English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Medical bills

Medical bills translate Turkish

247 parallel translation
Medical bills, clothes.
Doktor faturaları, giysiler.
We've been swamped with medical bills.
Sağlık harcamaları yüzünden batağa saplandık.
Extra laundry, cleaning, phone calls, medical bills, you name it.
Çamaşır, temizlik, telefon, sağlık faturaları.
He paid my wife's medical bills all the years she was sick.
Karımın hastalığı boyunca ilaç paralarını ödedi.
And that story about Jason paying for his wife's medical bills that's just a cover-up.
Hani Jason karısının tedavi ücretini karşılıyormuş ya? ... kendisine kılıf bulmaktan öte gitmez.
You're not gonna sucker me into a lot of medical bills for a bump on the head.
Kafamda bir şişlik var diye bir ton hastane masrafına girecek kadar enayi değilim.
The Cousins Coimbera stated they would cover the cost of rebuilding the destroyed club and pay the medical bills of those injured in the fight.
"Kuzen Coimbra barın tadili için, gereken masrafları üstlendiklerini kaydetti ve ayrıca kavgada yaralananların hastane masraflarını karşılayacaklarını da sözlerine ekledi." Kavga... Hem de o korkunç yerde.
MY GRANDMOTHER WAS OLD, SICKLY, HAD A LOT OF MEDICAL BILLS -
Büyükannem yaşlı, sağlıksız biriydi, bir sürü ilaç faturaları vardı.
He left them with a stack of unpaid medical bills and not too much of anything else.
Sizin yerinizde olsam karısı ve çocuğuyla ilgilenirdim. Ödenmemiş bir sürü hastane masrafından başka hiç bir şey bırakmadı onlara.
YOU KNOW WHAT I SPENT ON MEDICAL BILLS ALONE?
Tedavi masraflarına ne kadar harcadım biliyor musunuz?
But my daughter got sick, and the medical bills were huge.
Fakat kızım hastalandı, ve hastane faturaları çok kabarıktı.
It's a generous offer, sir, but his medical bills alone- -
Cömert bir teklif, efendim, ama sadece hastane masrafları...
The medical bills and an apology.
Hastane masrafları ve bir özür karşılığında.
Tomorrow, bring the medical bills to his place
Yarın, faturayı onun evine getir.
Wang shantang pays the complainant's medical bills and wages lost
Wang shantang rakibinin bütün tedavi masraflarını karşılamıştır.
Elvis sent his wife... $ 35,000 to help pay the medical bills.
Elvis karısına... 35.000 $ gönderdi sağlık faturalarına yardım etmek için.
That makes the medical bills tax deductible.
Böylece sağlık masraflarını vergiden düşebileceğim.
The client pays our medical bills but not yours... Well?
Müşterimiz bizim sağlık masraflarımızı öder ; fakat sizinkileri hayır.
You've got a mortgage, car payments, medical bills food bills, electricity bills, gas bills, clothing bills and, by the way you're fired.
Eviniz ve arabanız için, kredi borcunuz, sağlık mutfak, elektrik, gaz, giyecek masraflarınız var ve bu arada işten atıldınız.
The medical bills are 61,000 now.
Hastane masrafı 61,000 dolar.
My medical bills started two years ago, before some of the other people here.
Hastane masraflarım 2 yıl önce, buradaki bazılarından önce başladı.
The medical bills pile up, his wife calls the insurance company and I get sent in.
Hastane masrafları kabarıyor. Karısı sigortayı arıyor. Ben gönderiliyorum.
He never understood why after giving 24 years of his life to his job... he could get laid off simply so they could not have to pay his medical bills.
Sonra yirmi dört yıl kendini paraladıktan sonra yalnızca sigortasını ödemek istemedikleri için işten çıkarılmasını anlamadı.
She just can't afford the medical bills.
İlaç ve tedavi masraflarını karşılayamıyor sadece.
There were medical bills, and funeral costs, and...
Hepsi gitti tatlım.
- You're my father. - Right. And you won't even pay my medical bills.
Babamsın ama tedavimi bile ödemiyorsun...
To help pay for my brother's medical bills.
Kardeşimin ilaçlarını ödeyebilmek için.
I had a few medical bills.
Birkaç tıbbi faturam vardı.
There's enough to pay the medical bills and his therapy, with a fortune left over.
Terapisi ve ilaçların? fazlasıyla karşılar. Geriye de servet kalır.
because they can't afford their medical bills.
Hastalandıklarında işlerini, evlerini kaybetmeyecekler.
Make sure you take the medical bills and records and present them to the court before the shelter hearing.
Tıbbi kayıtları ve faturaları barınak duruşmasından önce mahkemeye sunduğundan emin ol.
May I remind you that I've been paying your medical bills?
Doktor faturalarını benim ödediğimi hatırlatabilir miyim?
Probably she doesn't want to sell it to pay her medical bills.
Herhalde hastane masraflarını ödemek için satmak istemiyor.
What medical bills?
Hangi hastane masrafları?
I got medical bills, too, Anthony.
Tıbbi masraflarım da var, Anthony.
But my dad had to pay my medical bills
Hastane parasını babamın ödemesi gerekti.
- You have to pay our medical bills!
- Aynı takımdanız biz!
Pay some medical bills. You know.
Bazı sağlık harcamalarımı karşılardı.
Well, definitely pay off my medical bills, you know.
Şey, bütün sağlıkla ilgili borçlarımı kapatırdım.
I'm looking at $ 50,000 worth of medical bills here.
50.000 dolarlık bir sağlık sigortası ödemesi bekliyorum buradan.
He's hip-deep in medical bills.
Boğazına kadar sağlık faturalarına batmış.
Every penny of Lucas'medical bills.
Lucas'ın faturasının son kuruşuna kadar.
I paid the medical bills, I just...
Ben de hastane faturasını ödedim. Ben sadece...
All right, look. First off, like I said before, as far as all the medical bills and the prescriptions, that's covered, ad nauseam.
Tamam ama öncelikle, dediğim gibi, tüm sağlık karşılamalarını ve ilaçlarını, hepsi benden,
My medical bills were like science fiction.
Hastane faturalarım inanılmaz olmuşlardı.
You go in, you offer to pay his medical bills, his wages, you'll say something stupid like, "I'm sorry".
Gidip, ona hastane masraflarını ve maaşını ödemeyi teklif edeceksin. Gidip, aptalca davrandım, özür dilerim diyeceksin.
I'm doing it because my sister has had to work 16 hours each day... since she got here because her husband... can't pay the hospital bills, he doesn't have medical cover... like million other people in this fucking country... that is the richest in the world!
Çünkü o bütün gün çalışıyor. Kocası hastane de ve kız kardeşimin hastane masraflarını karşılaması gerekiyor! Bu lanet ülkedeki 40 milyonun, insan gibi sağlık sigortası yok!
Dad, you know those medical bills?
Baba, faturaları biliyorsun, değil mi?
Before I know it I'm paying his medical bills
Seçmem ve yeniden başvurmam için bir dakika bekleyin.
I noticed the Talon bills included some... gift baskets sent to him at the Smallville Medical Center.
Talon'un faturalarında hediye sepetlerinin.. ... ona Smallville Tıp Merkezine gönderildiğini fark ettim.
Well, you know, there's some. You get done piecing'off the police... this man here, the medical, the bills, you know.
- Polisleri falan beslemek zorundasın ve diğerlerinide, hastalık sigortası falan..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]