John boy translate Turkish
195 parallel translation
Good night, John Boy.
o kesinlikle emindi.
Hey, John boy.
Hey, John.
- Night, John Boy, Ali.
- İyi geceler, John-Boy. Ali.
- What are you going off about now, John Boy?
- Yine neler zırvalıyorsun, John?
Hey, John Boy!
Hey, John, oğlum!
I got a lot of names, John boy.
Benim birçok adım var, John evladım.
Good night, John Boy.
İyi geceler Küçük John.
Good night, John boy.
İyi geceler tatlı çocuk!
John boy.
Erkek John.
'Night, John boy.
İyi geceler, Erkek John.
Yes. I saw the great John Cabal with my own eyes when I was a little boy.
Evet, küçük bir çocukken meşhur John Cabal'i kendi gözlerimle görmüştüm.
I've been meaning to call, me and George and John here, my boy.
Sizi çağırmayı düşünüyordum, ben, George ve John burada.
I'm sorry John but this ridiculous skepticism... yes what it is my boy?
Üzgünüm John ama bu anlamsız şüphecilik... evet nedir bu evlat?
Good boy, John.
İyi çocuksun, John.
Well, I'm glad you feel that way, John, old boy.
Böyle düşünmen beni memnun etti, koca oğlan.
What's all the racket? Ah, this office boy says I can't seeJohn Armin.
John Armin'i göremeyeceğimi söylüyor.
"You've got to save that dear boy, John."
"O çocuğu kurtarmalıydın, John."
Where's John Stewart and the boy?
John Stewart'la oğlan nerede?
Big John, do you think this boy is a hustler?
Koca John, sence bu çocuk ayakçı mı?
John-Boy, let me tell you something.
Sana bir şey söyleyeyim Küçük John.
In truth, Christ They sent from Mississippi, niggers over this fucking part of the country John Kennedy, I say, you sick boy, you listen to the wrong fucking people and they say people...
İşin gerçeği, hristiyan Mississipi'den gönderildiler, Ülkenin bu lanet yerinden gelen zenciler John Kennedy, diyorum ki, seni hasta oğlan, yanlış adamları dinliyorsun ve onlar...
John Henry, what are that Indian boy's intentions?
- John Henry, şu kızılderili çocuğun niyeti nedir?
John-Boy.
Küçük John.
John-Boy on The Waltons.
The Waltons'daki ufaklık John.
I kept thinking John-Boy would've said something... about how he felt.
Küçük John'un ne hissettiği hakkında söyleyebileceklerini düşündüm.
No... no go away no... go away... emily... john john, thank god you're safe, boy.
Hayır... Hayır... Git...
Boy, he looked like John Riggins in the Super Bowl.
Super Bowl'daki John Riggins'e benziyor.
Well, how about that boy John who works at the feed store?
Yem ambarında çalışan John ismindeki çocuk?
Hey, Hill, John says I'm outgrowing the Falcon Players, and I ought to move on.
John artık Falcon Oyuncuları'na bir boy büyük geldiğimi ve yoluma devam etmem gerektiğini söylüyor.
- John Sedley. You know, the pretty boy.
- Yakışıklı çocuk, John Sedly'yi.
Hell, John, I didn't realize you were such a hometown boy.
Vay canına, John. Memleketine düşkün olduğunu bilmiyordum.
John Bubber insisted on talking to young Allen even though doctors discouraged it saying the boy couldn't hear Bubber's words.
Doktorların, küçük Allen'ın, Onu duymayacağını söylemelerine rağmen, John Bubber, konuşmakta ısrar etti.
Good night, John Boy.
İyi geceIer, çocuğum.
Oh, John, boy am I glad you're here.
John, gelmene öyle sevindi ki.
Tino was John's boy, Vinnie is Jimmy's.
Tino, John'un oğluydu, Vinnie de Jimmy'nin.
- Oh, boy, John, I really appreciate your confidence.
- Bana güvendiğin için sağ ol.
The boy, John Thomas Michael Martinez... loves to read and is called "Shakes" by his mother.
Oğlu, John Thomas Michael Martinez, okumayı seviyor. Annesi onu Shakes diye çağırıyor.
John-boy is confused.
Galiba aklı karışmış.
The boy will die, John as well as your family.
Çocuk ölecek, John aynı ailen gibi.
Listen, I'm looking for a made-for-TV movie from the'70s... starring John Travolta, The Boy in the Plastic Bubble?
John Travolta'nın 70'lerde çektiği bir televizyon filmini arıyorum. "The Boy in the Plastic Bubble."
John... I have Ka D'Argo's son. Surrender to me... or the boy dies.
Eğer onlar için değeri varsa, başka yerler için de değeri olmalı.
It's like a transformation from John-boy to John-John, all in a sharp, dippity-do.
- Vay canına. Bir anda erkek olmuşsun. Bu ne değişiklik böyle.
You have some kind of John Travolta disease? All right, children, let's just try to pretend there isn't a little boy in a huge plastic hamster ball here and go on with our studies.
Pekâlâ çocuklar, sınıfta dev bir hamster topuna konmuş küçük bir çocuk olmadığını farz etmeye çalışalım, ve dersimize devam edelim.
Enjoy it while it lasts, Johnny - boy!
Bitene kadar zevkini çıkar, John oğlum!
John's a big boy.
John büyük bir çocuk.
I'll be your boy, John.
Seve seve oğlun olurum.
Will the man known as John Q get a heant for his little boy?
John Q denen adam çocuğu için yeni bir kalp bulabilecek mi?
He's not going to hurt anybody with his boy in there.
O içerdeyken John kimseye zarar vermeyecektir.
John-boy! Come on in.
John, evlat!
So, John-boy... What did you and my little girl do last night?
Evet, John sen ve küçük kızım dün gece ne yaptınız?
After punching out some society types Deeds joined forces with the original bad boy of tennis, John McEnroe.
Bazı sosyetik tipleri yumrukladıktan sonra Deeds tenisin kötü çocuğu John McEnroe'yla güçlerini birleştirdi.
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
john wayne 49
john smith 62
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
john wayne 49
john smith 62
john f 23
john lennon 23
john henry 28
john doe 46
john cage 17
john paul 19
john watson 19
john casey 23
john locke 18
john alden 20
john lennon 23
john henry 28
john doe 46
john cage 17
john paul 19
john watson 19
john casey 23
john locke 18
john alden 20