Looking for translate Turkish
72,815 parallel translation
Petra, I am looking for Dan Anderssen.
Petra? Dan Anderssen'ı arıyorum.
Me and the kings of rhythm are looking for a queen. To sing with us on a record.
Kings of Rhythm olarak plağımızda yer alacak bir kraliçe arıyoruz kendimize.
Looking for leonard chess.
Leonard Chess'i arıyorduk.
Sweetie, I thought we agreed you'd stop looking for conspiracy theories on the Internet.
Tatlım, internetten komplo teorilerine bakmayı bıraktık sanıyordum.
Okay, we... we're really just looking for, um, some antique silver service.
Biz antika gümüş çatal bıçak takımı arıyoruz.
We've been looking for something for Natalie Wood.
Natalie Wood'u düşünüyoruz.
Look, if you're looking for psych evalu...
Bak, eğer psikolojik destek isti -
And the people that you're looking for, you think they're responsible for the... thing that killed Eric?
Peki senin şu aradığın kişi,... sence Eric'i öldüren şey için sorumluluk alacak mı?
I'm looking for someone with a light touch.
Eli çabuk birini arıyorum.
I was out with my metal detector, looking for arrowheads.
Metal detektörümle geziyor, ok başı arıyordum.
This is... I was looking for a gas station.
Ben benzin istasyonu arıyordum.
- that you were looking for.
-... için özür dilerim.
Just remember, you're looking for a killer.
Sadece hatırlatıyorum ; bir katili arıyorsunuz.
Heard you were looking for me.
Beni aradığını duydum.
Because I'm looking for the changes that we discussed and I'm not finding them.
Çünkü yaptığımız değişikliklere bakayım dedim ama bulamadım.
Mr. Aldrich is ready to start looking for somebody else to play Miriam.
Bay Aldrich, Miriam rolü için başka birini aramaya hazır.
What was he looking for?
O neyin peşindeydi?
Whoever that was is gonna come looking for him.
O her kimse, onu aramaya geleceklerdir.
The entire government's looking for us.
Tüm devlet bizi arıyor.
They wouldn't be caught breaking into an apartment looking for tracksuits.
Eşofman ararken bir daireye girerken yakalanmazlardı.
He could be just looking for his freedom, but something tells me he's got bigger plans.
Sadece özgürlüğünü arıyor olabilir, ama bir şey bana daha büyük planları olduğunu söylüyor.
I told my brother we're looking for Mayhew.
Kardeşime Mayhew'i aradığımızı söyledim.
I'm a powerful corporate executive looking for a man who isn't intimidated by me.
Benden korkmayan bir adam arayan güçlü bir şirket yöneticisiyim.
Looking for a refill?
Tekrar fullemek mi istiyorsun?
Kind of help you looking for?
Ne tür bir yardım arıyorsun?
She's fine, but she's on the run, doesn't really want us looking for her.
O iyi, ama kaçıyor, gerçekten onu aramamızı istemiyor.
I'm sorry, but whatever you're looking for is gone.
Üzgünüm, fakat aradığın her neyse yok.
I saw on your website that you are looking for a seasonal hire, someone to help with the books?
İnternet sitende gördüm, mevsimlik işçi arıyormuşsun, kitaplarla alakalı yardımcı olacak birisi?
He was looking for the girl next door.
Yanındaki kızı arıyordu.
We're looking for anything that proves Grundy isn't as clean as she says she is.
Grundy'nin söylediği kadar temiz olmadığını kanıtlayacak bir şey arıyoruz.
Any leads on who did that? Or what they were looking for?
Bunu kimin yaptığına dair bir ipucu ya da ne aradıkları belli mi?
If it's a partner you're looking for, Veronica Lodge is more than willing and able.
Aradığın bir eş ise Veronica Lodge fazla istekli ve yeteneklidir.
Did you find what you were looking for?
Aradığın şeyi buldun mu?
All the police are at Mason Bay looking for your husband's body.
Sanmam. Polislerin hepsi Mason Koyu'nda, kocanın cesedini arıyor.
Looking for me?
Beni mi arıyordunuz?
What, are you looking for extra credit?
Ekstra not mu arıyorsun?
I'm looking for guitar strings.
Gitar tellerimi arıyorum.
I'm looking for my Fa. If he's still alive, they'd have taken him to the hospital.
Hala hayattaysa hastaneye götürmüş olmalılar.
I was looking for stamps. I... I found this.
Pul ararken bunu buldum.
To tell you the truth, I'm not even sure what I was looking for by going there.
Açıkçası, oraya giderken ne düşündüğümü bile bilmiyorum.
You were looking for me?
- Beni mi arıyordunuz?
He could've been looking for a place to stay.
Kalacak bir yer lazımdı belki de.
I imagine you're not looking for a room.
Sanıyorum oda aramıyorsunuz.
So who are you looking for?
Kimi arıyorsunuz?
Till you find what you're looking for.
Ta ki aradığın şeyi bulana kadar.
That's because no one's been looking for it, mother,
Çünkü önceden kimse aramıyordu anne.
- What are you looking for?
- Ne arıyorsun?
I've been looking everywhere for you.
Her yerde seni arıyordum.
You knew what he was looking for- - proof of his innocence.
Masumiyetinin kanıtını aradığını biliyordun.
Howard's looking everywhere for me.
Howard benim için her yere bakıyor.
Just looking for somebody.
Babama bakıyorum.
looking for a job 23
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for what 25
looking for this 81
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for something 96
looking for her 19
looking for me 75
looking for work 29
looking for what 25
looking for this 81
looking for him 28
looking for answers 19
fortune 78
for her 243
formula 39
force 120
fort 29
forrest gump 32
for everyone 132
forget it 5039
looking for answers 19
fortune 78
for her 243
formula 39
force 120
fort 29
forrest gump 32
for everyone 132
forget it 5039