English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Killed it

Killed it translate Turkish

9,353 parallel translation
My husband tackled the beast. Killed it with his charge blade. Impressive.
Eşim onu yakaladı ve bıçağı ile öldürdü.
Her trauma could stem from having killed her family, or it could be an act.
Travmanın sebebi ailesini öldürmesinden olabilir, veya sadece rol yapıyordur.
This is where you killed your victims, isn't it?
Kurbanlarını öldürdüğün yer burası, değil mi?
He's killed now, and it's only gonna escalate.
Şiddetin dozunu arttırdı, daha da arttırıyor.
She says she never saw you on the boat and that if the harbormaster turned up dead, it's because you must have killed him.
Seni gemide hiç görmediğini söylüyor çünkü liman amiri öldüğünde onu sen öldürmüş olacaksın.
It's proof that she's trying to cover up the truth, Your Honor, and the truth is that Elizabeth Keen killed Eugene Ames.
Bu, gerçeğin üstünü kapatmaya çalıştığının bir kanıtı, Sayın Yargıç. ... Elizabeth Keen'in, Eugene Ames'i öldürdüğü gerçeğinin.
It killed them, all right?
Onları öldürdü, tamam mı?
Narrow it down to sons who killed their fathers.
- İşte bu. - Ne oldu?
♪ I did it, I did it, I did it ♪ ♪ I killed Bart dead ♪
Başardım, başardım, başardım
Once, but it almost killed me.
bir kez, ama nerdeyse ölüyordum.
I won't deny it and I'll swing for it but I ain't ever took rule from no man and I never killed no children!
Bunu inkar etmeyeceğim, bunun için sallanırım. Ama asla bir adamdan emir almam, çocukları da asla öldürmem.
Gibbs, this painting is a fake and it was hung on the wall after Lieutenant Pine was killed.
Gibbs, bu resim sahte ve Yüzbaşı Pine öldürüldükten sonra duvara asılmış.
She confirmed it was in the U.S. Embassy in Islamabad at the time when Khosa was killed.
Khosa öldürüldüğü zaman tablo İslamabad'daki Amerikan elçiliğindeymiş.
It means that someone is deliberately getting people killed, hijacking their souls and turning them into transmitters.
Demek ki, biri kasıtlı olarak insanları öldürüyor ruhlarını ele geçiriyor ve onları verici haline getiriyor.
What does it matter? Because he was killed on a staircase.
Çünkü bir merdivende öldürülmüş.
Make it quick. The girl you killed, why take her eyes?
Öldürdüğün kızın neler gözlerini aldın?
The way the girl outside tells it, one of your boys came in hot... got his partner killed... and then went some kind of samurai on that son of a bitch over there.
Dışarıdaki kız anlattı. Sizden biri gelmiş ortağının ölümüne neden olmuş sonra şu şerefsizin üstünde samuraylık yapmış.
It started after Wells killed me in the other timeline.
Wells beni diğer zaman çizgisinde öldürdükten sonra olmaya başladı.
After he killed your parents, and you would have shared their fate had it not been for your other uncle.
Aileni öldürdükten sonra onlarla aynı sonu paylaşıyor olabilirdin.
If you think I killed this boy, Ray... just say it.
Bu çocuğu öldürdüğümü düşünüyorsan Ray, söyle gitsin.
If you think I killed this boy, Ray, just say it.
O çocuğu öldürdüğümü düşünüyorsan Ray, söyle gitsin.
Was it Helle Anker who was killed in that truck?
O yük vagonunda öldürülen Helle Anker miydi?
Before Morten died, he said that it was his brother who had killed him.
Morten ölmeden önce onu öldüren kişi için kardeşim ifadesini kullanmış.
We don't know when they were killed, but it's definitely possible he did it.
Ne zaman öldürüldüklerini bilmiyoruz ama onun yapma olasılığı da yüksek.
It would seem he read about Helle's murder and killed Christensen for Lise's sake.
Helle'nin cinayetini okuduktan sonra Lise için Christensen'i öldürmüş olabilir.
It is you who have killed them!
Onları öldürdün!
It's like... I mean, whoever had the laptop knew we were on to them, so they killed the signal right before we found them.
Yani, laptop kimlerdeyse peşinde olduklarımızı biliyor gibiydi bu yüzden de biz onları bulmadan hemen önce sinyal kayboldu.
I can't say for sure it was Baitfish, but the same man killed all three victims.
Kesin olarak Balık Yemi'ydi diyemem ama üçünü de aynı kişi öldürmüş.
- It's kill or be killed.
- Ya öldüreceksin ya öleceksin.
"And it's quite possible that he's killed a whole slew of other people."
"Muhtelemelen başka insanları da öldürmüştür."
I thought it was caused by the experiment that killed them but then, I got an ID of one of the victims and pfft.
Doğal olarak, deney sırasında oluşan bu hasarın ölümlerine yol açtığını düşündüm ama sonra, kurbanlardan birinin kimliğini buldum, ve...
How we missed our intended target and killed 2,000 civilians, how we covered it up.
Hedefimizi kaçırıp 2.000 sivili nasıl öldürdüğümüzü, olayı üstünü örtüşümüzü.
Even when the stress of it has nearly killed you.
Bunun stresi bile seni nerdeyse öldürüyordu.
And Francis, who killed his own father, knows it.
Ve Francis, babasını öldüren kişi bunu iyi bilir.
And when she upped the price to turn over the video, you killed her and pinned it on your husband.
Videoyu teslim etme fiyatını yükseltince onu öldürüp suçu kocanıza attınız.
I was in a cocoon, my father's dead, you were nearly killed and Melanie can answer for it all. We need to find her.
Ben kozanın içindeydim, babam öldü, sen neredeyse ölüyordun ve tüm bunlara bir tek Melanie cevap verebilir.
She killed Melanie to do it.
Uğruna Melanie'yi öldürdü.
'Cause seeing you like this, the reporter in me really has to ask, was it really friendly fire that killed them, or were you just having a really bad day?
Çünkü seni böyle görünce, içimdeki gazetecinin onları öldüren şeyin dost ateşi miydi yoksa cidden kötü bir gün mü geçiriyordun diye sorası geliyor.
What did it feel like... when you killed Julia?
Julia'yı öldürdüğünde nasıl hissettin?
What did it feel like... when you first killed somebody?
İlk kez birini öldürdüğünde ne hissettin?
They found the engagement ring Pascal gave her, but... What if she planted it there to make it look like someone killed her?
Pascal'ın verdiği nişan yüzüğünü bulmuşlar ama ya kendisi suçu başkasına atmak için koymuşsa?
Something that proves that Conrad killed Gordon Murphy and framed Mason for it?
Conrad'ın Gordon Murphy'i öldürüp suçu Mason'un üzerine attığını gösterecek bir şey?
The U.S. Attorney is holding proof that Conrad killed Gordon Murphy and framed you for it.
Savcılığın elinde Conrad'ın Gordon Murphy'i öldürüp suçu senin üzerine attığına dair kanıt var.
Apparently when you leave town the night someone you openly hate is killed, it looks a little suspicious.
Anlaşılan, şehirden ayrıldığın gece açıkça nefret ettiğin birinin öldürülmesi biraz şüpheli görünüyormuş.
And it got her killed.
Bu da onu öldürdü.
It looks like I stole classified files to turn over to a Russian asset and a federal agent caught us in the act... an agent you just shot and killed.
Gizli dökümanları rus ajanına vermek için çalmışım da federal bir ajan da bizi yakalamış gibi duruyor. Senin az önce vurup öldürdüğün ajan.
It turns out that before he was killed, he actually stashed that loot somewhere, and HPD's been trying to recover it ever since.
Anlaşılan, ölmeden önce ganimeti bir yere saklamayı başarmış ve polis o günden beri elmasları arıyormuş.
So you think someone killed Barrow for another reason, but then wanted it to look like it was an angry cab driver.
Yani Barrow'un katilinin onu başka bir sebepten dolayı öldürdüğünü, ama kızgın bir taksicinin işi gibi göstermeye çalıştığını söylüyorsun.
Then when you said that the man who killed him was being blackmailed, too? I don't think Galen let it go after all.
Siz onu öldüren adama da şantaj yapıldığını söylediğinizde anladım, sanırım Galen işin peşini hiç bırakmamış.
We thought it was like the cop said- - a mugging- - but when I saw this guy was killed, I just... I thought I should say something.
Polislerin söylediği gibi olayın soygun olduğunu düşünüyorduk ama sonra bu adamım öldürüldüğünü görünce düşündüm ki... bir şeyler söylemem gerektiğini düşündüm.
It's the person we think he was killed over.
Öldürülme sebebinin o olduğunu düşünüyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]