English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My mom is

My mom is translate Turkish

2,526 parallel translation
My mom is freaking out about place cards.
Annem oturma planı yüzünden kafayı yemek üzere.
My mom is dying, and we need medicine.
Ma'nın ölümü kapıda ve ilaca ihtiyacımız var.
My mom is dead because of Blackwell.
Annem Blackwell yüzünden öldü.
My mom is about to get fucking raped!
Annemi sikiyorlar!
My mom is friends with the prosecutor.
Annem savcının yakın arkadaşı.
My mom is still hot on the "A" trail.
Annem hala "A" nın izini sürüyor.
Oh, my mom is not here.
Annem burada değil.
- Actually he just text messaged me earlier to tell me that apparently my mom is having a baby.
- Aslında bana daha önce mesajında yazdığına göre, annemin bir bebeği olacakmış.
Plus my mom is one of the organizers.
Ayrıca annem organizasyon komitesinde.
My mom is your age.
Annem de seninle yaşıt.
My mom is a famous designer.
Annem ünlü bir tasarımcı!
My mom is handling it.
Annem bunu halledecek.
My mom is gonna go after this guy.
Annem sonradan bu adamla buluşmuştu.
My mom is my own responsibility
Annem benim sorumluluğumda
My mom is dead.
Annem öldü.
For the record, I think what my mom is doing is very brave.
Annemin yaptığını çok cesurca bulduğumu belirtmek istiyorum.
Look, my husband is trying to take my kids, and I know I shouldn't ask, but I also know it's a long shot'cause custody is usually granted to the mom, but I- -
Kocam çocukları almaya çalışıyor. Biliyorum istememem lazım. Eşimin iş zor.
Everyone is talking shit about my mom.
Herkes annem hakkında konuşuyor.
"A" sent my dad a letter, trying to get him to catch me and Ezra, and now my mom's on the hunt to find out who "A" is.
"A" babama bir mektup göndererek Ezra ile buluştuğumu ortaya çıkarmak istedi, ve şimdi de annem "A" nın kim olduğunu bulmak için uğraşıyor.
Louie, if we go to my mom's house for Thanksgiving with my whole family and sleep together in my childhood bedroom, that's it.
Louie, eğer bütün ailem oradayken Şükran Günü'ne annemlere gidersek ve çocukluk odamda beraber yatarsak, iş biter.
Well, my grandfather is dead, and I guarantee if he had a crystal, my mom found it.
Benim büyükbabam öldü ve seni temin ederim ki bir kristali varsa annem onu bulmuştur.
I think what hurts the most about losing my grandmother is... is that she's the only thing I left of my mom.
Sanırım büyük annemin kaybıyla ilgili en çok koyan şey bana annemden kalan tek şey olmasıydı.
While the rest of the school is dancing and having fun, Diana and I can find an empty classroom, see where my mom took the crystal.
Okulun geri kalanı dans edip eğlenirken Diana ile boş bir sınıf bulup annemin kristali nereye götürdüğünü öğreneceğiz.
It's the only time I ever successfully lie to my mom ; is through the elaborate preparations and props.
Anneme ilk defa başarılı bir şekilde yalan söylemem detaylı hazırlıklar ve yardım sayesinde oacak.
Got in a fight with my mom She is such a tool.
Annemle kavga ettik. Çok aptalca davranıyor.
Uh, Mom, Dad, this is my girlfriend, Didi.
Anne, baba, bu benim kız arkadaşım Didi.
This is how I'm getting back at my mom.
Sence Owen ne yapmaya karar verecek?
Yes. My mom was in Rome for a business trip.
Annem bir iş gezisi için Roma'daydı.
If history is any guide, my mom should be in the middle of her Martini nap.
Eğer tarih yanılmıyorsa, annem şu anda Martinisinin yarısını devirmiştir.
I thought I had a job, but my mom says it's not good enough.
Bir iş buldum sanmıştım. Fakat annem yeterince iyi değil diyor.
And then, uh, well, my mom and dad hook up, which is just chaos.
Daha sonra annem ve babam birlikte oldu, bu bir kaos.
Is my mom gonna be okay?
- Annem iyileşecek mi?
Um, my brother is older, and he and his friends used to play tackle football out behind our house, and I always wanted to play as the younger brother, but, you know, my mom said,
Abim ve arkadaşları evimizin arkasında Amerikan Futbolu oynarlardı. Ufak kardeş olarak ben de onlarla oynamak isterdim. Annem hep "sen daha küçüksün, bir yerin incinir" derdi.
Mom, my doll is missing.
Anne, oyuncak bebeğim kaybolmuş.
Mom, do you know where my glove is?
Anne, eldivenimin yerini biliyor musun?
And if you think that my dad is the kind of guy who's gonna cheat on my mom, then you clearly haven't been in this family long enough.
Ama eğer sen babamın, annemi aldatacak türde bir adam olduğunu düşünüyorsan demek ki bu aileyi yeterince tanımamışsın.
Bay is my daughter too, mom.
Bay de benim kızım, anne.
Patrick, this is my mom Adrianna.
Patrick, bu da annem Adriana.
Emergency 9-1-1, may I help you? MOM : Yes, my daughter is being stalked online and we need help.
Evet yardımınız gerekli
She is not my sister, Mom...
- O benim kardeşim değil, anne.
That is because my job requires me to lie, Mom.
Çünkü işim yalan söylememi gerektiriyor, anne.
I can find another job, and my mom's getting better.
İstesem iş bulabilirim ve annemin bir şeyi yok.
Yeah, Darryl, my mom's name is Brandon.
Evet Darryl, annemin adı Brandon.
No, Nikki, this is an important night for my mom.
Olmaz, Nikki, bu annem için önemli bir gece.
that tells me what love is, like in the car, when my mom puts her hand on the back of my dad's neck and massages it...
"annemin elini babamın ensesine koyması " ve masaj yapması...
My mom said the exact same thing, which is kind of why I came over here.
Annem de aynı şeyi söyledi, biraz da bu yüzden buradayım.
Look, sweetie, there are many ways to get noticed, so if you're trying to catch someone's eye... oh my God, mom, this is not about some boy.
Bak, hayatım, fark edilmenin birçok yolu var. Eğer birinin gözlerini senden alamamasını istiyorsan... Anne, bunun çocuğun biriyle ilgisi yok.
- This is Kathryn, my mom.
- Bu Kathryn, annem.
After the meningitis, every time I got a fever, my mom would rush me here and the only way to get seen is to groan.
Menenjit geçirdikten sonra, ne zaman ateşim çıksa annem alelacele beni buraya getirirdi ve burada fark edilmenin tek yolu sızlanmaktır.
Taking my mom to the pharmacy and just a quick errand.
Annemi eczaneye bırakacağım ve halletmem gereken birkaç iş var.
My mom's convinced that guy on the beach is your brother.
Annem plajdaki o adamın senin abin olduğunu düşünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]