English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / L'm coming

L'm coming translate Turkish

725 parallel translation
After getting hit once 15 years ago and not coming to my senses... I got hit once more today and feel like I am completely awake.
15 yıl önce aldığım ama kendime gelemediğim darbeden sonra bugün tekrar darbe alınca aklım başıma geldi.
It's a cycle. And of course, a large part of the cyclic process explains the origin of the continents because this flux of wet rock coming down here, getting hotter and hotter, and eventually they get so hot that the water is expelled...
Ve elbette bu döngüsel sürecin büyük bir kısmı kıtaların kökenini açıklıyor zira buradan gelen ıslak kaya akımı, giderek ısınıyor ve nihayet öyle ısınıyor ki su dışarı atılıyor.
"We've got to get back to our lines somehow and warn them of this coming attack."
Nasıl olsa hatlarımıza geldik, ve gelen saldırı için onları uyaracağız.
- l'm coming right away.
- Hemen geliyorum.
Was it worthwhile coming with me from London to see what stout fellows our Nottingham friends are?
Nottingham'lı dostlarımızın yiğitliğini görmek için Londra'dan kalkıp gelmeye değdi mi?
Coming through. We're with the ladies.
Açılın bakalım, yanımızda bayanlar var.
- l'm coming.
- Geliyorum.
- Buck. - How's your corn coming?
- Senin mısırlar nasıl?
- How's the series coming? - I'm still gathering stuff.
Yazı dizisi nasıl gidiyor?
I was sort of interested to see if anyone was coming in from your ranch.
Sizin çiftlikten de katılım olacak mı, merak ediyorum.
She's coming. Move away
Kadın geliyor, açıl bakalım.
Au revoir, darling. Don't forget, you're coming to my opening, Thursday.
Au revoir hayatım, unutma, perşembe günü açılışıma geliyorsun.
I guess there's no point in asking how it's coming, is there?
Nasıl olduğunu sormamın anlamı yok sanırım, değil mi?
Well, how's the casualty coming along?
Pekala, yaralımız nasıl?
Thanks, gents. Sorry to leave, but I think we're coming to Humility.
Sağ olun, beyler gitmek zorundayım.Ama eğer yanılırsam bütün paramı kaybederim.
Hey, I'd better get my money's worth or I'm coming after you, believe me.
Paramın karşılığını alsam iyi olur, yoksa inan bana, peşinden gelirim.
Looks like maybe Allison's coming to town was all we needed to get us back on the right track.
Asıl rotamıza bizi geri döndürecek birşeye ihtiyacımız vardı. Bu, Allison'un kasabaya gelişiyle gerçekleşti.
Ten years you got coming, I figure you and he'll be seeing a lot of each other.
On yıl yiyeceksin, sanırım sen ve o birbirinizi bir hayli göreceksiniz.
Well, how's it coming?
Ee nasıl gidiyor bakalım?
You didn't help any, either, asking what it was like to be rescued... after coming back from rescuing somebody else.
Üstelik hiç yardım etmeyip başka birini kurtarmak için gitmişken... insanın kendinin kurtarılması nasıl bir şey diye sordun.
I go where the kicks are, and when the kicks stop coming, I take off.
Eğlence neredeyse oraya giderim. Eğlence bitince de oradan ayrılırım.
What do you mean coming ton my place telling me I'm not to go in there?
Sen nasıl benim mekanıma gelip oraya gitmemem için beni uyarırsın ha.
I'm just coming home after 12 years.
Sadece, 12 yıl sonra eve dönüyorum.
No, i'm not coming back.
Otelden ayrılıyorum. Hayır, geri dönmeyeceğim.
More and more people are coming over to our side.
Her geçen gün daha fazla insan bizim safımıza katılıyor.
I knew it was coming up, but is it seven years already?
O günün yaklaştığını biliyordum, ama sahiden yedi yıl mı oldu?
Suppose you know what you're asking for coming here.
Umarım nasıl bir belaya bulaştığınızın farkındasınızdır.
I'm coming apart, a little at a time.
Dağılıyorum, yavaş yavaş.
Tell me, my... precious viper... how did you know that he was coming here... since, as you pointed out so petulantly...
Söylesene değerli engereğim.. ... senin de şikayet ettiğin üzere sana bir şey anlatmadığım halde buraya geldiğini nasıl bildin?
Lou, our report is that you spent your last weekend before coming out here with some of your old college chums, the bookmakers.
Lou, aldığımız rapora göre, buraya gelmeden önce hafta sonunu yazıcılık yapan eski dostlarınla geçirmişsin.
To repay you for coming to my rescue, shall I look after the baby for you?
Sana beni kurtarmanın karşılığında, bebeğe bakmakta yardım edebilir miyim?
With New Year's coming up, all the inns are jammed with vendors and entertainers.
Yeni yıl yaklaştığı için bütün hanlarımız satıcı ve göstericilerle dolu.
- I'm glad you thought about coming to the Island, Meral.
Adaya gelmeyi iyi ki akıl ettin, Meral.
If you think I'm someone's rich daughter and you're gonna get a huge ransom... you got a shock coming.
Şayet beni, zengin birinin kızı zannedip yüklü miktarda fidye alacağını zannediyorsan yanılıyorsun.
However, I'm worried about the crowds at the L.A. Airport coming to see the Russian.
Ancak, LA Havaalanına Rus başbakanı görmeye gelecek olan kalabalık beni endişelendiriyor.
Coming in here and telling me how to raise my children.
Buraya gelip bana çocuklarımı nasıl yetiştireceğimi söylüyor.
Earl, I'm coming more around to your way of thinking.
Earl, senin düşünce tarzına daha çok katılıyorum.
Oh, I just figured I'd pay a visit, see how civilization's coming along.
Medenileşme nasıl gidiyor diye gelip bir bakayım dedim.
And she wants to have a few more kids and all this kind of rot, so I'm gonna make $ 35,000 this coming year.
Birkaç çocuk daha istiyor, bu tür zırvalıklar işte... Gelecek yıl 35,000 dolar kazanacağım.
Anything will do just keep the good stuff coming Yes... certainly... See, I was right our affairs are top secret who would know about it?
Fark etmez neyin varsa getir peki... elbette... bak, haklıydım bu iş sır olmalıydı nasıl haberi olabildi ki?
How's Maxcult coming, Ruth?
Kültür sayımı nasıl gidiyor, Ruth?
Donnie, I'm coming into town tomorrow, anyway.
Donny, yarın nasıl olsa şehre geleceğim.
So we started drinking together... and she looking better and better... until I'm over there as soon as my wife leaves... and coming back just before she gets home.
Birlikte içmeye başladık giderek daha güzel görünmeye başladığından.. ... karım ayrılır ayrılmaz oraya gidiyor tam eve dönmeden önce de geri geliyordum.
I told my pap and mam l was coming to the mountains to trap and be a mountain man.
Anneme babama söylemiştim. Dağa çıkıp tuzaklar kurup, dağ adamı olacaktım.
Chinese New Year is coming up, do they celebrate it in Rome?
Yeni Çin yılı geliyor onlar Roma'da mı kutlayacak?
- l'm coming along.
- Geldim.
I'm coming out to work only on the 2nd.
Nasıl olsa işe ertesi gün gideceğim.
- She's coming home nextyear
- Gelecek yıl eve geliyor. - Sana mı?
At that time, all the suits were coming from Beirut, an outfit went for 8 tomans.
O zamanlar, bütün takım elbiseler Beyrut'tan geliyor ve 8 tomana satılıyordu.
How's the writing coming?
Yazım işi nasıl gidiyor?
I thought of some ideas of how to get rid of it coming over here.
Buraya gelirken ondan nasıl kurtulacağım hakkında düşündüm biraz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]