English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Me and my dad

Me and my dad translate Turkish

1,427 parallel translation
He tried to have me and my dad killed.
Az önce beni ve babamı öldürtmeyi denedi.
We had this fight at halftime, me and my dad, and, you know I said I quit, and he got all mad.
Devre arasında babamla kavga ettik. Takımdan ayrılacağımı söyledim.
Well after my mother died there was just me and my dad and we traveled around a lot.
Annem öldükten sonra babamla bir başımıza kaldık. Çok fazla seyahat ettik.
Uh... just me and my dad.
Sadece ben ve babam.
Hey, you know, once we get out of Panama, Me and my dad and my uncle we're going to open up a scuba shop somewhere.
Panama'dan kurtulunca babam, amcam, ben dalış mağazası açacağız.
keep some of us here as insurance and me and my dad will go get the weed.
BEN VE BABAM OTU GETIRENE KADAR BAZILARIMIZI BURADA SIGORTA OLARAK TUT.
Me and my dad weren't close, but I knew a few things about him.
BABAMLA PEK YAKIN SAYILMAZDIK, AMA ONU BIRAZ DA OLSA TANIYORDUM.
Me and my dad are best friends.
Ben ve babam çok iyi arkadaşız.
" Dear Mom and Dad, me and my girlfriend Darcy have gone to Utah to get married.
" Sevgili anne ve baba, ben ve kız arkadaşım Darcy, evlenmek için Utah'a gidiyoruz.
And then I realized my dad had hugged me at my graduation, not with his arms, you know, but with his brain.
Sonra da babamın mezuniyetimde bana sarıldığını fark ettim, kollarıyla değil, beyniyle.
Well, you know, my dad can't just make a phone call and get me into USC.
Biliyorsun babam bir telefon açıp da USC'ye sokamaz beni.
Because, Sid, my dad has central locking, a sophisticated alarm system and probably thinks a spell in prison would do me good.
Çünkü Sid, babamın merkezi kilitlemesi ve çok iyi bir alarm sistemi var ve muhtemelen hapiste zaman geçirmemin benim için iyi olacağını düşünüyordur.
I thought my dad and Zach were fighting about me.
- Dün gece. Babamla Zach'in benim için kavga ettiğini sanıyordum.
The mass murders are bad enough, but I can't forgive the one who put my dad and me through all of this.
Tabii ki, bir seri katil olarak, babama ve bana yaptıklarını düşünürsek, Kira'nın bununla kaçmasına izin veremem.
And even though I stayed married for possibly the craziest reason anyone has ever stayed married, it didn't take me long to realize what my dad was talking about.
Evli kalmak için akla gelecek en çılgın sebepten dolayı evli kalıyor olsam da, babamın ne demek istediğini fark etmem çok uzun sürmedi.
And I owe it all to my dad for not letting me give up.
Ve bunların hepsini, vazgeçmeme izin vermeyen babama borçluyum.
And... My dad never takes me on the merry-go-booger.
Ve babam beni hiç atlı sümüğe bindirmedi.
That, and Stanley was the brand of hammer my dad used to hit me with.
Ayrıca babamın bana vurmak için kullandığı çekicin markası da Stanley'ydi.
Had been since sixth grade, the year Rainey's dad died and my parents dragged me through their nasty divorce.
Altıncı sınıftan Rainey'nin babasının öldüğü ve ailemin beni aptalca boşanmalara sürüklediğinden beri.
My dad didn't do sports with me when I was little, and then he, you know, split.
Babam küçükken benimle oynamazdı. Sonra da gitti ya. - Evet, söylemiştin.
You know... my mom and dad spent all their time fighting over their possessions, but never once did they fight over me.
Annemle babam sürekli mallar için kavga ederdi. Ama bir kere bile benim için kavga ederlerdi.
And just because you're in a picture with my dad does not mean you're anything to me. - Sofia!
Babamla aynı resme çıktın diye benim bir şeyim olmazsın!
My Dad's in a rabbit-worshiping cult called the Hare Club For Men they protect the secret of Easter but before they said what it was they were attacked by ninjas and put me in charge of Snowball.
Babam, Erkekler İçin Tavşan Kulübü isimli, tavşana tapan bir tarikate üye, Paskalya'nın sırrını koruyorlar, ama ne olduğunu öğrenemeden önce nijyalar saldırdı ve Karbeyaz'ın sorumluluğunu bana verdiler.
The truth is... my mom and dad were the ones who wanted to be accepted by that junior high, not me.
Fakat gerçek şu ki... orta okula kabul edilmemi isteyenler annemle babamdı. Ben değildim.
Okay, just please let me talk to my dad and let him know that I'm okay.
Tamam, lütfen babamla konuşmama ve iyi olduğumu söylememe izin verin.
For months now, I've been hung up on looking for my dad and blaming my mom... and it's gotten me nowhere.
Aylardır, babamı bulmaya çalışıp, annemi suçlayıp duruyordum... Bunun bana hiç bir faydası olmadı.
My dad gave it to me when I was 5, and it's the only thing I have left to remember him by.
Beş yaşındayken babam vermişti, ondan bana kalan tek şey o.
My dad gave it to me when I was five. And it's the only thing I have left to remember him by.
Beş yaşındayken babam vermişti, ondan bana kalan tek şey o.
After your mom passed, my dad split and abandoned me.
Annen öldükten sonra babam mahvoldu ve beni boşladı.
As it turns out, that afternoon, me and Randy pushed the motorcycle into the Crab Shack and engaged in what my dad calls "general jackassery."
Anlaşıldı ki, o gün, Randy ile motosikleti Yengeç Kulübesine sokmuş,... ... ve babamın "genel dallamalık" adını verdiği şeyleri yapmıştık.
My dad keeps pushing me... to kick butt at baseball, and... he says if I don't shatter Babe Ruth's home run record, he's gonna beat me savagely.
Babam bana... zorla beysbol oynatıyor, ve... eğer Babe Ruth'un rekorunu kıramazsam beni çok pis döveceğini söyledi.
Every day my dad drove me an hour and a half each way.
Babam beni her gün bir buçuk saat götürüp getirirdi.
Hey, man, when we get back to LA, me and you, man, we gonna find that dude that shot my dad.
Hey dostum, Los Angeles'a dönünce, seninle ben babamı vuran herifi bulacağız.
Don't ask me why, it's just, I look at her, and all I think of is my dad.
Ona her baktığımda sürekli babam aklıma geliyor.
Even though I can't see my mom and dad, I know they're still with me.
Anne babamı göremesem bile yanımda olduklarını biliyorum.
Well, Phil's a minor league baseball player, and he travels a lot, and my mom stayed home with me, but I knew it made her unhappy, so I figured I'd stay with my dad for a while.
Phil ikinci ligde beyzbol oynuyor. Bu yüzden de çok fazla seyahat ediyor. Annem de evde benimle kaliyordu ama bu durumun onu mutlu etmediginin farkindaydim.
My dad wants Charlotte and me to live with him.
Babam Charlotte ile benim, onunla beraber yaşamamızı istiyor.
Find me some rope, my Dad's forest map, and a bunch of leaves.
Bu gece! Bana biraz ip bul. Bir de babamın orman haritasıyla bir tomar yaprak lazım.
And hear this - he's coming into my house telling me about how he's my dad.
Ve evime gelip bana babam olduğunu falan söyledi.
My dad had to sit in court and hear all the shit they managed to dredge up about me.
Babam mahkemede o heriflerin hakkımda atıp tutmasını dinlemek zorunda kaldı.
I lost my dad when I was 8, and my mom died having me.
Babamı 8 yaşında kaybettim ve annem de beni doğururken ölmüş.
If Dwight finds out about me, then he finds out about you, and you still won't wake up my dad and find out what Dwight wants.
Eğer Dwight beni öğrenirse, ardından seni de öğrenecek ve sen babamı uyandırmayacak ve Dwight'ın ne isteğini bulamayacaksın.
Emerson thinks that he was planning on killing both you and me - the night we re-alived my dad. - Emerson knows?
Emerson, babamı dirilttiğimiz gece seni ve beni öldürmeyi planladığını düşünüyor.
Might have popped off my dad's sweater 21 years, two months and 24 days ago. The day he moved out and abandoned me.
Belki de 21 yıl, 2 ay ve 24 gün önce babam beni terk ettiği gün onun süveterinden kopmuştur.
My mom went back to school to get another degree and my dad stopped being an artist so that he could stay home and take care of me.
Annem başka bir diploma almak için okula geri döndü babam ressamlığı bıraktı böylece evde kalıp benimle ilgilenebilirdi.
And the Feds got involved and I got caught but I made a deal and my dad got me off.
Sonra federaller işe bulaştı ve yakalandım ama bir anlaşma yaptım ve babam beni çıkardı.
So, on the weekend, my dad would take me to all these... real rough ghetto areas, you know, to places where he volunteered his time and money.
Hafta sonlari babam, kendisinin de parasini ve zamanini gönüllü olarak harcadigi gerçekten sert kenar mahallelere götürürdü.
And... I went upstairs... and my dad sees me, and he sees, I just got my ass kicked, that I got no sneakers, no socks.
Ben yukari çiktim babam beni gördü, kiçimin tekmelendigini çoraplarimin ve sneakerlarimin olmadigini gördü.
Because... you think that my dad and me being connected is bullshit.
Çünkü babamla aramızdaki bağa saçmalık gözüyle bakıyorsun.
We haven't taken a trip together, just my dad and me, since my thirteenth birthday.
Babamla baş başa bir yolculuğa en son on üçüncü doğum günümde çıkmıştım.
Yes, my dad gave me it and I've never used it.
Öyle, babam bana almıştı ama hiç kullanmadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]