Not a clue translate Turkish
379 parallel translation
Not a clue.
Hiçbir ipucu yok.
Not a clue.
Hiçbir fikrim yok.
Not a clue nor a lead of any sort.
Ne bir ipucu var ne de bir delil.
Nothing, not a word, not a clue.
Doğru. Tek ipucu yok.
Not a clue y et, eh?
Hala bir ipucu yok mu?
No, not a clue.
Hayır, bir ipucu yok.
Not a clue. - [Lanzmann Repeats Phrase]
Hiçbir şey bilmiyorduk.
Not a clue.
Hiçbir şey.
Not a clue.
Hiç bir fikrim yok.
- Not a clue, no.
- En ufak bir ipucu bile yok.
Not a clue?
Hiçbir fikriniz yok mu?
Not a clue.
Bir fikrim yok.
- Not a clue, sir.
Hiç bir fikrim yok, efendim.
Joe had a good heart... but really not a clue.
Joe iyi niyetliydi... ama işi hiç bilmiyordu.
Not a clue.
Hatırlamıyorum.
Brilliant. Top grades and not a clue to what life was about.
Zeka ve yüksek notlar, nasıl bir yaşamı olduğunu anlatmaz.
Not a clue
Haberim bile yoktu.
- Not a clue.
- İpucu yokmu?
No, not a clue.
Fikrimiz yok.
- Not a clue.
- Hiç bir fikrim yok.
- Not a clue.
- Bir fikrim yok.
You don't have the faintest idea of what I'm talking about, do you? Uh, not a clue.
Neden bahsettiğim hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?
Not a clue.
Tek bir ipucu dahi yok.
- Nothing, not a clue!
- Hayır, hiçbir iz yok!
- Not a clue.
- En ufak fikrim yok.
- Not a clue.
- Hiç.
Not a clue.
- Bir ipucu bile almadı.
If we could stop them, we would. But a clue that's so vague... it's not much more use to us than no clue at all... unless you think there's something phony about this call... and somebody's planning to murder you.
Durdurabilsek durdururduk ama elimizdekiler bu kadar belirsizken neredeyse hiçbir ipucumuz yok gibi bir durumdayız.
Not much of a clue.
Pek ipucu yok gibi.
The clue to this man's sanity is not in a vial of medicine.
Bu adamın aklını ilaç şişesinde bulmak mümkün değil.
Not really, but reading Balzac at your age is a clue.
Değil, ama bu yaşta Balzac okumanız ipucu oldu.
Honestly, Bill, that child has not got a clue about my life.
Bu demir yığınının içinden kim konuşabilir ki?
Not a single clue.
On cent için seni üzebilir miyim, canım?
Honestly, I do not have a clue as to why I am the object of his ill will.
Dürüstçe söylemek gerekirse, onun husumetinin hedefi olmama sebep olacak bir şey yapmadım.
Did I bother to disclose, this man with a mole on his nose I'm not sure of anything else, except he's Chinese, a big clue by itself.
Baştan söylemediğim için bağışlayın ama aradığımız şu burnun da beni olan adam var ya üstün de ne olduğu değil için de ne olduğu bu da az ipucu değil.
Didn't that give you a clue, like maybe this guy's not enjoying it?
Bu, benim belki de bundan hoşlanmadığımı hissettirmedi mi?
Not a clue.
- Hiç bir fikrim yok.
Not just a bunch of small-time car thieves, penny ante codeine junkies... wife beaters, drifters without a clue in this world... but warriors.
Sadece kıçı kırık araba hırsızları, iki paralık keşler... karı dövenler, dünyadan habersiz avareler değil... savaşçılar görüyorum.
Not even a clue until...
Hatta bir ipucu bile...
Any clue is not a madman?
İnsanı sinir ediyor, değil mi?
- Do not give them a clue.
Sakın çaktırma
They are searching between the pools of blood for a clue to a motive, not to the identity of the perpetrator, he has already killed himself.
Polis, kendini de öldüren olayın fâilinin cinayeti işlemeye iten sebebi değil, kan örnekleri arasında ipucu bulmaya çalışıyor.
Not have a clue?
Hiç bir ipucu?
Three days and not a clue!
Eminim... 3 gündür hiç bir şey bulamadık. Riccardo!
By the end of the third season we had not found a single clue
Üçüncü yılın sonuna geldiğimizde elimizde tek bir ipucu bile yoktu.
Look, did the picture not give you a clue? Why is the dog so happy?
Bak, şu resim sana bir ipucu vermiyor mu?
Not like you have a clue who I am anyway.
Zaten senin benim kim olduğum hakkında en ufak bir fikrin yok.
Not a clue.
Hiçbir bilgim yok.
I'm paying a roomful of crack reporters and not one has a clue where Jax-Ur and MaIa could be?
Bir oda dolusu çatlak muhabire para ödüyorum ve hiçbiri Jax-Ur'la Mala'nın nerede olduğunu bilmiyor mu?
Not... even... a clue.
Hiçbir fikri yok.
Not one of them has a fuckin'clue what's goin'on up here.
Bir tanesinin bile burada neler olup bittiği hakkında bir fikri bile yok!
not allowed 48
not at all 5606
not anymore 2246
not at the moment 148
not again 976
not angry 22
not at home 25
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not at all 5606
not anymore 2246
not at the moment 148
not again 976
not angry 22
not at home 25
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not all at once 17
not at this time 60
not a bit 123
not at 40
not another word 129
not a bad idea 73
not always 307
not at first 142
not a 133
not a big deal 105
not at this time 60
not a bit 123
not at 40
not another word 129
not a bad idea 73
not always 307
not at first 142
not a 133
not a big deal 105
not a chance in hell 32
not at night 20
not a thing 280
not all of us 56
not at the same time 17
not all of them 194
not all 133
not all of it 125
not all the time 106
not a good time 105
not at night 20
not a thing 280
not all of us 56
not at the same time 17
not all of them 194
not all 133
not all of it 125
not all the time 106
not a good time 105