It looks amazing translate Turkish
89 parallel translation
You should, it looks amazing.
Görmen lazım, muhteşem.
- It looks amazing.
- Harika görünüyor.
- Yeah, it looks amazing.
- Harika görünüyor.
Wow, it looks amazing in here.
- Bakın burda ne var
It looks amazing on you.
Size çok yakışıyor.
It looks amazing. But I have to go.
Ama gitmem lazım.
- It looks amazing, doesn't it?
- İlginç görünüyor, değil mi?
It looks amazing.
Bu muhteşem görünüyor.
It looks amazing.
Harika görünüyor.
I have to tell you that this place... it looks amazing!
Burası harika görünüyor!
Well, it looks amazing.
Harika görünüyor.
It looks amazing.
Bu inanılmaz.
What little I saw of it looks amazing.
gördüğüm kadarıyla muhteşem.
Well, it looks amazing, but I'm saving my appetite for something else.
Muhteşem gözüküyor ama iştahımı başka bir şey için saklıyorum.
- and then i'll - o.m.g., kimmie. it looks amazing.
Tanrım Kimmie. Bu harika.
I think it looks amazing.
Müthiş görünüyor.
It looks amazing!
Harika görünüyor!
The solar panels are up, flat screens. He says it looks amazing.
Senet göz kamaştırıcı görünüyormuş.
The filet mignon just went by. It looks amazing.
Şu fileminyon harika görünüyordu.
It looks amazing,
Harika görünüyor.
It looks amazing.
İnanılmaz görünüyor.
My mother has made dinner and it looks amazing.
Annem yemek yaptı ve harika görünüyor.
Oh, my gosh, it looks amazing.
Tanrım, çok güzel görünüyor.
No, it looks amazing.
Müthiş görünüyor.
I think it looks amazing, like one of those kitchens you see in a magazine.
Bence harika görünüyor, dergilerde gördüğün mutfaklar gibi.
Oh, it looks amazing.
Muhteşem duruyormuş.
- Yeah, it looks amazing.
- Evet, çok güzel olmuş.
It looks amazing!
Muhteşem görünüyor! Evet.
It looks amazing.
Harika gözüküyor.
It looks to me that you have worked hard into becoming someone truly amazing. I'd like to compliment you on your feat.
Bence tüm gücünü toplayıp harika bir insan olmuşsun.
It's positively amazing how you found out what he looks like.
Adamın robot resmini çıkartmanız gerçekten inanılmaz.
It's amazing the way she looks like her mother!
Hık demiş burnundan düşmüş! Annesine bu kadar benzemesi inanılmaz!
I don't know if it's your personality, your looks, or your figure, you're simply amazing.
Senin kişiliğinde, bakışlarında bilmediğim birşey var, ya da şaşırtıcı bir basit görünümün var.
It's amazing how your looks can improve with nice clothes contact lenses, and 10 million dollars.
Kaliteli kıyafet, lens ve 10 milyon dolar insanın görünümünü bayağı değiştiriyor.
It looks amazing.
- Sonra görüşürüz tatlım. Harika görünüyor.
But I think it looks pretty amazing right now.
Ama şu anda muhteşem görünüyor.
I mean, you have this amazing connection with him, and then at the one moment when it matters the most, he looks into your eyes, and he doesn't even see that it's not you looking back at him.
Onunla aranızda olağanüstü bir bağ var. Herşeyin anlamlı olduğu bir anda gözlerinin içine bakıyor ve ona bakanın sen olmadığını anlamıyor.
Everybody just looks out for everybody else in such an amazing way, it just...
Herkes, hayret uyandırıcı şekilde diğerlerini gözetiyor.
It looks beautiful, but what makes it truly amazing is that it's a gateway through time and space.
Güzel görünüyor ; ama onun uzay ve zamanda bir kapı açtığını bilmek hayranlık uyandırıcı.
Hey, guys, I got to tell you, the place looks amazing. - It's great.
Beyler buranın müthiş olduğunu itiraf etmeliyim.
- lt's amazing. it looks really good.
- Harika. Gerçekten çok iyi görünüyor.
When it rains, the sea looks amazing!
Yağmur yağdığı zaman deniz harika görünür.
It's a real rattlesnake of a misunderstanding. it's... it's amazing how much this place looks...
Yanlış anlamanın babası.Bu heyecan verici, mekanlar o kadar birbirine benziyor ki...
- Wow, this is amazing. - It looks so good!
Kesin çok lezzetlidir!
And it's my job to tell her that she looks amazing all the time.
Ve ona her zaman harika göründüğünü söylemek benim işim.
And personally, as the father, I feel it's my role to tell her she looks amazing all the time, which I try to do regularly.
Şahsi düşünceme göre, babası olarak ona sürekli güzel göründüğünü söylemek bana düşen bir rol gibi geliyor.
Uh, it's good to see you. Thank you so much for that Christmas card by the way, that looks amazing. I can't believe you finally did it.
Onda hoşlandığım şey bu, çünkü başka çocuklarla takılmaya tamamen açık, ki bunu bebeğin önünde söylemek kendimi tuhaf hissettiriyor.
No, it only looks like I did an amazing job.
Hayır. Sadece iyi iş çıkarmışım gibi görünüyor.
"It's amazing how much he looks like John Goodman."
"John Goodman'a ne kadar da benziyor."
It... looks amazing.
Burası, harika görünüyor.
The doll looks like it's alive - don't we have work to do? Retz is amazing!
Retz harika birisi!
it looks delicious 68
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks so good 20
it looks nice 52
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21
it looks good on you 50
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks so good 20
it looks nice 52
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21
it looks good on you 50
it looks really good 27
it looks lovely 16
it looks like 217
it looks that way 85
it looks like it 103
it looks like a 19
it looks fantastic 17
it looks like this 19
it looks 64
it looks pretty good 25
it looks lovely 16
it looks like 217
it looks that way 85
it looks like it 103
it looks like a 19
it looks fantastic 17
it looks like this 19
it looks 64
it looks pretty good 25
it looks worse than it is 28
it looks fine 48
it looks bad 45
looks amazing 17
amazing 1747
amazing grace 39
amazingly 89
it looks fine 48
it looks bad 45
looks amazing 17
amazing 1747
amazing grace 39
amazingly 89