English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Means something to you

Means something to you translate Turkish

315 parallel translation
Be a shame if I went through all the effort of getting you out of prison early just to kill everyone who means something to you.
Yoksa seni o kadar uğraşıp da hapisten erken çıkarttığıma yazık olur. Sadece senin için bir şeyler ifade eden herkesi öldürmeme yarar.
It means something to you?
- Sana bir şey ifade ediyor mu?
And I'm stupid enough... to think that this means something to you.
Bunun senin için bir anlamı olduğunu düşünmekle aptallık etmişim!
I told you not to drive through the park. Oh, now life means something to you.
"Beceri gerekmez, tecrübe gerekmez beyin zorunlu değil."
I know this means something to you.
Bu olayın senin için önem taşıdığını biliyorum.
It means something to you.
Sana bir anlam ifade ediyor.
I know the story, and I'm glad it means something to you.
Hikâyeyi biliyorum ve senin için kıymeti olmasına sevindim.
Obviously, this fashion show business really means something to you.
Açıkçası, bu moda şovu işi senin için gerçekten bir anlam ifade ediyor.
There is a person who means something to you?
Sana bir şeyler ifade eden biri mi var?
He means something to you.
Senin için önemli biri.
You mean that even though you know that ball's a fake... it still means something to you?
Şimdi topun sahte olduğunu bildiğin halde... senin için önemli mi yani?
This means something to you.
Bu senin için bir şey ifade ediyor.
She means something to you.
Belli ki dostluğu senin için önemli.
This girl really means something to you, huh?
Hala mı?
But I know it means something to you to find your father, sweetie.
Ama babanı bulmanın senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Derek knows much more than Scott how bad things can get. So the idea of eliminating a threat quickly, even if it means, you know, someone getting hurt, I think his mentality is that that's better than letting something spiral out of control to where you can't contain it anymore.
Derek, ne kadar kötü şeyler olabileceğini Scott'tan daha iyi biliyor bu yüzden birine zarar vereceğini bilse bile tehlikeyi hızlıca yok etme düşüncesi, daha büyük, artık kontrol edemeyeceği bir şeye dönüşmesine izin vermekten daha iyidir.
Now it means something to me to have you stay.
Şimdide senin kalmam aynı şeyleri ifade ediyor.
There may be an association of ideas. I may be linked to something that means a great deal to you.
Belki bir akıl fikir kurumu vardır ve ben sizin için anlamı olan birşeyle bağlantılıyımdır.
It was just because I felt we owed it to him but Mr. Macy suggested that we find something else for him and keep you on by all means.
Tek nedeni O'na karşı kendimizi borçlu hissetmemizdi... lakin Bay Macy bize diğer Noel Baba için başka bir iş bulmamızı.. her ne olursa olsun seni elimizde tutmamızı önerdi.
"I wish you to dispel by all possible means... " the idea that Rommel represents something more... " than an ordinary German general.
Rommel'in sıradan bir Alman generali olduğunu insanüstü güçleri olmadığını... bu kuşkuları dağıtmanız gerektiğini bilmenizi istiyorum.
He wants you to stay for something that means more than anything.
Herşeyden çok anlamı olan birşey için kalmanızı istiyor.
He means, perhaps you want something to eat... some turkey, maybe.
Belki bir şey yemek istersin demek istedi... hindi falan mesela.
Honey, you wouldn't know what psychosomatic means. It means when your mind gets sick of your body, it does something to it. I do too.
Psikosomatiğin ne demek olduğunu bile bilmiyorsundur.
If she's yelling, that means you've done something to her.
Ona bir şey yaptın ki bağırıyor.
If I say something it's like talking to the wall. She doesn't listen at all. Woman means that she waits for you at home.
Ama ben bir şey isteyince sanki bir duvarla konuşur gibi olurum.
That means that there was something you didn't want them to know.
Yani bilmelerini istemediğin bir şey vardı.
He means something to you?
Çok iyi.
You don't want to hear shit that means having to give up something
Senin zararına olan bir bok duymak istemezsin sen.
You put something in it... that means something very special to you... and then you make a wish... for something you really need to happen.
İçine bir şeyler koyarsın senin için özel anlamı olan bir şey sonra gerçekten olmasına ihtiyaç duyduğun bir dilek tutarsın.
But now, you went to do something for a woman, it means you're not heartless.
Ama şimdi, bir kadın için öldürüyorsun, bu artık kalpsiz olmadığını gösterir.
You'll learn what it means to feel something.
Söylediğn hisleri ifade etmeyi öğreneceksin.
If it's in this ear it means your gay. If it's in this ear it means you like to hump water buffalo or something
Eğer sol kulağınızdaysa eşcinsel olduğunuz diğerindeyse buffalo sikmeyi sevdiğiniz anlamına falan gelir.
Now, I'm sure the concept's just alien to you... but, where I come from, a person's word really means something.
Bu kavrama yabancı olduğunu biliyorum. Ama bizim oralarda sözler değerlidir.
That means, if we have something to say, or anybody has something to say... they can communicate and not confuse you... with what color your skin is, or how long your hair's grown, or...
Bu sayede, bizim ya da bir başkasının söyleyecek bir lafı varsa... derisinin rengiyle... ya da saçının uzunluğuyla kafanızı karıştırmadan iletişim kurabilir.
Al, you are making a big thing out of something that means nothing to anyone but you.
Al, senin dışında kimseye birşey ifade etmeyen şeyleri çok büyütüyorsun.
Living means the joy of being able to help others. Of being. If you do something good, you feel you are needed.
Sadece şey başkaları için bir şey yaparsan küçük, büyük hiç önemli değil hayat başkaları için daha güzel olur.
The person you're with can't see why you need to be friends with the person, like it means something is missing from the relationship.
Birlikte olduğun kişi neden onunla arkadaş olman gerektiğini anlamaz. Sanki ilişkide birşey eksikmiş gibi gelir.
When someone gives you something to remember them by, it means they'll go.
Biri kendisini hatırlaman için bir şey verirse, gidecek demektir.
This is not something we want to force on you by any means.
Bu bizim senin üzerinde bir baskı yaratarak yapmak istediğimiz birşey değil.
It means revealing something to you, something that, if it were known on my planet, would be dangerous for me.
Size bir şeyler belli ettiğim... gezegenimde duyulursa, benim için tehlikeli olabilir.
Something that means more to me than you ever will.
Benim için her şey demekti. Sense benim için hiçbir şeysin.
I wanted to tell you how much you've hurt me like that rabbit means the world to you call me, you know I could do something stupid...
Beni nasıl yaraladığını anlatmak istedim ki seni aramamı söylemiştin. Ben Jeanne Resnais. Tahmin ettiğin gibi aptalca birşey yaptım...
Oh, and you think that means something to him?
Bunun onun için bir anlam ifade ettiğini mi sanıyorsun?
Freud would say that if you leave something this important behind, it means you really don't want to go.
Freud arkada bu kadar önemli bir şey bırakan birinin aslında gitmek istemediğini söylerdi.
That means you're supposed to say something back!
Karşılığında ona bir şey söylemen gerekirdi!
If it means that much to you, I'll go find something else.
Eğer sana iyi gelecekse başka bir yerde takılırım.
Imagine how they are feels to a little boy knowing that their father could careless weather he to see them or not and you have every means to deny me something that I want, something that I deserved, something that this family needs
Pluto sanmıştım. Bana bakın Bay Holsten.
Simply means that you're trying to evade answering my question, by answering me with questions. It's something that's usually indulged in by individuals who are trying to hide something.
Buda genelde bir şeyleri saklamaya çalışan insanlarda görülen bir davranış tarzıdır.
Wilson, do you know what it means to have done something wrong?
Wilson, yanlış bir şey yapmış olmanın anlamını biliyor musun?
You have something you want to say to me? Do you have any idea how much it means... to go skiing in Aspen?
Duvar, bağışları 50 bin dolardan başlayanlara ayrıldı.
Something like this means that you have to buy the stamp.
Eğer böyle bir şey görürsen, pul alman gerekir anlamına gelir. Anladın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]