English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No prob

No prob translate Turkish

89 parallel translation
I know several schools that function perfectly well, where there are absolutely no prob...
Hiçbir sorun yaşamayan ve iyi iş yapan birkaç okul biliyorum...
- No prob.
Sorun değil.
No prob, heh.
- Rica ederim.
No prob.
Dert etme.
Okay, no prob.
Pekâlâ.
- No prob.
- Önemli değil.
No prob. It's hard to get going in the morning, you know?
- Sabahları hazırlanmak vakit alıyor.
Oh, come on. Yeah, we owe you big for this. No prob.
Asıl bizim size teşekkür etmemiz lazım.
No prob.
Onda sorun yok.
No prob.
Sorun değil.
If it's you, there's no prob- -
Eğer o sensen, sorun yok
- No prob.
Hiç dert değil.
- No prob, dude.
- Sorun değil dostum.
Hey, no prob.
Sorun değil.
No prob.
Sorun yok.
No prob lem.
Sorun değil.
There is no prob...
Hiç sorun değil.
Um... no prob. Is everything cool?
Um... sorun değil. herşey yolunda mı?
No prob.
Ne demek.
Hey, no prob.
Hey, sorun değil.
- No prob. I can wait.
- Sorun değil. Ben beklerim.
No prob, Roe.
Sorun değil Roe.
No prob, there's dinner for you on the table there.
Yemeğin masada.
No prob, what's your poison?
Sıkıntı yok, sizin ilacınız nedir?
Thank you Oli. No prob.
Teşekkürler Oli.
No, no problem, no prob...
Sorun değil...
No prob. Great.
Ne demek.
No prob.
Önemli değil.
- No, no prob. No worry... no, come on, come on.
Hayır, hayır sorun değil.
- No prob.
- Dert değil.
No prob.
Dert değil.
- No prob.
Problem...
- No prob...
Hayır.
No prob, Bob.
Sorun değil. Bob.
No prob...
- Hiç sorun...
No prob, sweetie.
- Sorun değil, tatlım.
No prob, Trick showed me the shortcut.
Sorun değil, Trick bana kısayolunu gösterdi..
No prob, as per yooszh.
Sorun olmadı tabii, harikayım.
No prob. We're neighbors.
Önemli değil, biz komşuyuz.
No prob, perp.
Lafı olmaz suçlu.
No prob!
Sorun değil!
- No prob.
- Sorun değil.
No, if he knew, he wouldn't have sent the probe.
Bilseydi Hayır, o prob gönderilen olmazdı.
Yeah, it's no prob.
- Önemli değil.
- But, Roger, you promised to help me pick out sofa fabrics. No prob.
- Ama Roger, benim koltuk kılıflarını çıkarmama yardım edecektin hani.
Oh, no prob.
Hayır sorun yok.
No prob.
Tamamdır.
No prob, Bob.
Hey, Jason.
Yeah, no prob! So down to brass tacks, Daniel, Bessy...
Sadede gelelim, Daniel, Bessy...
No prob.
Rica ederim.
No, I'll tell you what the problem... the prob... look, is it really about winning the game, or is it about just putting the kids in and letting them participate and, you know, feeling like they belong and just having a damn good time!
Hayır, sana problem ne söyleyeyim... prob... bak, bu gerçekten maçı kazanmakla ilgilidir ya da sadece çocukları koyup onların ortak olmasına izin vermekle ve bilirsin, kendilerini ait hissetmelerini ve lanet olsun iyi zaman geçirmelerini sağlamakla ilgili!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]