English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No privacy

No privacy translate Turkish

235 parallel translation
No. No privacy.
Özel hayatım mahremiyeti!
No privacy in this war anymore.
Bu savaşta mahremiyet kalmadı.
- Is there no privacy anymore?
- Artık özel diye bir şey kalmadı mı?
Ain't a guy got no privacy in this man's Navy?
Su donanmada özel hayat diye bir sey yok mu?
Has a man no privacy even in his own home in the middle of the night?
İnsanın, gece yarısı kendi evinde bile, hiç mahremiyeti yok mudur?
That's the trouble around here, no privacy.
Buradaki sorun bu, özel hayat yok.
I have no privacy at the ministry.
Bakanlıkta huzurum kalmadı.
- No privacy on his wedding day.
- Düğün gününde mahremiyet olmaz.
We haven't been able to find a new house and there still is no privacy, no relief, and no word from the medical centre.
Hâlâ mahremiyetin, ferahlığın ve tıbbi bir kelimenin dahi duyulmayacağı yeni bir ev bulmuş değiliz..
Can't have no privacy around her.
Buralarda insanın hiç özeli olamıyor.
Is there no privacy anywhere?
Hiçbir yerde mahremiyet yok mu?
He's everywhere. Spying on you, peering at you, listening to everything you say. There's no privacy for anyone.
Seni gözetliyor, dikkatle bakıyor, söylediğin her şeyi dinliyor.
So there was no privacy.
Mahremiyet diye bir şey yoktu.
I don't have no privacy in my own home no more.
Artık kendi evimde bile mahremiyetim yok.
No privacy in your own home.
Kendi evimde bile mahremiyetim yok.
No respect. No privacy.
Mahremiyet yok.
There's no privacy anymore.
Artık mahremiyet kalmadı.
- Well, there's no privacy left.
- Artık özel hayat kalmadı.
I don't like living with no privacy.
Hiç özel hayatım yok.
- There's just no privacy anymore.
- Artık gizlilik kalmadı.
- God, I've had no privacy.
- Tanrım, hiç özelim yoktu.
- l have no privacy.
- Özel hayatım kalmadı.
No freedom, no privacy, constant surveillance, Secret Service men.
Ne özgürlük, ne özel hayat, daimi gözaltı, Gizli Servis adamları...
- Well, first of all, there's no privacy.
- Birincisi, hiç mahremiyet yoktur.
- No privacy. Uh-huh.
- Mahremiyet yoktur.
I'd love to cook a nice romantic dinner for Sherry, but I can't do it at her place because I'm allergic to her cats, and there's just no privacy around here.
Kediye alerjim olduğu için onun evinde yapamıyorum. Burada da yalnız kalmak mümkün değil.
There's no privacy.
Gizlilik yoktur.
No privacy.
Hiç özel yaşam yok.
Is there no privacy?
Hiç özel hayata saygı kalmadı mı?
Are we to have no privacy?
Mahremiyetimiz olmayacak mı?
No more privacy than a goldfish.
Bir süs balığı kadar özelim yok.
Murder victims have no claim to privacy.
Cinayet kurbanlarının özel yaşamdan yana bir endişeleri yoktur.
No more privacy than a goldfish.
Sanırım hiç özelimiz olmayacak.
No specifics Good Complete privacy
Özel bilgisi yok. Güzel. Tamamen başbaşa olacağız.
No, our clients have complete privacy.
Hayır, müşterilerimizle ilgili tüm bilgiler gizlidir.
- Your privacy, Contessa? - Not mine, no.
- Mahremiyetinize girmiyorum ya, Kontes?
No, just a little privacy!
Hayır, yalnızca baş başa bırakın!
Have you no sense of privacy? You have sex with a patient... and you talk about privacy? Christ!
Sen de hiç mi mahremiyet yok?
Have you no respect for people's privacy?
İnsanların mahremiyetlerine saygınız yok mu?
No. I respected your privacy, and I taught you self-reliance.
Özel hayatına saygı gösterdim ve kendine güvenmeni öğrettim!
No, I respect your privacy, my darling.
Hayır, senin özeline saygı duyuyorum, sevgilim.
No, not right now. We'll go and speak in privacy tomorrow.
Yok, şuan için doğru zaman değil.
It's not a real friendly building, but there's no problem with privacy.
Çok içten bir bina değil ama özel hayat sıkıntısı yok.
If there's no right of privacy and Georgia can enforce the statute we sacrifice the liberty the framers thought they'd guaranteed us.
Eğer bir eyalet yasası özel hukuku sınırlandıyorsa Anayasayla garantilenen özgürlük kısıtlanmıştır.
And she had no business invading the privacy of a law-abiding citizen.
Ve kanunlara saygılı bir vatandaşın mahremiyetini bozmaya hakkı yoktu.
You have no respect for privacy.
- Başkasının özeline hiç saygın yok. - Bekle az!
No damn privacy around this place.
Burada hiç özel bir an geçiremiyorum.
I still got some work to do and, no offense, but I really miss my privacy.
Benim daha yapmam gereken şeyler var... ve gücenme ama, gerçekten de yalnız kalmayı özledim.
No, I think that if you do it in the privacy of your own home, fine, but breast-feeding in public is down right disgusting.
Hayır, bence bunu evinin mahremiyetinde yapıyorsan sorun yok, ama herkesin içinde emzirme kesinlikle mide bulandırıcı.
- Is there no respect for privacy?
Burada özel alana biraz olsun saygı gösterilmez mi?
- No, I've learned my lesson about invading your personal privacy.
- Hayır, özel hayatına karışmamakla ilgili dersimi aldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]