English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Coming in

Coming in translate Turkish

16,818 parallel translation
I think you'd better get that wee one home, and thanks very much for coming in.
İyi iş çıkarmışsın. Bence o büyümüş de küçülmüş bebeği eve götür ve geldiğin için teşekkürler.
They're coming in.
Geliyorlar.
You mean like the rich people coming in?
Zengin insanların gelmesini mi kastediyorsun?
There's indication a shipment may be coming in later this week.
Bu hafta içinde bir sevkiyat gelebileceğine dair duyumlar var.
You were smart coming in, though.
Yine de Merkeze gelmekle akıllılık ettin.
I got tired of coming in first in the slow lane.
Yolun yavaş gidilen kısmında birinci gelmekten sıkıldım ya.
I mean, from there, it's just about generating enough receipts to keep up with the amount of cash coming in.
Demek istediğim, burada gelen nakiti halledecek kadar makbuz sağlanıyor.
We're coming in.
İniyoruz.
Where's it coming in?
Nereye gelecek?
Wreck coming in!
" Hendrawna sahiline enkaz geliyor!
Thank you for coming in.
Geldiğiniz için teşekkür ederim.
I don't like that man coming in here scaring Toby like that.
Buraya gelip Toby'yi böyle korkutan şu adamdan hoşlanmadım.
We're coming in.
İçeri giriyoruz.
- I'm not coming in.
- Gelmiyorum.
I'm not coming in, Adrian.
Gelmiyorum Adrian.
See, my cousin Bobby and Carol are coming in town, and they're gonna ask me for money, so I'm... I'm trying my hardest to look poor.
Biliyorsun ya, kuzenim Bobby ve Carol şehre geliyorlar, ve benden para isteyecekler, o yüzden... fakir görününmek için elimden geleni yapıyorum.
Lamar says G-Dogg has a shipment coming in tomorrow that I have to deliver.
Lamar, G Dogg'un yarın gelecek malını teslim etmem gerektiğini söyledi. Lamar akıllı bir adam.
Just leave with what we had coming in.
Evlenmeden önce sahip olduklarımızla ayrılacağız.
She's not coming in here.
Buraya giremez artık.
He's coming in from Tillsonburg County.
Tillsonburg şehrinden geliyor.
Hey, Karen. Thanks for coming in.
Geldiğin için teşekkür ederim.
Dean, thanks for coming in.
Dean, geldiğin için teşekkür ederim.
It's a huge decision to come off JSA without any other income coming in.
Başka hiçbir geliriniz olmadan İ.P. ile geçinmek çok zor bir karar.
They're coming in here.
Buraya geliyorlar.
- I'm coming home, no point in sticking around.
Eve dönüyorum, boş yere kalmayacağım.
In a few minutes, you'll have some people coming up here.
Biraz sonra birkaç kişi gelecek seni görmeye.
I tried to stop them from coming, but the minute they heard you were in town...
Gelmelerini durdurmaya çalıştım ancak şehre geldiğini duydukları anda...
You realized that knife was coming at me before you jump in the way of it, right?
Sen atlamadan önce bıçağın bana doğru geldiğinin farkındasın değil mi?
In the last 72 hours, he had a pretty steady stream of calls coming back and forth between cell towers about 450 miles from you... in and around Istanbul.
Son 72 saatte bir sürü görüşme yapmış, aramalar yaklaşık 720 kilometre uzağınızdan yani İstanbul içi ve çevresinden yapılmış.
The last thing Chavez said before she died was, " They're coming to Portland.
Chavez'in ölmeden önce söylediği son şey "Portland'a geliyorlar."
The grandson's probation papers should be coming through in the next three days, and then it is back to the Eco Village for Chuckie and me.
Torunumun tahliye evrakları önümüzdeki üç gün içinde gelecek ve sonra Chuckie'yle doğruca Eco Village'a.
We're gonna use this dirty cash to buy hair in bulk at a wholesale price, then sell it to other salons at double what we paid for it, but money coming from other salons is clean.
Bu yasadışı parayı toptan fiyatına saç almak için kullanacağız diğer salonlara ise aldığımızın iki katına iteleyeceğiz fakat diğer salonlara satıştan gelen para yasal olacak.
You're not in the clear because I'm coming after you now, and I will do whatever it takes to catch you.
Henüz temize çıkmış değilsin, bilesin ki peşindeyim Seni yakalamak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Coming out there after me, you showed more instinct in an instant than most agents show in a lifetime.
peşimden gelerek, bir çok ajanın hayatında göstermediği anlık bir içgüdüyü gösterdin.
You're not in the clear because I'm coming after you now.
Temize çıkmış değilsin Peşindeyim.
And you're not in trouble, but this experiment of hers may soon be coming to an end.
Sizin için bir sıkıntı yok ama, onun bu deneyini yakında sona erdirirler.
I mean, it would be one thing if I could look them in the eye, but it's not like I can ask them to risk coming to the U.S. to show up for my graduation.
Gözlerinin içine bakarak soracağım şeylerden biri bu, ama mezuniyetime gelmelerini isteyerek kendilerini riske atamam ya.
You're not in the clear because I'm coming after you now.
Temize çıkmış değilsin çünkü peşini bırakmayacağım.
Let me go in first, talk to AJ into coming back on his own, before the arrest.
... Sadece onunla, tutuklanmadan önce.
You learn everything you can about the men you're hired to kill, physically, psychologically, and emotionally, because you want them in as compromised a position as possible so they don't see it coming when you pull the trigger.
Öldüreceğin adamlarla ilgili fiziksel, psikolojik ve duygusal her şeyi öğreniyorsun çünkü onları olabildiğince hassas bir pozisyona sokmak istiyorsun, böylece tetiği çekeceğini anlamıyorlar.
But if they're in there, they're not coming out.
Ama oradalarsa, dışarı çıkamayacaklar.
Jace, you're coming to Alec's bachelor party, right?
Jace, Alec'in bekârlığa veda partisine gelecek misin?
Robyn said she hooked up with them in prison and that they had a big thing coming up.
Robyn onlarla hapiste tanıştığını söyledi ve büyük birşeyin peşindelermiş.
A great Magician- - and as you gaze into your mirrors in the coming years, you may recall that I was the last great Magician you ever saw, a great Magician is magic in his bones, blood, heart,
Büyük bir sihirbaz... Önümüzdeki yıllarda aynaya baktığınızda gördüğünüz son büyük sihirbazın ben olduğumu hatırlayabilirsiniz. Büyük sihirbazın kemiklerinde, kanında, kalbinde sikinde büyü vardır.
You coming in?
Geliyor musun?
The day is coming when Fagin will hang.
Fagin'in sallandırılacağı gün yakın.
Nothing would make me happier than you coming to me with £ 50 squeezed tight in one of them big ham fists of yours.
Beni £ 50'la birlikte gelmenden başka mutlu edebilecek bir şey yok. Senin beceriksiz elemanlardan hariç.
In the first one, there was an unusual smell coming from the mud on Sands'boots.
İlki, Sands'in botundaki çamurdan gelen alışılmadık bir koku varmış.
Coming back to the town your parents were murdered in, Moving into the same house,
Ebeveynlerinin öldürüldüğü kasabaya geri dönerek aynı eve taşınıyorsun.
Look, there's a storm coming, and half my crop's in the ground.
Fırtına geliyor ve ürünlerimin yarısı tarlada kaldı.
In Dylan's room there was a leak coming through the wall, coming through the top of the ceiling down the wall.
Dylan'ın odasında duvardan aşağıya gelen bir sızıntı vardı, tavandan duvara akıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]