Maybe we should go translate Turkish

Think we should go up? Maybe we should go up.

Belki de biz yukarı çıkmalıyız.

Maybe we should go for a ride, honey.

Biraz arabayla dolaşalım mı, tatlım?

Maybe we should go somewhere else, dear.

Belki de başka bir yere gitmeliyiz, hayatım.

All this war talk in the papers, maybe we should go into armament stocks again.

Gazetedeki savaş haberlerine göre, belki silah hisseleri alsak iyi ederiz.

Maybe we should go, we're intruding.

- Gitsek mi acaba, rahatsız ediyoruz.

Maybe we should go a little easier on the spending.

Max, bence harcamalarımızı biraz kısmalıyız.

Maybe we should go out there and give O'Hanlan some help.

Belki oraya gidip O'Hanlan'a yardım etmeliyiz.

If all those people think they're right maybe we should go with them!

Bütün o insanlar haklı olduklarını düşünüyorlarsa belki biz de onlarla gitmeliyiz! Seninle değil!

Maybe we should go back to the van and try to get back into town.

Belki de minibüse binip kasabaya dönmeliyiz.

Maybe we should go fast to keep ourselves in shape.

Belki de kendimizi tutmamız için hızlı gitmeliyiz.

David, maybe we should go further. Right into the cellular structure itself.

David, belki de doğruca hücresel yapılarına bakmalıyız.

Maybe we should go deeper still.

Belki daha derinlere inmeliyiz.

Maybe we should go upstairs, too.

Belki de biz de yukarı çıkmalıyız.

Maybe we should go.

- Belki de gitmeliyiz.

Maybe we should go after her.

Belki de peşinden gitmeliyiz.

Maybe we should go to your husband and tell him everything.

Belki de gidip kocana her şeyi anlatmalıyız.

- I think maybe we should go.

- Bence artık gitmeliyiz.

- Maybe we should go and check.

- Gidip bir baksak iyi olur.

Maybe we should go double or nothing sometime.

Bir dahaki sefere herşeyine oynayalım istersen.

Maybe we should go in now.

İçeri mi girsek acaba.

- Maybe we should go together?

- Birlikte mi gitsek?

Maybe we should go on a real date.

Belki de gerçekten çıkmamız gerek.

Maybe we should go have a look.

Belki gidip bir bakmalıyız.

Maybe we should go out and find some...

Belki de çıkıp kendimize birkaç...

Maybe we should go away.

Belki çekip gitmeliyiz.

Maybe we should go to Morty's.

Belki Mortys'e gitmemiz gerekli.

- Maybe we should go to the hospital...

- Kımıldama, kımıldama. - Belki de hastaneye gitmeliyiz...

- Maybe we should go.

- Gitsek iyi olacak.

Think maybe we should go see them?

- Sence onlara uğrasak iyi olmaz mı?

No, I don't think maybe we should go see them.

- Hayır, onlara uğrasak iyi olmaz.

Maybe we should go take a look in the basement. Maybe that was brother down there... tapping on the ceiling a couple minutes ago.

Bence bodrum kata inip... bir göz atsak.

Boss, maybe we should go out and come back in again.

Sanırım çıkıp tekrar girseydik.

- Well, maybe we should go.

- Belki de artık kalkmalıyız.

Maybe we should go back. Do you want to?

Belki de geri dönmeliyiz.

Maybe we should go to Sun Studio first.

Belki de ilk olarak Sun Stüdyolarına gitmeliyiz.

Maybe we should go look for your mom.

Belki gidip anneni bulabiliriz.

Maybe we should go inside.

Bence içeri girelim.

Hey, you guys, maybe we should go to bed earlier tonight, man.

Çocuklar, belki de bu gece daha erken yatmalıyız.

Maybe we should go now.

Eve dönsek iyi olur.

Maybe we should just go home.

Belki sadece eve gitmeliyiz.

Maybe we should just go, like the Arabs, and not... and not tell McLeod.

Belki de aynı Araplar gibi, Mcleod'a söylemeden çekip gitmeliyiz.

- Maybe we should not go so quickly?

- Gitmek için çokta acele etmemeliyiz. - Hadi dostum!

You know, I've been thinking, Robin, maybe we should take a couple of days off, get a boat, go up to the lake or something.

Düşünüyorum da Robin, belki birkaç günlüğüne uzaklaşsak, gölden ileri tekneyle açılabiliriz mesela.

Maybe we should just go back in there.

Belki de geri dönmeliyiz.

I think maybe we should well, go out sometime.

Belki biz bir ara dışarı çıkmalıyız.

Peter, maybe we should, maybe we both should go back to New York for a while hm?

Peter belki de bir an önce New York'a dönsek iyi olacak.

Okay! Maybe we should repair our ship and go back to Cybertron, forget about the Decepticons.

Megatron burada başarılı olursa,... Cybertron'da yenilmesi imkansızlaşır.

Maybe we should just think of this as one perfect week... where we found each other and loved each other... and then let each other go before anyone had to seek professional help.

Belki de bunu, birbirimizi bulduğumuz ve sevdiğimiz mükemmel bir hafta olarak düşünmeli... .. ve sonra da ikimizin de yardıma ihtiyacı kalmadan ayrılmalıyız.

Maybe we should just go on and do imagine, then.

Haydi gidip Imagine'i yapalım.

- Maybe we should forget this, go home.

- Belki bunu unutup eve dönmeliyiz.

Maybe we should all go.

Belki hepimiz gitsek iyi olur.