English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It looks beautiful

It looks beautiful translate Turkish

158 parallel translation
It's such a pretty spot. It looks beautiful from here.
Oldukça güzel bir yer, buradan harika görünüyor.
It looks beautiful
Çok güzel görünüyor.
It looks beautiful
Çok iyi yapmışsın.
- I think it looks beautiful.
- Çok güzel görünüyor.
Oh, it looks beautiful on you.
Ah, sana çok yakıştı.
It looks beautiful!
Güzel görünüyor!
It looks beautiful.
Güzel görünüyor.
I know it looks beautiful, but it's not for you, Dorothy!
Güzel göründüğünü biliyorum ama orası sana göre değil Dorothy!
I think it looks beautiful.
Bence güzel görünüyor.
I'll tell you, it looks beautiful going away and it'll look even better coming back.
Uzaklaşınca güzel görünüyor, geri dönüşte daha da güzel görünecek.
It looks beautiful -
- Çok güzel görünüyor.
It looks beautiful.
Çok güzel görünüyor.
- Emilio, it looks beautiful.
- Harika görünüyor.
It looks beautiful!
- Güzel görünüyor.
But if we look at each star, Though it looks beautiful,... it is only a shimmering lone star.
Tek bir yıldıza bakarsak, o da güzeldir ama sadece parlayan bir yıldızdır.
It looks beautiful, Dolly.
Çok güzel görünüyor, Dolly.
Particularly if she's a woman who looks extraordinarily beautiful when she's doing it.
Özellikle de bunu yaparken fevkalade güzel görünen bir kadınsa.
It's the most beautiful room in the house- - the only one that looks down across the lawns to the sea.
Evdeki en güzel odadır çimenliğin üzerinden denize bakan tek oda.
How beautiful it looks.
Ne kadar güzel görünüyor.
If you give him a flower, first he looks at every part then he laughs because he understands that it's beautiful.
Ona bir çiçek verdiğinde her yanını inceler ve güzel olduğunu anlayıp gülmeye başlar. Ne şirin.
Oh, it looks like a beautiful day.
Oh, güzel bir gün.
It really looks beautiful.
Gerçekten güzel gözüküyor.
From outside it looks small... and then you go in, and it's a small Versailles... but really, it's beautiful. It's...
Dışarıdan bakınca küçük gibi... içine girince, küçük bir Versailles... ama gerçekten, çok güzel.
The camellia here is growing well It looks exceptionally beautiful today
Bu bahar kamellyalar güzel büyüdüler özellikle bugün ayrı bir güzellikteler
It looks so beautiful from up here.
Buradan çok güzel görünüyor.
It looks more beautiful.
Ama daha güzel görünüyor.
It looks huge! It's beautiful!
Kocaman ve çok güzel!
We made it. Looks beautiful.
Güzel görünüyor.
It's in the morning my house looks most beautiful.
Evim, sabahları en güzel halini alır.
- It looks like it's gonna be a beautiful day.
- Güzel bir gün olacak gibi görünüyor.
It looks so beautiful.
Çok güzel görünüyor.
Oh, it looks like a beautiful day in the neighborhood.
Mahallemiz güzel bir gün geçiriyor gibi.
There's this beautiful girl, just fucked me 40 ways from Sunday we're done, she's walking to the bathroom, trying to walk she turns she Looks it's me.
Pazardan beri 40 değişik şekilde bececdiğim bir kız var işimiz bitti.Banyoya yürüyordu. Yani yürümeye çalışıyordu geri döndü bana baktı o bendim.
Looks like it's gonna be another beautiful sunny day.
Görünüşe bakılırsa yine güneşli ve güzel bir gün yaşayacağız.
'A little child looks at...'... a meadow rose'... so beautiful as it flowers'... how lovely it is!
# Küçük bir çocuk bakarken... # Yaban gülüne... # Açarken ne kadar da güzel...
It looks like it's going to be a beautiful Wednesday...
Güzel bir perşembe olacağa benziyor...
It looks like it's going to be a beautiful Wednesday in the Bay Area...
Bay Area'da güzel bir perşembe olacağa benziyor...
And it looks like tomorrow's gonna be a beautiful day.
Yarın güzel bir gün olacağa benziyor.
- Look how beautiful it looks!
- Bakın ne kadar güzel görünüyor!
- She looks it, she's beautiful enough.
- Benziyor. Onlar kadar güzel. - Soria'lı.
My God, Connie, your hair looks beautiful. I accidentally threw it in the wash... that had a red shirt in it. Ho ho!
Tanrım, Connie saçın harika görünüyor.
Well, it looks, um, just beautiful on you.
Senin üzerinde çok güzel duruyor.
- Why is it... that the landscape never looks more beautiful than when you're standing on the edge of a cliff?
Nedendir bilinmez, manzara asla bir uçurumun kenarında durduğunuz zamanki kadar güzel değildir.
It looks so beautiful at night.
Geceleri çok güzel görünüyor.
It looks like it's just been made more beautiful by time.
Geçen zaman burayı daha da güzelleştirmiş gibi.
Good morning, half past the hour... and it looks like another beautiful day in the City of Angels.
Günaydın, yarım saat geçti... ve görünüşe göre melekler şehrinde başka güzel bir gün var.
It all looks so beautiful.
Her şey çok güzel görünüyor.
All in all, it looks like it's gonna be another beautiful day.
Neticede, başka bir güzel gün daha olacak görünüyor.
I made it look beautiful. It looks just like a racing car now.
Şimdi tıpkı bir yarış arabasına benziyor.
Beautiful dress. Looks gorgeous on you. Where did you get it?
Bu elbise acayip güzelmiş ve sana da çok yakışmış.
Especially when Arlene looks so goddamn beautiful in it.
Hele hele Arlene içinde bu kadar kahrolası güzel görünüyorken.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]