English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Like my dad

Like my dad translate Turkish

1,702 parallel translation
He's kinda like my dad.
O babam gibidir.
- Like my dad.
- Babam gibi yani.
- Like my dad?
- Babam gibi mi yani?
I don't want to end up like my dad.
Babam gibi olmak istemiyorum.
- I'm not like my dad.
- Babam gibi değilim.
You look like my dad
O da babasına çekmiş
Eddy like my dad, Edwin.
Eddy, babamın ismi gibi, Edwin.
Apparently, she was like madly in love with my dad, and after she had me she felt like my dad loved me more than her and she couldn't take it, so...
Anlaşılan, babama çılgınlar gibi aşıkmış ve beni doğurduktan sonra babam beni daha çok seviyor gibi gelmiş bunu kaldıramamış, ve...
Like my dad said, step in shit.
Babamın dediği gibi, pisliğe bas.
Yes, like my dad said,
Evet, aynı babamın dediği gibi,
"I've lost everything... " all the big stuff, like my dad.
Benim için önemli olan her şeyi kaybettim, mesela babam.
- Like my dad.
- Tıpkı babam gibi.
I'm gonna end up a middle-school gym teacher Just like my dad and I'm okay with that.
Ben bitirdiğimde aynı babam gibi bir orta okulda beden eğitimi öğretmeni olacağım ama bir sorunum yok benim.
And my dad was on the phone the whole time, like he always was.
Babam da her zamanki gibi sürekli telefondaydı.
His heart wasn't broken. So the dad loved him twice as much. All right, you don't like the reasoning of my math.
kalbi kırılmadı yani babası ikisi yerine de sevdi benim sebebim hoşuna gitmez
I just wanted us to have a thing like me and my dad.
Benim babamla aramızdaki gibi bir şeyimiz olsun istedim.
It's like with my dad after rehab the first time.
İlk rehabilitasyonumdan sonra babamla olduğu gibi.
My dad bailed on the payments just like he bailed on me.
Babam ödemelerine teminat olarak verdi. Tıpkı bana yaptığı gibi.
And I went to that class, but all the guys hated me. And I'm freaking out, so... could you be, like, my go-to guy for dad questions?
O yüzden kafamdaki babalık sorularına cevap vermeni isteyebilir miyim?
I like my cell phone, Dad.
Cep telefonumu çok beğendim, baba.
My dad is like that.
Babam böyle biri işte.
So you can change yourself into whatever you want? Like in the stories that my dad, Alibert, told me?
Sen kendini her şeye dönüştürebiliyorsun, tıpkı babam Alibert'in bana küçükken anlattığı gibi.
My dad told it to me just like you said.
Babam olsaydı o da bana senin gibi söylerdi.
My dad doesn`t like foreigners.
Babam yapancılardan pek hoşlanmaz.
See, like, my dad had this drinking problem... which is, like, totally genetic.
Demek istediğim babamın alkol problemi vardı. Tamamen kalıtsal.
What was my dad like?
Babam nasıl biriydi?
Well, was my dad like the other Venturas?
Peki babam da diğer Ventura'lar gibi miydi?
So if your spirit guide wants you to be a fake teenager and me to be your fake dad the least I can do is make sure that my fake son doesn't look like a total douche.
Eğer rehber ruh senin sahte genç olmanı.. ve benim sahte baba istiyorsa... en azından şunu söyleyebirim benim sahte oğlum... ahmak gibi görünüyor.
My grandpa was like a dad to me, too.
Benim büyükbabam da benim için bir baba gibiydi.
So you're like my space dad?
Yani sen benim uzay babam falan mısın?
I can't go to my dad's party like this.
Babamın partisine bu şeklide gidemem.
My dad... she's like us.
Eminim bizi sevecektir.
I know what my dress looks like, and I have always known that my dad would walk me down the aisle.
Elbisemin nasıl bişey olacağını biliyorum, ve babamın gelin yolundan nasıl yürüyeceğinede biliyorum.
I think my dad's gonna like your pitch.
Sanırım babam sizin sunumu beğenecek.
- I'm not like my fucking dad, Freddie.
- Ben lanet babam gibi değilim, Freddie.
And I'm like, "Oh, my God!" And he goes, "Hey, Dad, this guy..."
Cam açıldı ve Little Richard koltukta oturuyordu. "Aman Allah'ım!" dedim.
I've never heard my dad say it to my mom, but they've been married for like 30 years.
Düşünüyordum da...
My mom was pretty slim and my dad said she ate like a horse.
Annem oldukça zayıftı ve babam ayı gibi yediğini söylerdi.
Now it was just like her dad told my mom a million times.
Ama şimdi babasının anneme milyonlarca kez anlattığı gibiydi.
Maybe it's a bit macabre, but it's still funny to think of my mum and dad filling in a questionnaire like that at the kitchen table.
Biraz üzücüydü ama annemle babamı mutfakta anket cevaplarken düşünmek çok komikti.
I think my dad's gonna move in with this lady that's not my mum, and if I die, my mum won't have anyone to help with the shopping or stuff like that.
Sanırım babam, annem olmayan bir bayanla birlikte yaşamaya başlayacak, ve ben ölürsem, anneme alış veriş ve benzeri şeylerde yardımcı olacak kimse olmayacak.
And my uncle Logan his brother, kinda stepped in and became like a second dad.
Ve benim Logan için... Kardeşi, onun yerini aldı ve o benim ikinci babam oldu...
You know, lou gossett was like my pretend dad after that movie.
Babam o filmden sonra, uzun süre Lou Gossett taklidi yapmıştı.
Like that bitch that went off with my dad.
Tıpkı babamla kaçan kadın gibi.
I was just getting like slightly aroused, and then you mentioned my dad, and now I feel like...
Ben burada usulden tahrik olmaya çalışıyorum sen orada babamdan bahsediyorsun ve şimdi şey gibi hissediyorum.
My dad has like 10 million frequent flier miles.
Babamın neredeyse 10 milyon uçuş mili var.
That box in there looks a lot like the one from the paper company my dad used to work for.
O deminki kutu babamın eskiden çalıştığı kâğıt fabrikasındaki kutulara benziyor.
I have seen things like this go wrong before, And I don't want my dad or anyone else getting hurt.
Bunun daha önce yanlış gittiğini gördüm ve ne babamın ne de başka birinin zarar görmesini istemiyorum.
According to my dad's journal, our thief is bound to be feeling the effects of true power, Just like in the comic.
Babamın günlüğüne göre hırsızımız aynı çizgi romanda olduğu gibi bir gücün etkisi altına girecek.
I don't like that my mom's forgetting about my dad.
Annemin babamı unutması hoşuma gitmiyor.
You know, the thing is I bet my dad would really like him if they'd met, you know, before.
Babam onunla öncesinde tanışsaydı çok seveceğinden eminim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]