know, and it looks really good. I mean...
Ve doldurdum, biliyor musun, çok iyi görünüyor.
That's really clever... it looks really good, too.
Çok zekice. Hatta dâhiyâne.
No, no, I was just going to say it looks really good like that.
Hayir, hayir, sadece demek istiyordum ki böyle gerçekten hos duruyor.
- It looks really good on you.
- Sana çok yakışıyor.
- It looks really good with your blouse, anyway.
- Zaten bluzunla da uyumlu oldu.
Yeah, it looks really good.
- Evet, iyiye benziyor.
- It looks really good.
Gerçekten iyi görünüyor.
Well, i think it looks really good.
Bence gerçekten güzel görünüyor.
That's my jacket, it looks really good on you.
O benim ceketim, üstünde güzel durmuş.
- Actually, it looks really good.
- Aslında, gerçekten güzel görünüyor.
It looks really good on me, right?
Çok yakışmış, değil mi?
- It looks really good though.
- Çok güzel görünüyorsun. - Teşekkürler.
It looks really good.
İyi görünüyor.
I mean, it looks really good.
Yani, çok güzel duruyor.
- Yeah, it looks really good.
- Evet, iyi görünüyor.
It looks really good on you.
- Gerçekten sana yakışıyor.
- It looks really good on you!
- Sende gerçekten güzel duruyordu.
- Yeah, it looks really good.
- Evet, gerçekten de güzel.
It looks really good.
Güzel görünüyor.
It looks really good on you.
San daha çok yakıştı.
It looks really good on you, Chief!
Çok yakıştı be amirim.
It looks really good, Kirk. Now, can I take your order?
Şimdi, siparişini alabilir miyim?
It looks really good on you.
Gerçekten de çok yakışmış.
It looks really good.
Çok güzel duruyor.
I mean, if you need it on the resume, if you ever applied for another job, it looks really good.
Demek istediğim, eğer özgeçmişin için gerekli olursa, başka bir iş için başvurursan tabi, bu ünvan çok iyi duracaktır.
I think it looks really good.
Bence çok yakıştı.
It looks really good on you
Üzerinde çok hoş durmuş.
It looks really good.
Çok hoş gözüküyor.
It really looks very good on you.
Üstünde güzel durdu gerçekten.
Yeah, it looks like Tarzan really did us a good turn.
Görünüşe göre Tarzan bize iyi bir karşılık verdi.
It looks good, really good, and it has an effect.
İyi oldu, gerçekten iyi görünüyor ayrıca çok tesirlidir.
last supper huh sorry... bad joke it's just a laugh riot around here this all looks really good yeah it's to bad your leaving we never eat like this that's not true I cook all the time
Son yemek desenize. Affedersiniz. Kötü bir şakaydı.
I really think it looks good.
Gerçekten güzel gözüküyor.
- Really? 'Cause it looks really good, though.
Çünkü gerçekten güzel duruyor.
It's looks like there's really, uh... no good way out of there.
Görünüşe göre çıkış için başka bir yol yok.
I mean, come on, Senator Boxer, as one of our foremost Democratic leaders, I ask you – do you really think it looks good to have the American Secretary of the Treasury traveling around with Bono?
Yapmayın Senatör Boxer. Siz en demokratik liderlerimizden birisiniz. Hazine Bakanı'nın Bono ile seyahat etmesi sizce iyi bir şey mi?
And it looks good, really it does.
Ve, iyi görünüyor, gerçekten öyle.
OH, YEAH, BUT, YOU KNOW, IT LOOKS LIKE YOU AND YOUR FRIEND TAKE REALLY GOOD CARE OF HIM.
Evet ama sen ve arkadaşın ona çok iyi bakıyorsunuz.
It looks like they're really good friends.
Görünüşe göre ikisi çok iyi arkadaş.
Boy, it really looks like we're having a good time.
Gerçekten eğleniyormuşuz gibi görünüyor.
If it looks like you're in really good shape, someone's going to try and buy you from me.
Sanki arkandan kovalayan varmış gibi çalışıyorsun.
You know, it looks like you have a really good thing here.
Bakın. Burada işleriniz tıkırında gibi.
It really looks good. - You sure you don't want any of this?
- İstemediğinden emin misin?
Men who buy peach shirts buy it'cause they think they look good in peach, which means they really thought about it, which means they're obsessed with their looks!
Şeftali rengi gömlek alan erkekler şeftalinin yakıştığını sanırlar. Yani bunu düşünmüşlerdir, yani görünüşleriyle bozmuşlardır.
Plus, my hair looks really good when it's wet.
Ayrıca, saçlarım ıslakken gerçekten güzel gözüküyorlar.
See you at the hall on Saturday. You're really good. It looks great.
Cumartesi salonda görüşürüz.
It looks really fucking good.
gerçekten iyi görünüyor.
Looks really good, doesn't it?
Çok iyi görünüyorlar, değil mi?
It looks really really good.
Çok çok iyi gözüküyor.
it looks delicious 68
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks so good 20
it looks nice 52
it looks amazing 30
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks so good 20
it looks nice 52
it looks amazing 30
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21